Menü |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
GÖRMEDEN SEVİLİYOR MU?
SEVİLİYOR İŞTE.
ADI GÜZEL, KENDİ GÜZEL MUHAMMED
BİZ SENİ GÖRMEDEN SEVDİK
CANIM PEYGAMBERİM.
Dedi nasıl görmeden seviyorsun,
Dedim Allâh'ı da görmeden sevdik,
mesele görmek değil hissetmektir..
Benim peygamberim öyle güzelki
nűru aydınlatır bütün âlemi
Seni çok seviyorum Yâ Rasûlullah
KÂİNATIN SULTÂNI...
PEYGAMBERİMİZ KALBİMİZDE YAŞIYOR.
YA RASÛLULLAH KALBİMİZDESİN
KALBİMİZDE İZİN VAR.
BİZE HEP SENDEN BAHSEDECEKLER.
Baş öğretmen Hz Muhammed
İslam tarihinin ilk öğretmen
MUS'AB Bin UMEYR
Allah ve Peygamber sevgisi îmandandır.
(Buhârî, Îman, 9)
Allah'ı Sevme'nin Yolu Peygamberimiz
Hz Muhammed'i Sevmekten Geçer.
Seven, Sevdiğini üzmez.
Seven, Sevdiğinin sözünü dinler.
Allâh'ı üzmemek için
emrine uy ve sözünü dinle.
Allah (Celle Celâluhü)
Sevildikçe bilinir,
Peygamber Efendimiz
Hz Muhammed Mustafâ
Sallallâhu Aleyhi Vesellem
Bilindikçe sevilir!
Allah ve Peygamber sevgisi
İnsanada yansır, sirâyet eder.
Kim Rab olarak Allâh'ı,
Din olarak İslam'ı ve
Peygamber olarak Muhammed'i
kabul ederse, îmânın tadını alır.
(Müslim, Îman, 34)
Peygamberler Topluma Örnek ve
Önder Olmuş İnsanlardır.
Daha güzel ve huzurlu bir hayat için,
O'nun örnek hayâtını ve onun
ahlâkını öğrenmeye ne dersiniz?
Allah'a Aşık bir kul
Gül Peygamberim.
Üzüntüye uğrayan
Beni hatırlasın.
{Hz Muhammed S. A. V}
Gâyemiz Allâh'tır.
Önderimiz Rasûlullâh'tır.
Anayasamız Kuran'dır.
((Selahaddin Eyyûbi))
Tesâdüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz,
yaşayıp gidecektim.
Sen bana dünyâda başka bir hayâtın da
mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin...
Canım Peygamberim.
Allâh'ı ve Peygamberi
Ne Kadar Tanıyorsun?
اَعُوذُ بِالّٰه مِنَ الشَّيْطَانِالرَّج۪يمِ
بِسْمِ اللهِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللّٰهِؕ
Muhammed, Allah'ın Resülüdür.
(Fetih Suresi, 29. Âyet Cüz: 26)
İnsanlığa insanlık katan rasûlullâh'tır.
Birgün Allah Râsûlü ashâbına:
Kardeşlerimle karşılaşmayı,
görüşmeyi çok istiyorum diyor. Sahâbiler. Ya Rasûlullah!
Biz senin kardeşlerin değilmiyiz?
O da şöyle diyor: Hayır, Siz benim ashâbımsınız. Benim kardeşlerim,
beni görmeden bana îman edenlerdir.
(Ahmed İbni Hanbel Müsned)
Ey insanlar! Size Rabb’inizden kesin bir delil (olan Hz. Muhammed) geldi ve size apaçık bir nur (olan Kur’an’ı) indirdik.
(Nisa, 4/174)
Allah Resulü (s.a.v) insanlara karşı vefâlıydı. O, öylesine vefâlıydı ki ömrü boyunca insanların dünyâda ve âhirette huzura ermeleri için çırpınmıştı.
Rabbimiz, bir âyette habîbine şöyle seslenmişti: Îman etmiyorlar diye
neredeyse kendini helâk edeceksin.
(Şuarâ Süresi, 3. Âyet Cûz; 19)
قَدْ نَرٰى تَقَلُّبَ وَجْهِكَ فِي السَّمَٓاءِۚ
Biz senin, yüzünü göğe doğru çevirdiğini elbette görüyoruz.
(Bakara, 144)
Peygamber efendimiz sevinince
TOPRAĞA
Üzülünce GÖGE bakarmış
Çünkü yerde TEVÂZU,
Gökte FERAHLIK vardır
لِتُؤْمِنُوا بِاللّٰهِ وَرَسُولِه۪ وَتُعَزِّرُوهُ وَتُوَقِّرُوهُۜ
وَتُسَبِّحُوهُ بُكْرَةً وَاَص۪يلًا
Ey insanlar! Allah'a ve Peygamberine inanasınız, ona yardım edesiniz, ona saygı gösteresiniz ve (Namaz kılasınız Îbâdet edesiniz) sabah akşam Allah'ı tesbih edesiniz diye peygamber'i gönderdik.
(Fetih Süresi 9. Âyet Cüz: 26)
Eğer siz ona (Peygamber’e) yardım etmezseniz, (biliyorsunuz ki) inkâr edenler onu iki kişiden biri olarak (Mekke’den) çıkardıkları zaman, ona bizzat Allah yardım etmişti. Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani o arkadaşına, “Üzülme, çünkü Allah bizimle beraber” diyordu. Allah da onun üzerine güven duygusu ve huzur indirmiş, sizin kendilerini görmediğiniz birtakım ordularla onu desteklemiş, böylece inkâr edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allah’ın sözü ise en yücedir. Allah, mutlak güç sahibidir,
hüküm ve hikmet sâhibidir.
(Tövbe Süresi, 40. Âyet)
Esmâi Hüsnâ "EL-BÂİS" Ölüleri dirilten,
Yoktan var eden, Peygamberler göndererek İnsanlığı uyaran.
İnsanlığa insanlık katan
Rasulullah'tır.
Kim Allah'a ve Peygamberine inanmazsa bilsin ki,
Şûphesiz biz, inkârcılar için,
alevli bir ateş hazırladık.
(Fetih Sûresi, 13. Âyet Cüz: 26)
Göklerin ve yerin hükümranlığı Allâh'ındır. O, dilediğini bağışlar, dilediğine cezâ verir.
Allah çok bağışlayandır.
çok merhâmet edendir.
(Fetih Süresi, 14. Âyet Cüz: 26)
Essalâtü vesselâmu aleyke:
Yâ Rasûlallâh
Essalâtü vesselâmu aleyke:
Yâ Habîballâh
Essalâtü vesselâmu aleyke Yâ Seyyidel evveline vel âhirin veselâmun alel murselîn velhamdulillahi rabbil âlemîn
وَمَٓا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَم۪ينَ
(Ey Muhammed!) Biz Seni ancak Bütûn âlemlere rahmet olarak gönderdik.
Biz, Seni ancak bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Ben seni peygamber olarak seçtim.
Ey Muhammed! Şüphesiz biz seni bir şâhit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
O hâlde Allâh'a koşun.
Allah ile beraber başka bir ilâh edinmeyin. Gerçekten ben,
size, Allah tarafından gönderilmiş
açık bir uyarıcıyım.
(Enbiyâ Sûresi, 107. Âyet)
(Furkan Sûresi, 56. Ayet Cüz: 19)
(Tâ-Hâ Sûresi, 13. Ayet)
(Fetih Suresi, 8-9 Âyet Cüz: 26)
(Zariyat Süresi, 50-51. Ayet Cüz 27)
İbn Mes’ûd’dan rivayet edildiğine göre,
Allah Resûlü (s.a.v.) hutbe irad ettiği zaman şöyle buyururdu:
Kim Allah’a ve Resûlü’ne itaat ederse doğru yolu bulmuştur. Kim onlara isyan ederse ancak kendisine zarar verir.
Allah’a hiçbir şekilde zarar veremez.”
(Ebû Dâvûd, Salât, 221, 223)
Allah Resûlü, “Bana itaat eden, Allah’a itaat etmiştir. Bana isyan eden,
Allah’a isyan etmiştir.
(Müslim, İmâre, 33)
Resûl’üm de ki: “Ey insanlar!
Şüphesiz ben, Allah’ın hepinize gönderdiği Peygamber’iyim.
O Allah ki, yer ve göklerin hükümranlığı O’nundur. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O, diriltir ve öldürür.
Şu hâlde Allah’a bir de O’na ve sözlerine inanan Resûl’üne, o ümmî (okuması yazması olmayan) Peygamber’e iman edin ve ona uyun ki doğru yolu bulasınız.
(Â’râf, 7/158)
Kim peygambere itaat ederse,
Allah"a itaat etmiş olur.
Kim yüz çevirirse, (bilsin ki)
biz seni onlara bekçi göndermedik.
(Nisâ Suresi, 80. Âyet)
Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere davet ettiğinde, Allah ve Resûlü’nün çağrısına uyun!
Ey iman edenler! Allah’a ve Peygamber’e hâinlik etmeyin. Bile bile kendi (aranızdaki) emânetlerinize de hâinlik etmeyin.
(Enfâl, 8/24 - 27)
Kör ile gören bir olmaz.
Karanlıklar ile aydınlık bir olmaz.
Gölge ile sıcaklık bir olmaz.
Diriler ile ölüler de bir olmaz.
Allah, dilediğine işittirir.
Sen, kabirde bulunanlara işittirecek değilsin.
Sen, ancak bir uyarıcısın.
Şüphesiz biz, seni müjdeleyici ve uyarıcı olarak hak ile gönderdik.Hiçbir ümmet yoktur ki, aralarında bir uyarıcı gelip geçmiş olmasın.
Ey Muhammed! Eğer seni yalanlıyorlarsa bil ki, onlardan öncekiler de peygamberlerini yalanlamışlardı. Oysa peygamberleri onlara apaçık deliller, sahifeleri ve aydınlatıcı kitabı getirmişlerdi.(Fâtır Süresi, 19-20-21-22-23-24-25. Âyet Cüz: 22)(Ayrıca Bak, Mükâfikun Süresi, 1. Âyet Cüz: 28)
Resûlüm de ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır,
çok merhamet edendir.
(Âl-i İmrân, 3/31)
Rabbimiz! Senin indirdiğine îman ettik ve Peygamber’e uyduk. Artık bizi (hakikate)
şahitlik edenlerle beraber yaz."
(Âl-i İmrân, 3/53)
Ey inanan îman edenler! Allâh'ı çokça zikredin. O'nu sabah akşam tesbih edin.
(Namaz kılın) O, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size merhâmet eden; melekleri de sizin için bağışlanma dileyendir. ALLAH, mü'minlere çok merhâmet edendir.
(Ahzâb Sûresi, 41-42-43. Âyet Cüz 22)
(Hadîd Süresi, 28. Âyet)
Ey Peygamber! Biz seni bir şâhit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; Allah'ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik. Mü'minlere kendileri için Allâh'tan büyük bir lütuf olduğunu müjdele.
Kâfirlere ve münafıklara itaat etme!
Onların eziyetlerine aldırma ve Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.
(Ahzâb Sûresi, 45-46-47-48. Âyet Cüz: 22)
Peygamber, sizi, Rabbinize îman etmeniz için dâvet edip dururken size ne oluyor da Allâh'a îman etmiyorsunuz? Eğer inanacak kimselerseniz bu çağrıya uyun. O, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kulu Muhammed'e apaçık ayetler indirendir. Şüphesiz Allah, size karşı çok esirgeyici, çok merhâmetlidir.
(Hadîd Sûresi, 8-9. Âyet Cüz: 27)
Allah’ı ve peygamberlerini inkâr edenler,
Allah ile peygamberlerini birbirinden ayırmak isteyenler, "Bir kısmına inanırız ama bir kısmına inanmayız" diyenler ve bunlar arasında bir yol tutmak isteyenler yok mu, işte gerçek kâfirler bunlardır ve biz kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.
Allah’a ve peygamberlerine îman edip onlardan hiçbirini diğerlerinden ayırmayanlara gelince; işte Allah bir gün onlara mükâfatlarını verecektir. Allah çok bağışlayıcıdır ve sonsuz rahmet sahibidir.(Nîsâ Sûresi, 150-151-152. Âyet)
(Bakara, 285. Âyet'e bakınız)
Eğer yerde ve gökte Allah'tan başka ilahlar olsaydı kesinlikle ikisinin de düzeni bozulurdu. Demek ki, Arş'ın Rabbi Allah onların nitelemelerinden uzaktır, yücedir.
(Enbiyâ, 21/22)
Allah ile berâber başka bir ilâh edinmeyin. Gerçekten ben size,
Allâh tarafından gönderilmiş
açık bir uyarıcıyım.
(Zâriyat Süresi, 51. Ayet Cüz: 27)
(Ayrıca bak; Şu'arâ, 143.144. Âyet Cüz: 19)
(Ey Muhammed) De ki: "Hamd Allah'a mahsustur. Selâm olsun seçtiği kullarına. Allah mı daha hayırlıdır, yoksa onların ortak koştukları mı?
(Neml Süresi, 59, Âyet Cüz: 20)
Andolsun, sana ve senden önceki peygamberlere şöyle vahyedildi: Eğer Allah’a ortak koşarsan elbette amelin boşa çıkar ve elbette ziyana uğrayanlardan olursun.
(Zümer Sûresi, 65. Âyet)
Rabbimize, insanlara, ailemize, çevreye ve ahdimize vefâ göstermek, bizi Cenâb-ı Hakk'ın rızâsına kavuşturacak, dünya ve ahiret saâdetini kazanmamıza vesile olacaktır.
Vefâ en güzel binektir...
Onlar îmanlarına ve İbâdetlerine
Şirk karıştırmazlar.
《Yusuf Süresi, 106. Âyet》
Allâh'ım! Şüpheden, şirk'ten,
İslâm’ın emir ve yasaklarına karşı gelmekten, münafıklıktan ve
kötü ahlâktan sana sığınırım.
Allah (Celle Celâhu) Peygamberleri tevhid düzenini kurmak ve şirk inancını ve anlayışını ortadan kaldırmak için gönderdi.
Şirk üzere ölen cehenneme gider.
(Hadîs-i Şerif)
Şirkten uzak dur.
Pislikten sakın.
(Müfessir, 5. Âyet)
Kötülük işleyip suçu benliğini kaplamış ve Böylece şirke düşmüş olan kimseler var ya, İşte onlar cehennemliklerdir.
Onlar orada ebedî kalacaklardır.
İman edip sâlih amel işleyenler ise cennetliklerdir.
Onlar orada ebedî kalacaklardır.
(Bakara Suresi, 81-82 Âyet)
Allâh'a şirk koşan herkes,
kendi nefsine tapıyor ve
kendi nefsine tapan herkes
MÜŞRİK'TİR.(Tâğut)
Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz.
Bunun dışındaki günahları,
dilediği kimseler için bağışlar.
Allâh'a ortak koşan, kuşkusuz,
derin bir sapıklığa düşmüştür.
(Nîsa Sûresi, 116. Âyet)
Tevâzu ve Cesâret
Kurân'ı tebliğ ederken, zalimlerin elindeki güçten etkilenmemeli ve
onlara aldırış etmemeli.
Peygamberlerin Tebliği
Tek olan Allah'a ortak koşan ve yeryüzünde büyük bir fitneye sebep olan müşriklere tebliğe devam etmeli ve sıkıntılara sabretmeli.
Biz Peygamber ümmetiyiz
Üzülsekte aslâ üzenlerden değiliz.
اَرَاَيْتَ مَنِ اتَّخَذَ اِلٰهَهُ هَوٰيهُۜ اَفَاَنْتَ تَكُونُ عَلَيْهِ وَك۪يلًاۙ
Ey Rasûlüm) Kötü duygularını kendisine ilah edinen kimseyi gördün mü?
Artık ona, sen mi vekil olacaksın?
(Onu şirkten sen mi koruyacaksın?
(Furkan Suresi, 20. Âyet)
Allah'tan başkalarını dost edinenlerin durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir.
Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümcek evidir.
Keşke bilselerdi!
(Ankebut, 41. Âyet Cüz: 20)
Şüphesiz Allah, onların, kendini bırakıp da başka ne tür şeylere yaptıklarını biliyor. O, mutlak güç sahibidir,
hüküm ve hikmet sahibidir.
İşte bu temsilleri biz insanlar için getiriyoruz. Onları ancak bilginler düşünüp anlarlar.
Allah gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yaratmıştır. İşte bunda inananlar için bir ibret vardır.
(Ankebut Sûresi, 42-43-44. Âyet Cüz: 20)
Îmânı Büyük Olan
Büyük İmtihâna Tâbi Tutulur.
En Güzel Örnek; Hz Muhammed Mustafa Sallallâhu Aleyhi Vesellemi
Anlamak ve Yaşamak Zorundayız...
Peygamber efendimizin doğum gününde o sevgililer sevgilisine ne kadar muhtacız
insanlık Onu anladıkca Kemal'e erecek.
Ben, güzel ahlâkı tamamlamak
için gönderildim.
(İbn Hanbel, II, 381)
Bana yakın olanlar soyumdan gelenler değil; yolumdan gelenlerdir.
(Hz Muhammed s.a.v)
Onun yolunda Güvenilir ol.
Onun yolunda Dosdoğru ol.
Onun yolunda Âdil ol!
Onun yolunda Samîmi ol.
Yararatılmışların en hayırlı kulu
Allâh'a dâvet eden
Kurtuluşumuzu isteyen
Cennete çağıran kişinin
Allâh'ın Peygamberi
Allah'ın sevgilisi Şefaatçimiz Hz Muhammed Mustafâ Sallallâhu
Aleyhi Vesellemin
Sakalını değil, Hayâtını örnek alalım.
Sakalı bırakınca en iyi müslüman
benim zannediyor insanlar kendini.
Canım tenimde oldukça
Kur'an'ın kölesiyim Ben,
Seçilmiş Hz Muhammed'in
yolunun toprağıyım...
Ey Resulüm, de ki: Ey insanlar! Eğer Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah Gafûrdur, Rahîmdir.
(Al-i İmrân Sûresi, 31. Âyet)
Peygamber Efendimize Karşı Vazifelerimiz:
Son peygamber olduğuna inanmak.
Sünnetlerini yapmak.
Onu örnek almak.
İsmi anıldığın da Sâlâvât getirmek.
Hep Berâber Salavat Getirelim
İçimize Ferahlık Gelsin.
Cuma günü SALAVAT getirenin ve
TÖVBE edenin geçmiş ve gelecek günahları bağışlanır.
(Hz Muhammed Mustafâ s.a.v)
Ey Allah'ın elçisi, sana selâm vermeyi anlıyoruz; Peki, nasıl, Salavat getireceğiz?
Sorusuna karşılık ise, Peygamberimiz, namazlarda okumakta olduğumuz Allahümme Salli- Allahümme Bârik”
duâlarını öğretmiştir.
(Buhârî, Tefsir 33:10;
Tirmizî, Tefsir 33:23.)
(Buhârî, Enbiyâ, 10)
Arapça Allahümme Salli
اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ
كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ وَعَلَى آلِ إِبْرَاهِيم
إِنَّكَ حَمِيدٌمَجِيدٌ
Türkçe Okunuşu;
Allâhumme salli alâ Muhammediv ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ İbrahime ve alâ âli İbrahim. İnneke hamîdum mecîd.
Anlamı; Allah'ım Muhammed'e ve Muhammed'in ümmetine rahmet eyle; Şerefini yücelt. Hz İbrahim'e ve
Hz İbrahimin ümmetine rahmet ettiğin gibi. Şüphesiz övülmeye lâyık yalnız sensin, Şan ve şeref sâhibi de sensin.
Arapça Allâhümme Barik
اللَّهُمَّبَارِكَ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ
كَمَا بَارَكْتَعَلَى إِبْرَاهِيمَ وَعَلَى آلِ إِبْرَاهِيم
إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ
Türkçe Okunuşu;
Allâhümme bârik alâ Muhammedivve alâ âli Muhammed. Kemâ bârekte alâ İbrahîme ve alâ Âli İbrâhîm. İnneke hamidum mecîd.
Anlamı; Allâh'ım muhammed'e ve muhammed'in ümmetine hayır bereket ver. Hz ibrahim'e ve Hz ibrahim'in ümmetine hayır bereket verdiğin gibi. Şüphesiz övülmeye lâyık yalnız sensin,
Şan ve şeref sâhibi de sensin.
Allâhümme salli alâ seyyidinâ muhammediv ve alâ âli seyyidinâ muhammed
ANLAMI: Allâh'ım peygamberimiz muhammed'e onun ailesine ve sevenlerine rahmet ve selâm eyle"
Yeryüzünde Allah’ın seyyah melekleri vardır; ümmetimin (Sâlâvât) selamlarını bana ulaştırırlar.
(Müstedrek, 2:456, no 3576)
Sâlâvât getirenin Allah bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını da bağışlar.
(Tirmizî, Kıyamet: 23)
Salavat Okuyarak Hafıza Tâzelenir.
Salavat-ın böyle bir Bereketi var.
Her gün peygamberimize bir miktar salavatı şerife getirelim ve birbirimize dua edelim.
Rasulallah (sas) En faziletli günlerinizden biri cuma günüdür. Ogün bana çokça sâlâvât getirin zîrâ sizin salavâtınız
bana sunulur. buyurmuştur.
(Ebü Davud, Sâlâvât, 201 Vitir, 26)
Rasüle itaat eden,
Allaha itaat etmiş olur.
(Nisa Süresi, 80. Âyet)
Ey iman edenler! Allâh'a itaat edin,
Peygamber'e itaat edin.
Amellerinizi boşa çıkarmayın.
(Muhammed Sûresi, 33. Âyet Cüz: 26)
Üzerime Salavat Şerife getiren kimse kıyâmette öyle bir nur ile gelecek ki,
eğer o nur bütün mahşer ehline taksim edilse hepsine yeterdi.
Salavat-ı Şerife dünya ve ahirette
insanın derecesini yüceltir.
Meclislerinizi salavat ile
süsleyiniz bereketlendiriniz.
Mü'minlere karşı raûf (çok şefkatli)
Ve rahîm (çok merhâmetli)dir.
Allah, ümmetine olan bu şefkatinden dolayı onu kendi isimlerinden
"Raûf" ve"Rahîm"ile isimlendirmiştir.
لَقَدْ جَٓاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ اَنْفُسِكُمْ عَزٖيزٌؗ
عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرٖيصٌ عَلَيْكُمْ بِالْمُؤْمِنٖينَ رَؤُ۫فٌ رَحٖيمٌ
فَاِنْ تَوَلَّوْا فَقُلْ حَسْبِيَ اللّٰهُؗ
لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَؕ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظٖيمِ
Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir.
O, size çok düşkün,
mü’minlere karşı da
çok şefkatli ve merhametlidir.
Eğer yüz çevirirlerse de ki: Bana Allah yeter. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Ben ancak O’na tevekkül ettim.
O, yüce Arş’ın sahibidir.
(Tevbe Süresi, 128-129. Âyet Cüz: 11)
Sana ne iyilik gelirse Allah'tan'dır.
Sana ne kötülük gelirse kendindendir.
Ey Muhammed seni insanlara bir Peygamber olarak gönderdik.
Şahit olarak Allah yeter.
(Nîsâ Süresi, 79. Ayet)
Hz peygamber'e salavat getirmek Allah'ın emridir.
Allah ve Melekleri, Peygamber'e çok Salâvat getirirler. Ey Müminler!
Siz de ona salâvat getirin ve
tam bir teslimiyetle selâm verin.
(Ahzab Süresi, 56. Ayet)
Bu Ayet Hz Peygamber'e
salavat getirmenin
Farz olduğunu göstermektedir.
Salavat okuyan insana melekler,
Allah senin makâmını yükseltsin diye
dua etmekte, öteki melekler de
bu duâya âmin demekteler.
Salavat getiremeyene ise,
“Allah senin makamını yükseltmesin!” diye tepki göstermekte, öteki melekler de bu tepkiye âmin diyerek iştirak etmekteler.
Demek ki, Efendimizin adını duyunca salavat getirenler meleklerin hayır duasını alır, getirmeyenler ise bedduasına maruz kalırlar. Ayrıca, Peygamberimiz (s.a.s) de, adını duyduğu halde salavat getirmeyen vefâsız ümmetine kırılmakta, bunu da “Burnu sürtülsün!”sitemiyle dile getirmektedir.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Cimri, yanında adım anıldığı halde bana salatu selâm getirmeyen kimsedir.
(Ahmed Bin Hanbel,Müsned I, 201)
Kişi sevdiğinin her şeyini sever.
Kişi, Sevdiğinin Kölesidir.
Kölenin, Sevdigine karşı boynu büküktür.
Kişi, Sevdiğinden başkasını düşünmemeli,
sabah akşam hep O'nun düşüncesi ile olmalıdır. Kalbinde O'nun ümidi ve korkusu bulunmalıdır.
Sevdiğine seni seviyorum
demek Sünnetir.
(Bu sahneyi izleyip içi ürperten gözleri dolan bizdendir Allâh'ın izniyle.)
Seven, Sevdiğine sevdiğini söylesin.
Herkes âhirette, dünyâda iken sevmiş olduğu kimselerle olacaktır.
اَلْمَرْ ءُ مَعَ مَنْ اَ حَبَّ
Kıyamet gününde
“Kişi sevdiği ile beraberdir.”
(Buhârî, "Edeb", 96; Müslim, Birr, 165)
Kim sünnetimi yaşatırsa beni sevmiş olur, Beni seven de Cennette
benimle beraberdir.
(Tirmizi, Edep. 63)
Ben, beni sevenin cenneti olurum.
Hz Muhammed'i sevmek îmandandır.
《Hadis-i Şerif 》
Beni seven fakirlige hazır olsun.
Allâh'ı seven belâlara hazır olsun.
《Hadis-i Şerif 》
Bir Bedevi Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e: Kıyamet ne zaman kopacak?" diye sordu. Efendimiz: Kıyamet için
ne hazırladın?” buyurdu.
"Allah ve Resûlünün sevgisini." dedi.
Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz,
Kişi sevdiğiyle beraberdir ve sende sevdiklerinle beraber olacaksın buyurdu.
bu olayı nakleden Enes b. Malik ashabın, Müslüman olduktan sonra Peygamber'in bu sözünden daha fazla hiçbir şeye sevinmediklerini söylemiştir.
[Müslim, Sahih,
Birr ve Sıla, 45/50 (III; 2032)
(Müslim, Bir, 163)
Gelişiniz Gül'e Gül
Gidişiniz Gül'e Gül
Her işiniz Gül'e Gül
(Şeyh Şaban-ı Veli Hazretleri)
Adı güzel kendi güzel Muhammed
Biz seni görmeden sevdik.
Doğarken ümmetim dedi
Yaşarken ümmetim dedi
Ölürken ümmetim dedi
Böyle bir Peygamber sevilmez mi?
Salât ve selâm sana olsun
Ey Allah'ın Resulü.
Canım sana fedâ olsun Yârasûlallâh.
■ Siz, Sahâbeleri görseydiniz deli derdiniz, Onlar da sizi görseydi,
müslüman demezdi.
(Hasan Basri Hazretleri)
■Ben, Sahâbelerin, Peygamberlerin ve
Peygamberimizin hayatlarını okudukça
kendi derdimi unutuyorum.
Gönlümün sultânı, İki cihan güneşi!
Bulamazsın yoktur kâinatta eşi
Özü birdir sözü bir, İki cihan serveri.
İşte O'dur benim canım peygamberim.
Babası Abdullah'tır, Annesi Âmine
Hz İbrahim'dir, Hz İsmâil'dir dedesi.
Nurdan â'lâ nurdur nesebi.
İşte O'dur benim canım peygamberim.
Yerler gökler âşıktır ona.
Sahâbe âşıktır ona, Bizler âşık.
Nebiler âşıktır ona, Allah âşık.
İşte O'dur benim canım peygamberim.
Âlemlere rehberdir.
İnsanlığa önder.
Mazluma umut olan.
İşte O'dur benim canım peygamberim.
Her peygamberin ümmeti için yaptığı bir Duâ vardır. Ben ise duâmı kıyâmet gününde ümmetime şefaat için sakladım.
(Müslim, îman, 341)
De ki: “Şefaat tümüyle Allah’a aittir.
Göklerin ve yerin hükümranlığı O’nundur. Sonra yalnız
O’na döndürüleceksiniz.
(Zümer Sûresi, 44. Âyet)
Âyetel Kürsi
Allah’ın isteği ve izni olmadan hiç bir kimsenin başkasına şefaat edemeyeceği, göklerde ve yerdekilerin ona ait olduğu hakkında bilgi verilmektedir.
(Bakara, 255)
Âhiret de dünya da Allâh'ındır.
Göklerde nice melekler vardır ki onların şefâatleri; ancak Allah'ın izniyle, dilediği ve hoşnut olduğu kimselere yarar sağlar.
(Necm Sûresi, 25-26. Âyet Cüz: 27)
[Bakınız: Nîsa Sûresi, 64. Âyet]
Size iki emânet bırakıyorum.
Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece
yolunuzu asla şaşırmazsınız.
Bunlar Allah'ın kitabı Kuran'ı Kerim ve peygamberinin Sünnetidir
(Muvatta Kader, 3)
Rasulullah Efendimiz (s.a.s) in örnek hayatını bizlere aktaran sünneti ve hadisleri bütün mü'minlerin ortak mîrâsı'dır.
Peygamber Efendimize gönülden muhabbet besleyen onun örnekliğini benimseyen yolunda yürüyen her bir mü'min. Sünnet Ehlidir.
Ne mutlu Allah ve Peygamberi Hz Muhammed Mustafâ Sallallâhu Aleyhi Vesellemin yolundan gidenlere. Ne mutlu Allâh'ın kitabına ve onun peygamberinin Sünnetine ittiba edenlere! Salât ve Selâm senin üzerine olsun ey Allâh'ın Resulü! Salât ve Selâm senin üzerine olsun
Ey Allah'ın Habibi!
Peygamberi seven onun yolundan gider.
Hocasını seven ona saygı gösterir.
Hürmet eder. Sözünü dinler
Sözünü tutar. Duâ eder. Kendini sevmeyen başkasını sevemez...
Müslümanların önderi Allah Resulü'dür.
Her Müslüman'ın da örnek alacağı kişidir. Ne mutlu onun yolunda gidenlere, ne mutlu Peygamber Efendimizin vârisi olanlara."Allâh'ım bizi dünyada peygamberimizin yolundan ve sünnetinden ayırma.
Allâh'ım bu hikmetli ve güzel sözlerden yararlanmayı ümmeti muhammed'e nasip eyle.
Kur'an Anayasamız;
Resûl önderimizdir.
Sözlerin en doğrusu,
Allah'ın kitâbıdır.
Rehberliğin en güzeli,
Muhammed'in rehberliğidir
(Nesâî, îdeyn, 22)
Kim Allah'a ve Resûlüne itaat eder,
Allah'tan korkar ve O'na karşı gelmekten sakınırsa, işte onlar başarıyı elde edenlerin ta kendileridir.
(Nur Sûresi, 52. Âyet Cüz: 18)
(Allah Rasûlü) “Din nasihattır/samimiyettir” buyurdu.
“Kime Yâ Rasûlallah?” diye sorduk.
O da; “Allah’a, Kitabına,
Peygamberine, Müslümanların yöneticilerine ve bütün
müslümanlara” diye
cevap verdi.
(Müslim, “İmân”, 95)
Peygamber Efendimiz'in
Salavat Getirenlere Müjdesi
Hz Muhammed Mustafa (S.A.S) buyuruyor ki: Beni vefatımdan sonra ziyaret eden, Sağlığımda ziyaret etmiş gibidir. Kabrimi ziyaret edene şefaatim vacip olur.
(Heysemi, IV, 2)
Her kim kabrimin başında bana salatu selam (Salavat) getirirse ben onu aracısız olarak işitirim. Her kim de benden uzakta bana salatu selam (Salavat) getirirse melekler onu bana ulaştırır.
(Müsned, I, 387, 441, 452;
Darimi, Rikak, 58)
Salavat getirene,
ALLAH rahmet eder.
مَا كَانَ مُحَمَّدٌ اَبَٓا اَحَدٍ مِنْ رِجَالِكُمْ
وَلٰكِنْ رَسُولَ اللّٰهِ وَخَاتَمَ النَّبِيّٖنَؕ
وَكَانَ اللّٰهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلٖيماً
Allâh'ın Resûlü peygamberlerin sonuncusudur.
Allah herşeyi hakkıyla bilendir.
(Ahzâb Sûresi, 40. Âyet Cüz: 22)
وَسَلَامٌ عَلَى الْمُرْسَلِينَ
وَالْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Bütûn Peygamberlere selâm olsun.
Hamd Âlemlerin rabbi olan Allah'a mahsustur.
(Saffat Süresi, 181-182. Âyet Cüz: 23)
Peygamberler ve Ehli beytine
Allâh'ın selâmı olsun.
Allah’ım! Kendimi sana teslim ettim.
Yüzümü sana çevirdim.
İşimi sana ısmarladım. Rızanı isteyerek,
azabından korkarak sırtımı sana dayadım,
sana sığındım. Sana karşı yine senden başka sığınak yoktur. İndirdiğin kitaba ve gönderdiğin peygambere inandım.
(Buhârî, "De'avât", 9)
Allâh'ım! Kulun ve Peygamberin Muhammed'in istediği hayırlı şeylerden
ben de istiyorum.
(Ahmed Bin. Hanbel, Müsned, 41, 474)
Allah'ın adıyla,
Allah Resulune salât ve selam olsun.
Allah'ım , günahlarımı bağışla ve bana rahmet kapılarını aç. "
(Müslim, "Müsafirin", 68)
DUÂ
Sevgili Peygamber Efendimiz Hz Muhammed Mustafa sallahu aleyhi vesellemin ve Bütûn peygamberlerimizin Şehitlerimizin mübarek ruhları için. Devletimizin milletimizin, Ailemizin Gâzilerimizin sağlık selâmeti huzuru için.
Hayırların fethi, Şerlerin def-i,
İbâdet ve duâlarımızın kabulü,
Günahlarımızın affı,
Ölmüşlerimizin ruhu için
Allah rızâsı içün- El-Fâtiha
❤️ ❤️ ♥️ ♥️
HİÇ BÖYLE BİR DOSTUNUZ OLDU MU?
Çok Konuşmazdı. Dâimâ düşünceliydi.
Kötü söz söylemezdi.
Kimse ile çekişmezdi.
Her zaman ağır başlıydı.
Boş şeylerle uğraşmazdı.
Dünyâ işleri için kızmazdı.
Lüzumsuz yere konuşmazdı.
Umanı umutsuzluğa düşürmezdi.
Kimsenin kusurunu araştırmazdı.
Vakar ve sükûnetle rahatça yürürdü.
Susması konuşmasından uzun sürerdi.
Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmezdi.
Affediciligi tâbi idi, İntikam Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı. Konuşurken çevresindekileri âdeta kuşatırdı. Sıkıntılı hallerinden kabalaşmaz, bağırmazdı. Konuşurken yüzünü başka bir tarafa çevirmezdi. Sâde kıyâfetler giyer, Gösterişten hoşlanmazdı. Kendi şahsı için aslâ öfkelenmez öç almazdı. Yürürken berâberindekilerin gerisinden yürürdü. Konuştuğunda ne fazla, ne de eksik söz kullanırdı. Bulunduğu mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmazdı. Sıradan değildi. Ama sıradan insanlar gibi yaşardı. Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi. Kimseye hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi. Her zaman hüzünlü ve mütebessim bir hâletle dururdu. Âdet üzere sarf edilen hiçbir kötü sözü ağzına almamıştı.
Kelimeleri parıldayan inci dizileri gibi tatlı ve berraktı. Fakirlerle birlikte yerdi; Öyle ki onlardan ayırt edilmezdi. Yanında en son konuşanı ilk önce konuşan gibi dikkatle dinlerdi.
Düşmanlarını affetmekle kalmaz, onlara şeref ve değer verirdi. Hiç kimseyi ne yüzüne karşı, ne de arkasından kınamaz ayıplamazdı.
Dostlarına şöyle derdi: Dünyâda garip bir kimse, yâhup bir yolcu gibi ol.
>Sabahları evinden çıkarken şöyle duâ ederdi: İlâhi, doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık edilmekten sana sığınırım.
Bu Dost, Sevgili Peygamber Efendimiz Hz Muhammed Mustafâ (S.A.S) dir.
**(HİLYE-İ ŞERİF)**
Hazırlayan: Araştırmacı,
Hâfız, Müezzin, Yazar,
Murat UÇAR
■FARKINDA MISIN?
Dost ACI söyler, Sonu TATLI
Düşman TATLI söyler, Sonu ACI
Ne kadar iyi olursan ol aslâ dikkatleri üstüne çekme bu en büyük hatan olur.
Dikkat çeken, Düşman çeker.
Doğrular acıdır, Yanlışlar her zaman insanlara tatlı geliyor.
■İki kişi ancak iki özel durumda belli olur: BİLGE, Öfke ânında;
DOST, İhtiyaç ânında.
(Lokman Hekim)
Bir insanı 1 ay içinde 3 yıl içinde tanıyamazsın. Bir insanı en iyi öfkelendiği zaman nasıl davrandığına bakarak tanıyabilirsin.
Sana dokunmayan yılan bin yaşayacak. Ama sıran geldiğinde seni de ısıracak.
Ne demişti Hz. Ali: Dostuna yardımda
geç kalan, düşmanın kılıcıyla uyanır.
■Bende ki yerini herkes kendi belirler.
İnsan bazı şeyleri affederse,
kendisine olan saygısını kaybeder.
(T.S ELİOT)
■En tehlikeli düşman,
Düşmeni bekleyen dostundur.
Allâh'ım bana düşmanlarımı sevindirecek bir belâ, dostumu üzecek bir musîbet verme.(Âmîn)
İnsan iyiliği kadar taşlanır,
Merhâmeti kadar dışlanır,
Kulluğu kadar da sınanır.
♥️ ❤️
Kur'an'ı Kerim'e göre Peygamber Efendimizin Soyu Hz İsmail ve
Hz İbrahim'e dayanır.
(Hac, 78) (Bakara, 127-151)
(Saf, 6 İnşirah, 1,)
Ümeyye Bin Halef Kimdir?
İslam dininin peygamberi Muhammed'e karşı çıkan Mekke'nin eski liderlerinden birisidir.
Mekke'nin ileri gelen ailelerinden Benî Cumah ailesindendir. İslam'ın Mekke döneminde Muhammed'e açıktan karşı çıkmıştır. Kölesi Bilal'e dininden dönmesi için birçok işkence yaptı.
Tebbet Sûresi
Bismillahirrahmanirrahim
İyiliği sonsuz, ikramı bol Allah’ın adıyla)
تَبَّتْ يَدَٓا اَب۪ي لَهَبٍ وَتَبَّۜ مَٓا اَغْنٰى عَنْهُ مَالُهُ وَمَا كَسَبَۜ
سَيَصْلٰى نَاراً ذَاتَ لَهَبٍۚ وَامْرَاَتُهُۜ حَمَّالَةَ الْحَطَبِۚ
ف۪ي ج۪يدِهَا حَبْلٌ مِنْ مَسَدٍ
Hz. Peygamberin kâfir ve zâlim olan amcası) Ebû Leheb’in elleri kurusun!
Kurudu zaten. Ona ne malı fayda verdi
ne de kazandığı başka şeyler.
O, alev alev yanan ateşe atılacak!
Dedikodu yapıp söz taşıyan karısı da.
Boynunda da ipten bükülmüş
bir halat bulunacak.
(Ümmü Cemil Ebû Lehebin Eşi)
Allâh'a ve peygamberine düşman olanlar var ya, işte onlar en aşağı
kimselerin arasındadırlar.
Allah, Şûphesiz ben ve Peygamberlerim
gâlip geleceğiz" diye yazmıştır.
Şüphe yok ki, Allah çok kuvvetlidir,
mutlak güç sahibidir.
Mûcâdele Süresi, 20-21.Âyet Cüz: 28)
DUÂ
Allâh'ım Ebü Lehebin Ellerini kuruttuğun gibi Sevgili Peygamber Efendimiz Hz Muhammed Mustafa Sallâllâhu Aleyhi Veselleme: Dil uzatanların, Ellerini,
Dillerini kurut Allah'ım.
Ellerini, Bellerini, Boyunlarını
Ayaklarını kır Allâh'ım.
Canlı canlı derilerini yüz Allâh'ım.
Yaptıklarını yanlarına bırakma Allâh'ım.
Peygamberimizin Amcaları
Hamza, Abbas, Ebû leheb, Ebû tâlip
(Dedesi Abdulmuttalip ölünce amcası:
Ebû Tâlip Peygamberimizi himâyesine aldı.
Peygamber Efendimizin
KEDİ'sinin İsmi: MÜEZZA
Allah tarafından ismi
konulan peygamber
Zekeriya Aleyhisselâm.
Doğmadan ölen Peygamber
Hz İdris a.s
Kuran: Hz Muhammed
İncil: Hz İsa'ya
Zebur: Hz Davut
Tevrat: Hz Musa ya
İlk Kitab Hazreti Musa Aleyhisselama inmiştir Kuanı Kerim'de en çokta
Hazreti Musa'nın mücadelesine yer verilir günümüzün yahudileri o zamanda problemmişler.
■ İslam inancına göre,
kitap indirilen ilk peygamber
HZ. NUH'tur.
Sünnet, Yemekten önce ve
sonra elleri yıkamaktır.
İnsanlara merhâmetli davranmaktır.
Peygamberlerimizin hayatlarını örnek alarak güzel yaşamaktır.
❤️VİDEO DİNLE
https://www.facebook.com/share/v/9hn4acDfPXG5F7oM/?mibextid=I8mCmY
❤️
https://www.facebook.com/share/r/TSQCFewbDXsYuoUJ/?mibextid=D5vuiz
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 54911 ziyaretçi (200305 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|