Kılıççı Köyü
  Çocuk Güldür
 

Her Çocuk Bir Güldür
Güllerimizi Güzel Eğitelim

وَالَّذ۪ينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ اَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ اَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّق۪ينَ اِمَامًا
Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle.
-İşte onlar, sabretmelerine karşılık cennetin yüksek makamlarıyla mükafatlandırılacaklar ve orada esenlik dileği ve selamla karşılanacaklardır.
-Orada ebedi kalırlar.
Orası ne güzel bir durak ve 
ne güzel bir konaktır!
-(Ey Muhammed!) De ki: "Duanız olmasa,
Rabbim size ne diye değer versin!
Siz yalanladınız.
Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak.
(Furkan Sûresi, 74.75.76.77. Âyet Cüz: 19)

هُنَالِكَ دَعَا زَكَرِيَّا رَبَّهُۚ
قَالَ رَبِّ هَبْ ل۪ي مِنْ لَدُنْكَ ذُرِّيَّةً طَيِّبَةًۚ
 اِنَّكَ سَم۪يعُ الدُّعَٓاءِِ (Zekeriya a.s Duâsı)
Ey Rabbim: Bana katında temiz bir soy ihsan eyle, Şüphesiz sen duâ'yı işitensin.
(Âl-i İmrân Sûresi, 38. Âyet)

Varlığı da Yokluğu da İmtihân Çocuklarımız:

Mallarınız ve çocuklarınız ancak birer imtihandır; Allah katında ise büyük bir mükafat vardır.
(Tegâbun, 64/15)
Bu dünya imtihan dünyasıdır.
Bazen sahip olduklarımızla. Bazen de mahrum olduklarımızla imtihan edilliriz.
Allah'ın insana hediyelerinden biri olan çocuklar da böyle bir imtihan vesilesidir.
Evlenip yuva kuran çiftler, nesillerini devam ettirecek, yalnızlıklarını paylaşacak bir evlat arzu ederler.
Ne var ki, Kuran'da Allah'ın dilediğine Erkek dilediğine kız çocuk verdiği, dilediğini de Kısır yarattığı ifade edilmektedir.
(Şûra Sûresi49-50. Âyet Cüz: 25) Dolayısıyla İmtihanın gereği olarak bazen böylesine büyük bir nimetten mahrum kalınabilmektedir. 
Bazen evlat sâhibi olmakla da imtihan oluna bilmektedir. Nice anne-babalar vardır ki evlatları yüzünden türlü belâ ve sıkıntılara maruz kalmakla; hatta bazı annelerin dudaklarından "seni doğuracağıma taş doğursaydım" cümleleri dökülmektedir. Nitekim Kur'an'da da çocukların İmtihan aracı olduğu ve kişiyi Allah'ı anmaktan alıkoyduğu ifâde edilmektedir.
(Enfal, 8/28)
Buna göre çocuk sahibi olmak ya da olmamak konusunda Allah'ın herşeyi hakkıyla bildiği, her tasarrufunda bir hikmetin olduğu bilinmeli ve hayırlısı istenmelidir. Her ne olursa olsun
Rabbinden gelene razı olmak ve sabretmek gerektiği de unutulmamalıdır.
 
Yüce Allah (Celle Celâlühü)
İnsanlara sayısız nimetler vermiştir. Bu nimetlerden biri de çocuktur.
Çocuk dünya hayatının süsü, milletin en büyük ümit ve istikbal kaynağıdır.
Çocuklarını iyi terbiye etmeyen milletler, Yarınlarına güvenle bakamazlar.

Anne Baba olmak:
Evlat sâhibi olmak değil,
Emânet sâhibi olmaktır,
Emânete ihânet etmeyin!
Hâlinizden şikâyet etmeyin.

Çocuklarınıza Teknolojinin esîri değil, 
Efendisi olmayı öğretin.

Çocuksuz ev meyvesiz ağaca benzer.
(G.M.K.A)
 
İslâm dini, çocuk terbiyesine büyük önem vermiştir, çocukların bedenen ve ruhen iyi yetiştirilmesini emretmiştir.
Zîra çocuk, sadece bir aileyi değil, tüm milleti ve topyekûn insanlığı ilgilendirir.
Çocuklarını iyi yetiştiremeyen milletler, huzursuzdur, güvensizdir.
 
Çocuklarını imanla, İslam’la, ilimle, ahlakla yetiştiremeyen bir toplumda, itimat, güven, saygı, sevgi ve kardeşlik kopar. vatan, millet ve mukaddesat yok olur. 
 
Ana, baba, kardeş, komşu, akraba saygısı tükenir. Hak hukuk hatta insanlık düşmanlığı çoğalır.  
 
Yüce Allah, “Kendinizi ve Ailenizi cehennem ateşinden koruyun” buyurmaktadır.
(Tahrim Sûresi, 66/6)

Aile Sohbetleri:
Aile fertlerine bilgi, kültür,
örf ve âdet aktarımı yapmak.

Çocuk Terbiyesi: Toplum içerisinde nasıl davranacakları başta olmak üzere çocuklara ibâdet eğitimi vermek, Milli ve kültürel değerlerimizi aktarmak. 

AİLE OLMAK ve AİLE KALMAK
Bir babanın çocuğuna vereceği
en güzel hediye,
Annesini sevmektir.

Seni bu hayatta,
Annen kadar sevecek ve
baban kadar merak edecek
hiç kimse yoktur!

Sevginin en güçlü hâlı ailedir.
En büyük zenginlik,
Birlik olan bir âiledir.

Hayatta en büyük zenginlik:
Mutlu bir aileye sâhip olmaktır.

Bir Anne kendi mutluluğundan daha çok
Çocuklarının mutluluğuyla mutlu olur.

Anneler helal yiyip, edepli olmalı.
Kötü huylar Anne sütüyle çocuğa geçer Ergenlikte ortaya çıkar.
Çocuk bakmak ibâdettir.
(İmam Gazali)

Sağlıklı bir anne ile çocuk büyür.
Baba çocuğa değil eşine yatırım yapsın.
Herşey anneden çocuğa geçiyor.
Annenin
huzuru olsun bu huzur
zâten çocuğa geçiyor.

Süt emzirme ile ilgili olarak bakınız: 
Bakara Süresi, 233 ve Lokman, 32)14
Talak Suresi, 65/6-7. Ayetlere bak.
 
Disiplin Cezâ Değildir?
Disiplinin olmadığı yerde, saygı, sevgi, başarı, huzur güven olmaz.
Disiplin olursa başarı saygı,
sevgi güven ve huzur olur.

Çezâlar çözüm değil,
Çözüm Eğitim.

Dayak cennetten çıkma,
Hangi kitapta yazıyor.
Bu gibi sözler komünist, si
yonistlerin sözleri, dîne zarar vermek için
uydurulmuş sözler
kurduğu tuzaklar. 


Dili bozuk olan insan,
Şiddet içerikli argo sözler söyler. 
Dili bozuk olan insanın, 
Ruh hâli bozuk demektir. 
Kendi ruh hâli bozuk olan insan. 
Başkalarınında ruh hâlini bozar. 
Bozmaya çalışır. 

Çocuklara, Gençlere İnsanlara
Şiddet içerikli ÂLETLERİ söz olarak kullanma? Reklamını probagandasını yapma? (ÖRNEĞİN: Balta. Keser.
Silah, Bıçak vs gibi 

Çocuğunuzun akıl ayarları ile oynamayın.
Gelecekte ne kadar zarar verdiğinin ve
hasar bıraktığının farkında mısın?   

Engellileri, Öksüz, Yetimleri,
Çocukları insan yerine koyan bir toplum değiliz. Utanarak söylüyorum.
İnsan yerine koymuyoruz.
Zayıf güçsüz ve küçük oldukları için halbuki o güçsüz küçük insan geleceğin anne babası. Bunun farkında değiliz.   

Çocuklarınıza değer verirseniz 
Onlarda büyüdüğünde size değer verir.   

Eğer bir insanı tanımak istiyorsanız,
Çocuklara olan tavrına bakın 
Çocukları seviyorsa, Onlarla oynuyorsa,
Çocuklara merhâmetliyse Şefkatliyse,
Bu insan güzel insan ama Çocuklara karşı suratsız bağırıyo çağırıyo çocuklar o gelince kaçıyor korkuyorsa sende kork o insandan.
Çocukla çocuklaşan, çocukla eğlenen
Çocukla ilgilenen çocuğa şefkat gösteren
bir insan kaliteli bir insan.
karakteri düzgün bir insandır.
 
Çocukların oyun oynama hakkıdır.
Bırakın oynasınlar enerjilerini atsınlar.
 
Çocuklarınızın oyununa katılın.
Zîra onların oyun arkadaşları meleklerdir.
 
Kimin bir çocuğu varsa
onunla çocuklaşsın.
(Deylemi, 3/513)

Hz Muhammed Mustafâ s.a.v
Buyurur ki:
Her insanın yüzü dokunulmazdır.
İnsan yüzüne vurmak İslam'da haramdır. Çocuklarınıza tokat atmayın.
İster büyük ister küçük olsun çünkü yüz Allah'ın hususî sanatıyla yarattığıdır.

Sizden biriniz emri altındakilere vurmasın vurursa yüzene ve göğsüne vurmaktan sakınsın; çünkü yüzünde onuru, göğsünde ise onuru vardır. insanın sureti rahmanın suretidir. İnsanın yüzüne vurmak, dînen câiz değildir. İster anne, ister baba, ister öğretmen hoca olalım yüze vurmamız aslâ doğru değildir. Zâten Araştırmalara göre yüze vurmak insan beyninede oldukça zarar veriyor. 

♥️https://youtube.com/shorts/2TOOXV6AHGU?feature=share8

❤️https://youtube.com/shorts/T1Dvs2Melvw?feature=share

Bir çocuğu azarlarken, Ona hafifçe vursan ağlarAynı çocuğa şaka yaparken,
çok dahâ sert bile vursan güler
Unutmayın! Mânevi acı,
Bedensel acıdan dahâ ağırdır. 

Kapanmaz yağmurun açtığı yaralar çocuklarda...

UNUTMAYIN
Sürekli gergin ve asabi bir anne çocuğun kaslarının gerilmesine ve nefesinin tutulmasına sebep olur. Çocuk patlamaya hazır annenin yanında olmak istemez
ve giderek yalnızlaşır kendini YOK hissetmeye başlar var altına kaçırır. 
 
Şiddet uygulayan döven kişiler âciz olan kişilerdir. Çocuklar, Onlara öğretmeye çalıştığınız şeyleri değil, Nasıl biri olduğunuzu hatırlarlar.

Hiç unutulmayan yüz anne yüzüdür.
Çocuk uyandığında annesinin yüzüne bakar anne mutluysa çocukta mutlu olur. İnsanın en güzel aynası;
Yetiştirdiği çocuklarıdır!

Çocukluğumuza dönmeyelim çocukluğumuz Sevinçleri yaşamadığımız acılarla dolu?        

Çocukluğunda Anne ve babalarının gözünde değer bulamayanlar ömür boyu değerini başkalarının gözlerinde ve sözlerinde ararlar. Lütfen O, anne ve babalardan biri olmayın.

Anneniz babanız size kendinizi sevilmeye değer hissettiremedilerse yolun geri kalanında tökezlersiniz.  

Çocuğunuzun midesine ve sırtına değil,
Kalbine ve beynine yatırım yapın.
Ruhlarını bilgiyle sevgiyle doyurun. 

Çocuklarınıza size saygı duymayı öğretmeniz gerekmez, Siz Onlara Allâh'ı öğretin, Allah onlara size saygı duymayı öğretecek.
 
Çocuğunuza Allâh'tan korkmayı değil, 
Allâh'ın sevgisini kaybetmekten korkmayı öğretin.

Bir çocuğun; en büyük düşmanı, 
Kendisine Allâh'ı anlatmayan,
Onu tanıtmayan, sürekli bu dünya'da 
yaşayacakmış gibi yetiştiren
Anne ve Babasıdır.
(Hz Ömer r.a)

Bugün eline yapışan evlâdın,
Yârın mahşer günü yakana yapışmasını istemiyorsan ona dînini, kitabını, 
Allah’ını, peygamberlerini öğret.
İyi insan, iyi müslüman olmayı öğret. 

Ç
alışan anneler çocuklarıyla vedâlaşıp öyle işe gitmeli. Çocuk kandırılıp, uyutulup gidilirse bütün gün korkuyla yaşıyor. Çocuğa uygun bir dille 'Şimdi gidecem ama akşam gelecem' diyerek güven verilmeli. 

Çocuğunuzla doğru iletişim kurmak istiyorsanız, Onu iyi dinleyi öğrenmelisiniz. Onu dinliyormuş gibi yapmayın, Bunu hemen hisseder.
Eğer bir işiniz varsa biraz beklemesini ve
birazdan onu dinleyeceğinizi ifâde edin.

Küçük bir insandan gelen büyük fikri küçümseme.(Hz Ali r.a)
 
Sevgili Peygamber Efendimiz Hz Muhammed Mustafâ Sallallâhu Aleyhi Vesellem:
Çocuklara değer verirdi, Çocuklar da O'na
Çocuklara güvenirdi, Çocuklarda O'na
Çocukları dinlerdi, Çocuklarda O'nu dinlerdi. Çocukları severdi, Çocuklar da O'nu severdi.

Peygambermiz (s.a.s.) çocukları çok sevmiş ve bu sevgisini söz ve davranışlarıyla ortaya koymuştur. O çocuklara olan sevgi ve merhâmetini onlarla oynayarak, başlarını okşayarak, onları öpüp koklayarak göstermiş ve tüm insanlığa örnek olmuştur.
Peygamber Efendimiz ashâbının yanında bulunduğu bir sırada Hz. Hasan’ı öpmüştü. Orada bulunan Akra b. Hâbis de “Benim on tane çocuğum var, onlardan hiç birini öpmedim” deyince Resulüllah (s.a.s.) ona hayretle bakıp: Merhamet etmeyen kimseye merhamet olunmaz buyurmuştu.
(Buhari, Edeb 18; Müslim, Fedâil, 65)
Peygamberimiz çocukları önemser, yanlarından geçerken selâm verip hatırlarını sorar, soru ve isteklerini sabırla dinler ve onlara güzel öğütler verirdi. O çocuklara karşı hiçbir zaman kötü bir söz söylememiş, kaba davranmamış ve olumsuz bir tepki göstermemiştir. Nitekim on yıl boyunca hizmetinde bulunan Enes b. Mâlik, Hz. Peygamber’in bu süre zarfında bir defa bile kendisini azarlamadığını, bir şeyi yapıp yapmama hususunda asla sorguya çekmediğini nakletmektedir.
(bkz. Müslim, Fezâil, 52).
 
Biz müslümanlar da Peygamber Efendimizi örnek alarak yavrularımızı; kendini ve Rabbini bilen, sorumluluklarının farkında olan, faydalı ilim ve güzel ahlakla donanmış, ibadet şuuru ve helal kazanç bilincine sahip, milletine ve insanlığa faydalı nesiller olarak yetiştirmeliyiz.
Nitekim Allah Resulü (s.a.s) bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Hiç bir anne baba çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır.” 
(Tirmizî, Birr ve sıla, 33)
Peygamber Efendimiz (s.a.s.), çevresindeki bütün çocukları çok sevmiş ve bu sevgisini onların dünyasına girip sözlü veya fiili olarak ortaya koymuştur. Nitekim Resul-i Ekrem, çocuklar arasında cinsiyet ayrımı yapmamış, onlara eşit ve adâletli davranmıştır.
O çocuklara karşı davranışlarında sevgi ve şefkati merkeze almış onlara büyük değer veriştir. 

Câhiliye döneminde kız çocuklarına karşı nefret duyulurdu. Âhir zaman alâmetleri.
Câhiliye döneminin başka bir versiyonu...
 
Çocuk, anne-babaya Yüce Allâh’ın bahşettiği büyük bir nîmet ve kıymetli bir emânettir.
Bu itibarla, çocukların sağlıklı bir şekilde yetiştirilip güzel ahlak ile terbiye edilmeleri, onlara karşı en temel sorumluluktur.

Evlâdınızı küçükken yenemiyorsanız
Büyüyünce de yenemezsiniz.      
 
Çocuklarımız ekilmeyen ekin gibidir.
Ne ekersen onu biçersin.

Tohum saç bitmezse toprak utansın.
 
Çocuk, zihni durumu itibariyle bir
Fotoğraf makinesine benzer.
 
Cennette büyük bir köşk vardır,
İsmi ferah evidir. Oraya ancak çocukları sevindirenler girer.
(Hz Muhammed s.a.s)

Çocuklarınızı birşeyden vazgeçirmek istiyorsanız; Onlarla anlaşa anlaşa vazgeçirin.
Çocuklar verdikleri sözlere büyüklerden daha sıkı uyarlar. Çocuklarınızın yanında yalan konuşmayın ve yalana teşvik etmeyin.
Anne Baba birbirine son derece düzgün ifâdelerle konuşsun. Çocuklarınıza genellikle, emir kipi kullanmayın. (Kalk, gel, getir, lan değil) Getir yavrum. Getir aslanım. Getir kuzum hadi yavrum gibi bu tür ifâdeleri kullanın.
Çocuklarınıza sarılın.
Merhâmetinizi gösterin.
Çocuklara bağırmayın.
Kafanı kırarım gibi argo sözler söylemeyelim.
Çocuklar Allah'ın nîmeti ve emâneti. 
Çocuklarımızı gereği gibi yetiştirmek,
Geleceğe umutla bakmanın tek çıkar yoludur.
 
En büyük yatırım insana yapılan yatırımdır. Çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras güzel ahlak ve iyi bir eğitimdir.
 
Bir kimsenin çocuğunu terbiye etmesi her gün sadaka vermesinden daha hayırlıdır.
(İbn Hanbel, IV, 77)

Biri, İbn-i Haldun'a sordu;
Çocuklarımızı nasıl terbiye edelim?
İbn Haldun dedi ki; Çocuklarınızı terbiye etmeye çalışmayın. Zîra zâten size benzeyeceklerdir.
Kendinizi terbiye edin yeter.

Çocuklar sözlere değil,
Davranışlara inanırlar. 
Çocuklar bizim aynalarımız.
 
Eşinizi ve çocuklarınızı aslâ başkasının yanında azarlamayın. Hiç kimse kimseyi başkasının yanında azarlamasın.

Çocukların Psikolojilerinin Bozulma Sebepleri: Çocukların yanında tartışmayın, sesinizi yükseltmeyin, münakaşaya girmeyin psikolojilerini bozmayın birbirinizi hoş görün. Ne olur merhametli olalım. Ne olur Affedici olalım. Ne olur bazı kusurları görmemekten gelin. Eşler birbirine merhamet etmeyi bilsinler. Dışarılara NEZÂKET eve gelince FELÂKET..biri olmasınlar.

Arkadaşları çocuklarınızla alay ediyorsa:
Onlarla arkadaşlık yapmalarına izin vermeyin.
 
Ahlaksızlık Bulaşıcıdır, Neslini Koru.
Çocuk, ahlâkını öncelikle yetiştiği evden alır. Bir çocuk için ilk terbiye ocağı ailedir. En iyi okul aile, 
En iyi öğretmen anne babadır.
Çocuklarınıza merhâmeti aşılayın.

Evlat istediğin gibi değil,
Yetiştirdiğin gibi olur.

Bugünün Küçükleri,
Yârının Büyükleridir.
Anne babasıdır.

Çocuğa sınır koymak,
Sevgiye sınır koymamak.
Öfkeli çocuğu eğitmek.

Çocuklarınız inatlaştığında, Öfkelendiğinde, Sarılarak öperek sâkinleştirin.

Çocuklarınızı çok öpün 
Her öpüşte, 
Cennette derecen yükselir.
(Hz Muhammed Mustafâ s.a.v)

Peygamber Efendimiz her zaman çocukları anlından öpermiş: Çocuğu anlından öpmek ruhunu öpmek gibidir. Psikolojik olarak çok faydası ve önemi var. Çocuğunu Uyumadan önce anlından öp ve masaj yap...
Sakinleşir, rahat uyumasını sağlar ve sözünüzü dinler. Dikkat dağınıklığı azalır. Başarı algısı açılır. 
Bilinç altı korkuları azalır. 
Sen çok değerlisin, güvendesin, sağlıklısın, herşey yolunda diyerek 3 dakika masaj yapın. Çocuğunuzun daha sakin daha huzurlu olduğunu fark edeceksiniz. 

Unutmayalım
Bir çocuk tebrik ve takdirle motive olur.
Çocuklarınıza hediye verin.
Hata kusurlarını yüze vurmayın.
Hatâ kusur üzerinde durmayın. 

Çocuğa bugün arka çıkmazsan
Çocuk yârın karşına çıkar.

Ana çocuğa nefes verir.
Baba çocuğa hayat verir.

Ç
ocuklarınızın her istediğini yapmak,
Onlara iyilik değil, zülümdür.
Rabbim üzerimize düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmeyi hepimize nasip eylesin. Rabbim hayırlı nesiller yetiştirmeyi nasip eylesin.
 
‌Hiçbir baba çocuğuna güzel ahlâktan daha iyi bir hediye (Miras) veremez.
(H-Ş)
 
‌Bir babanın çocuğunu eğitip terbiye etmesi maddî sadaka dağıtmasından daha hayırlıdır. buyurarak anne-babaların en mühim ve asli vazifelerinin çocuklarını güzel ahlâk ile yetiştirmek olduğunu ifade etmektedir.
Zira çocukluktan başlayan bu terbiyenin ilk mektebi aile yuvasıdır. İlk muallimi ise annedir. Bu bakımdan, bir ana babanın evlatlarına bırakacağı en kıymetli ve en hayırlı servet, fazilet, marifet ve güzel ahlaktır.

Evlatlarınıza mal mülk bırakmaya çalıştığınız için mahvediyorsunuz hayâtınızı. Anne baba olmak demek ev bırakmak araba bırakmak demek para bırakmak değil, siz bu yüzden karı, kocalığı da unutuyorsunuz kadın erkekliğini de unutuyorsunuz.
Zâten o malla kimse mutlu olamayacaklar. Rahat olun.

Bir çocuğu kemiren ya bir babadır
ya da onun yokluğu.
(Özge Dirik)

Yalan dünyâ en çok babaları yaralar.
Baba Evlâdına Belki Seni Seviyorum Diyemez Ama Bir Baba Evlâdını Kendinden Bile dahâ Çok Sever.
 
En ağır iş babalıktır.
Baba evlatlarını hep kalbinde taşır.
Selâm olsun yemeyip yediren,
Giymeyip giydiren babalara.
‌Annenin vazifesi, çocuk daha anne karnındayken başlar. Bundan dolayı annenin helal ve harama çok dikkat etmesi, çocuğu haram ile beslememesi gerekir. Çünkü haramla beslenen çocuğun ne ailesine, ne milletine, ne de devletine bir faydası olmaz. Bilindiği üzere ilk altı yaşa kadar verilen eğitim ile çocuğun huyu ve şahsiyeti şekillenir.
‌Malumdur ki, her insanın yaratılışında iyiye ve kötüye, hayır ve şerre, hidayet ve dalalete kabiliyet mevcuttur. Şayet o ruh ve Allah korkusu, istikamet, iffet, takva, tevazu, hilim, edep, hayâ ve şecaat gibi güzel ahlâkla ıslah edilmezse, bayağı hislerin ve şehvanî arzuların tesiriyle hayvandan aşağı bir derekeye düşer.
‌Çocuk, fıtraten temiz ve günahsızdır.
Onu iyilik ve güzelliklerle donatacak annedir.
İyi bir terbiyeci sayesinde çocuk ileri yaşlarda manen olgunluğa ve kurtuluşa erebilir.
Anne, çocuğuna özellikle dini terbiye verirken bilinçli davranmalı; korkutmadan, çocuğa kâinatın yegâne sahibi olan Rabbini tanıtmalı ve sevdirmelidir. Cenab-ı Hakk’ın verdiği nimetleri ona hatırlatarak, O’nun affedici, mükâfatlandırıcı, koruyucu, merhamet edici sıfatlarını telkin etmelidir.
Bu bakımdan annenin vazifesi ve sorumluluğu büyük olduğu kadar zordur da. Zira memleketin geleceğine yön veren şahsiyetlerin yetiştirilmesinde en önemli görev annelere düşmektedir.
‌Her insanın iman, ibâdet, helal ve haramla ilgili bilgileri öğrenmesi ve çocuklarına öğretmesi farzdır. Yani annelerimiz geleceğimizin teminatı olan gençleri yetiştirmede vazifeli oldukları için, evvela kendilerini İslâmi bilgilerle yetiştirmelidirler. Bu durum ihmal edilirse, annenin çocuklarına faydadan çok zararı dokunur. İslami terbiyeden ve onun ulvî hakikatlerinden mahrum olan câhil bir anneden terbiyeli ve ahlâklı bir çocuk yetiştirmesi beklenemez.

Çocuklarımızı lütfen ellerinden tutup câmilere namaza getirelim” 
“Namaz çok önemli. Bizim bütün amacımız namazlı, abdestli, ahlaklı, haramı, helali bilen, milli ve manevi değerlerine bağlı bir nesil yetiştirmek.
Her kardeşimizin nihai hedefi, alnı secdeli, ibadetini ihmal etmeyen bir nesil yetiştirmek.
Öyleyse biz hep birlikte bu hususa daha çok önem vermeliyiz ve namazlarını ihmal etmemeleri için gençlerimize destek olmalı, güzel bir öğütle, sıcak bir yaklaşımla teşvik etmeliyiz” Birlikten her zaman kuvvet doğduğunu ve Nerede birlik varsa orada daha fazla verim alınıyor.
 
Şehri îmar ederken, Nesli ihyâ etmeyi ihmal ederseniz, İhmal ettiğiniz nesil, 
Îmar ettiğiniz şehri tahrip eder.
 
İnsan inşâ etmeyi, İnsan ihyâ etmeyi,
İhmal eden her bina okul da olsa, camide olsa, konferans salonu da olsa İSRAFTIR.

Evlâdına dìnini öğretmeyen anne baba, dünyânın en merhâmetsiz insanlarıdır.

Gönlünde şefkat ve merhamet bulunmayan kimsenin başka gönüllüleri îmar etmesi mümkün değildir. 

Okulların önüne polis yerleştireceğinize,
Gençlerin kalbine ALLAH, Kur'an, Peygamber, İnsan sevgisini yerleştirin.

Afganistan'da çocuk çok ama çocukluk yok. Dünya da öyle değil mi?
İnsan çok ama insanlık yok. 

Japonya'da çocuklar 10 yaşına kadar hiçbir sınava girmezler çünkü o yaşa kadar çocuklarının en hassas dönemleri ve çocukluklarını yaşarlar 10 yaşına kadar dersler ağırlıklı olarak iyi bir insan olma sağlam bir kişilik kazanmaları için eğitim verilir.

Hırslı değil azimli, merhâmetli çocuklar yetiştirin. Bir koltukta 3 karpuz taşınmaz.     
 
Çocuklar, Gençler bir milletin geleceğidir.
Helal çizgide yaşayan, Haramdan uzak duran bir gençliği olan milletler sevinsin;
Eğlence merkezleri dolu,
Camileri boş olanlar ise
kendilerini bekleyen büyük
fitneye karşı önlem alsın.

Beşiği sallayan el, dünyâya yön veren,
târihin akışını değiştiren eldir...
 
Çocuklarına Allâh'ın emrini öğretmemek büyük günahlardandır. Çocuklarımızın kalplerine: Allah sevgisini, Peygamber sevgisini koyalım yoksa sonuçlarına katlanmak zorunda kalırız. Dayakla, korkuyla Allah sevgisi, Peygamber sevgisi, Kuran sevgisi kalbe konulmaz bunun bilincinde olalım.

Allah (Celle Celâhu) ve Peygamber Efendimiz günahsız olan çocukları çok sever.
Çocukları Allâh'la korkutmamalı çocuklara Allâh hakkında korkutucu şeyler söylemeniz onları dinsiz yapmaya yeterlidir.

Allah tarafından korunduğunu ve sevildiğini bilmesi, Çocuğun yaşam gücünü artırır.

Ağzını açan cehennem var, Allah yakar diyor. insanı yaşadığını pişman ediyorlar.
Hiç Allah'ın sevgisinden şefkatinden merhâmetinden affından bahseden yok.
 
Çocuklara insan sevgisini kazandırın.
insana değer veren çocuklar yetiştirin.
çocuğunu çok beğendiğini başkalarına anlatma. Nazar değer. Kıskançlık olur. 

Bir çocuğa; "Git namazını kıl,
yoksa cehenneme gidersin! demeyin.
Gel birlikte Namaz kılalım,
Hep beraber Cennet'e gidelim deyin.
(Hz Muhammed Mustafâ s.a.s)
 
Çocuklarınız 7 yaşına geldiklerinde namaz kılmayı öğretin ve namazı sevdirin. 10 yaşında ise Oruç'a tutmaya alıştırınız.(Hadis-i Şerif)

Camide namaz kılarken arka saflarda gülüşen, koşturan çocuk sesleri yoksa, gelecek nesiller adına korkun.
(Fatih Sultan Mehmet)
 
Kötülüğü kapat. İyiliği yay.
İyi olan herşeyi örnek olalım,
Örnek gösterelim. Kötü olan hiç bir şeyi örnek almayalım örnek göstermeyelim. Çocuklar söylediklerinizi değil,
Sizin davranışlarınızı ve sizden gördüklerini örnek alırlar.
En iyi nasihat; iyi örnek ve önder olmaktır. Müslüman örnek insandır.

Çocuklar görür. Çocuklar yapar.
Çocuklar öğütlerinizden çok yaptıklarınıza bakar...

Konuşmaktan daha ziyâde davranışlarımızla
Çocuklara, insanlara örnek olalım.
Çocukların yanında tartışmayın. 

Sigara dumanının olduğu yerde
Hiçbir çocuk güvende değildir. 

Evliliğin meyvesi çocuklar.
Çocuklarımız kıymetli ve özeldir.
 
Namaz kılarken, çocuklar sırtınıza çıktığı sarıldığı zaman onlara kızmayın.
Allah Namazınızı o kadar beğenmiş ki;
Size meleklerini göndermiş demektir.
(Hz Muhammed s.a.v)

Sevgili Peygamber Efendimiz Hz Muhammed Mustafâ Sallallâhu Aleyhi Vesellem Buyuruyor ki: İçinizde masum çocuklar ve Beli bükük yaşlılar olmasaydı, Belâlar başınıza sel gibi akacaktı.
(Heysemi, Mecmau'z-Zevaid, X, 227)

Çocuklarımıza Kur'an okumayı öğrenmek ve her zaman Kur'an okumalarını teşvik etmek, bizim onlara karşı vazifelerimizdendir. Yavrumuzun Kur'an okuyabilen bir birey olarak yetişmesi, onun büyük bir desteğe, donanıma sahip olması anlamına gelir ve hayatının her safhasında bundan istifade edebilir. Çünkü bizlerin ve çocuklarımızın, Kuran'ı Kerim'in rehberliğine ihtiyacı vardır.
Çocuklarımız, Kur'an okuyarak zihinlerini, sinirlerini rahatlatırlar, mâneviyatlarını geliştirirler, böylece hayatlarına huzur dolu dakikalar serpiştirmiş olurlar. Yine yoğun iş temposunun altındaki yetişkinlerin de Kur'an'ın sükûneti ile serinletilmiş vahalarda dinlenmeye ihtiyacı vardır. Dünyada Kuran'ı Kerim okumanın bize sağladığı sayısız faydalar bir yana, öldükten sonra da bu güzel ibadet, cankurtaran simidi gibi karşımıza çıkacak, kabrimizde bize arkadaş ve nur olacak, mîzanda sevap hânemizin dolmasına yardım edecektir.

"Dînin amacı insanları bid'atten korumaktır"
 
Dini bilgiler çocukların yaşlarına göre basit ve anlaşılır cümlelerle verilmelidir.
Dini bilgiler vermede, ibâdete yönlendirmede, Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; müjdeleyiniz,
nefret ettirmeyiniz.
(Buhârî, 3:72) Hadis-i Şerifini kendimize rehber edinelim. Hiddet, şiddet, sertlik, kabalık insan kazandırmaz sâdece kaçırır. çocuğa baskı yapmayalım, sabrı öğretelim.
Hata kusur üzerinde durmayalım.
Hata kusurları toplumda yüze vurmayalım.
İnsan psikolojisine zarar vermeyelim.

Anne baba tam olmamışsa çocuk yetiştiremez.  
    
Anne – Baba çocuğunu iyi yetiştirendir.
İyi evlatlar iyi anne babanın meyveleridir.
 
Çocuğunu sevmeyen anne – baba yoktur. ama sevgisini ifâde edemeyen anne baba çoktur.

Her baba çocuğunu çok sever ama ipin ucunu kaçırırım diye sevgisini belli etmiyor.
 
Çocuklar sevgi ister. 
Çocuklara sevgi göstermeliyiz.
Sevgi ile büyüyen çocuk
Akıllı zeki mutlu olur.

Sevmeyen sevilmez.
Acımayana acınmaz.
 
Saygı ve sevgi görmeyen bir çocuktan,
Saygı ve sevgi beklemeyin.
(Hz Ali r.a

Babaya öfkeli olmanın sebebi Annedir?
Bunun yüzde doksanı annenizin babanıza olan öfkesindendir.

Çocuk Saygıyı Nasıl Öğrenir?
Bir çocuk babasına karşı saygıyı, Annesinin babasına karşı saygısından öğrenir.
Bir çocuk annesine karşı saygıyı da babasının annesine duyduğu saygıdan öğrenir.
Birbirine saygısızca davranan eşler 
Lütfen çocuklarınızdan saygı beklemeyin.

Sizinle arası iyi olmayan çocukların 
Hayatla arası da iyi olmuyor.
Anne, Babalar çocuklarınıza bağırmayın
Sevgi gösterin, çocuklarınızla iyi iletişim kurun Lütfen okuyun! Dinleyin, Allâh'a bu kadar câhil gitmeyelim. Dibindeyiz bilgisizliğin, Yanlış davranmanın, Öğrenmemenin dibindeyiz dibe vurmuşuz. Aile huzur için herşeye değer huzursuz olduğu zaman İnsanlar hastalık bağlıyor.
Bütün vücuda hastalık bağlıyor Ve bugün hastalıkların çoğunun arkasında eğitimsizlik yatıyor. müslüman kendini eğitmeli örnek olmalı.
 
Çocuklarımıza ibâdetleri öğretmeden önce, iyi insan olmayı, Ahlaklı olmayı,
sevgi ve saygıyı  öğretelim
Sevgi ve merhâmetle yetişmeyen her bir çocuğun gelecekte toplumun huzurunu bozacak bir kişi olacağını hiç bir zaman unutmamak gerek. 

Ailesinde sürekli şiddet gören bir çocuğun gücü eline geçirdiğinde merhâmet yoksunu
biri olarak elinin uzandığı her kişiye şiddet uygulamaktan çekinmez.

Sevgiye giden yol, Merhâmetten geçer.
Saygıya giden yol, İlgiden geçer.
Atanın evlâdına merhâmetle bakması ibâdettir
 
Sevgili Peygamber Efendimiz Hz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi Vesellem Buyuruyor ki: Evlat Kokusu Cennet kokusundandır”
Cennet'in kokusunu duymak isteyen
Yavrusunu koklasın.
(Hz Muhammed Mustafâ S.A.S)
 
Rabbimizin lütfu olan çocuklarımız bizim cennet kokularımızdır. Cennet kokulu güllerimizin kokması için de başlarını şefkatle okşamalıyız. Unutulmamalı ki şefkat gören bir çocuk şefkat gösterecektir.
 
Kin, Nefret şiddet öfke ile büyüyen çocuk da etrâfına hep zarar verecektir.
 
Çocukluğunu yapmamış yaşamamış bir insan kolay kolay tam olgun bir insan olamaz. Bu gibi insanlar büyüsede çocuk gibi kalır olğunlaşamaz câhil kalır ve hangi makâma gelirse gelsin milletin başına belâ olur. 

Beyin hücreleri gelişmemiş. 
Vitaminsiz. kalitesiz insana ne diye bilirimki. Yaşı büyümüş, aklı küçülmüş

Bir insanı ahlâken eğitmeden sâdece zihnen eğitmek topluma bir belâ kazandırmaktır.
 
Çocukluk çağı çok önemli. 
Hayâtın en önemli dönemidir. 
Yaşam köklerinin geliştiği dönemdir.
Çocuk bu dönemde kendi anlam verme sistemini geliştirmektedir. O nedenle bir insanın anavatanı çocukluğudur diyorum; çocukluğunu doya doya yaşamamış bir insanın mutlu olması çok zordur. 
 
Bir anne babanın en temel görevi çocuklarının çocukluğunu doya doya yaşamalarına olanak sağlamasıdır.
O yüzden çocukluğunu doya doya yaşamamış insanlardan oluşan toplumun çoğunluğu asık suratlı ve öfkelidir.
 
Toplumumuzda aynı apartmanda yaşayıp birbirine selam vermeyen insanlar var. Bu üzerinde düşünülmesi gereken bir durumdur. 
 
Hayırlı evlattan daha büyük bir nîmet yoktur" Hayırlı evlat dünyada nur, Ahirette sürurdur. 
Çocuklarımızı bu düsturla yetiştirelim.
Çocuklarımıza ibâdetleri öğretmeden önce ahlaklı olmayı, Saygı ve Sevgiyi öğretelim.
 
İnsana verilen şeylerin en hayırlısı güzel ahlaktır. Hadis-i Şerifi ile yola çıkarak nesillerimizin geleceğimizin çocuklar olduğunu unutmayalım, Gençlerimizin çocuklarımızın daha güzel ahlaklı olmasına dikkat edelim. 

Çocuklarınızın yârın söz sâhibi olmasını istiyorsanız dahâ bugünden onlara iyi güzel kitaplar hediye edin.

Çocuklarınıza hayvan sevgisini aşılayın.
Hayvanlarında üzerimizde hakkı var 
 

Müslüman kimsenin çocuğu olduğunda yapması gerekenler nelerdir?

Dünyâya gelen kızımız veyâ oğlumuz için
şükür akika kurbanı kesmemiz Sünnettir.
Peygamber'imiz(s.a.s) bu kurbanın ismini "Nesike" koymuştur. Bu kurbanı çocuğumuzun büluğ çağına kadar kesmemiz câiz ise de yedinci gününde kesmek daha sevaptır. Hatta yedinci gününde saçını kesip ağırlığınca altın karşılığı sadakayı fakirlere dağıtmak ve ahirette çağrılacağı ve devamlı söylenecek güzel bir isim koymak ve kulağına Ezân okumak en sevaplı olanıdır.
Tabi kurban kesmek ve sadaka vermek,
Ekonomik durumu iyi olanlar içindir.
Maddi durumu iyi olmayanlar duâ ederler.
Kurban kesmeyince ve sadaka vermeyince günâha girilmiş olmaz.
Akika kurbanı adak kurbanı gibi değildir.
Akika kurbanının etinden kesenin yiyebileceği gibi, dostlarıyla da yiyebilir,
Fakirlere de dağıtabilir.

Senin, çocuklarının üzerindeki hakkın,
Sana iyi davranmalarıdır.
Çocuklarının senin üzerindeki hakkı ise
çocukların arasında âdil davranmandır.
(Ebû Dâvud, Büyû; 85)

Evladın
Anne-Baba Üzerindeki Haklarından Biri: Güzel İsim
Kıyamet gününde kendi isimleriniz ve babalarınızın isimleriyle çağırılacaksınız.
Öyleyse çocuklarınıza güzel isimler koyunuz.
(Ebû Dâvûd, Edep, 61)

Birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın.
(Hucurat, 49/11)

Peygamber efendimiz;) Çocukları ve Torunları Dünyaya geldiğinde onları şefkatle kucaklayıp bağrına basmıştı. ardından sağ kulağına ezân
sol kulağına kamet okumuştu.
hayırlı ve bereketli bir ömür geçirmeleri için yavrularına duâ etmişti.
(Buhâri, Menâkıbü'l-ensâr, 45;
Edep, 109Edebü'l-müfred, 286)

Çocuklarımıza müslüman olduklarını her dâim hatırlatacak, dini ve milli değerlerimize uygun, anlamlı isimler verelim.
Onların beslenme ve eğitimlerinden sorumlu olduğumuz gibi güzel isimlere sahip olmalarından da sorumlu olduğumuzu aklımızdan çıkarmayalım.
İnancımıza ve kültürümüze uymayan isimlerin yavrularımızın değer dünyalarını tahrip edeceğini unutmayalım. Evlatlarımıza verdiğimiz isimler, Onlara, ahlâk, edep, şuur ve ideal, aşılasın, bir pusula gibi ömürleri boyunca iyiliğe, güzelliğe hayra davet etsin.

Çocuklarınızın, güzel ve iyi huylu olması için Günde 29 defâ VÂCİD Allah Celle Celâhu okumaya devam edin.

Sevgili Peygamber Efendimiz Hz Muhammed Mustafa Sallallâhu Aleyhi Vesellem:
Çocuklarınız düzgün konuşmaya başladığı zaman onlara Kelime-i Tevhid
ilâhe ilallâh, Muhammeddurrasulullah” demeyi öğretiniz." buyurmuştur.
(enNebhânî el-Fethu’l-kebîr, I, 85)

Çocukları Bebekleri severken nazar değmesin diye Çirkin şey seni" diyen hanımlara ufak bir hatırlatma: Peygamberimiz (s.a.s) çocukları "Maşaallah, Sübhanallah, Barakallah" duâsıyla kem bakışları gözleri defederdi.
Allah seni ne güzel yaratmış diye sever     
iltifat ederdi. Böylece çocuklara nazar falan değmezdi. Bence bizde böyle yapalım.
Ne güzelsin Maşaallah diyelim.
Rabbim seni ne güzel yaratmış deyip tefekkür edelim. Bebeklerin güzelliğinde Allah'ın cemal sıfatlarını görelim. Yaratılan tüm güzelliklerde yaratanı fark edelim. Güzelim yavrulara
"Çirkin" deyip Rabbimizi gücendirmeyelim.
Daha güzel olmaz mı? 

Allah yarattığı herşeyi güzel yapandır.
(Secde Suresi, 7. Âyet)

Kıyâmetin kopacağını bilseniz fidan dikiniz, Fidan dikemiyorsanız dikilenleri koruyunuz. Ağaç dikmek sadakadır.
(Hadis-i Şerif)

Hangi ağacı dikerseniz dikin 365 gün meyve veren bir ağaç yoktur ama hayırlı bir evlat yetiştirirseniz senenin 365 günü tadına doyum olmayan meyveler alırsınız.
Rabbim bizlere de hayırlı evlatlar yetiştirebilmeyi ve hayırlı evlatlar olabilmeyi nasip etsin. İnşaallah

Sevgili Peygamber Efendimiz Hz Muhammed Mustafa Sallallâhu Aleyhi Vesellem Şöyle Buyuruyor:
İnsanoğlu ebediyete irtihal ettiği zaman amel defteri kapanır.
Şu üç kişinin defteri ise kapanmaz ve
bunlara sevap yazılmaya devam eder:
Kalıcı bir hayır bırakan kişi.
İlmini insanlığın hayır ve hizmetine sunan kişi Kendisine hayır duâda bulunan bir evlat ve öğrenci yetiştiren kişi.(Müslim, Vasiyyet, 14)

Gelecek nesillerimizi mânevi ve ahlâkî yönden iyi hazırlayalım. Bugünün çocukları yârının anne babasıdır. Ne olur çocuklarınızı güzel eğitin, güzel yetiştirin ki, Yârın size duâ eden bir dâmat,
duâ eden bir gelininiz olsun.
Onlar duâ ettikçe sizin amel defteriniz kapanmaz. Öldükten sonra amel defterimizin kapanmamasını istiyorsak; İyi güzel Ahlaklı çocuklar yetiştirelim.
 
Öyle Erkek çocuk yetiştirin ki,
Gelininiz ve ailesi size duâ etsin.
 
Öğle kız çocuk yetiştirin ki,
Dâmâdınız ve ailesi size duâ etsin.
  
Allâh'ım bizlere hayırlı evlatlar nasip eyle. Allâh'ım bizleri Sâlih ve Sâliha kullarından eyle. Allâh'ım, Bizleri amel defteri kapanmayan kullarından eyle.

Ey Rabbim! Bana sâlihlerden olacak bir çocuk bağışla.
(Sâffat Sûresi, 100. Âyet Cüz 23)

Sâlihâ kadın evinde çocuğuna öğretmen,
Eşine öğrenci olur
...

Allâh’ım bu güzel bilgilerden ve duâ'dan faydalanmayı amel etmeyi, yaşamayı, paylaşmayı bana ve her müslüman’a nasip eyle.(Amin)


♥️ ♥️ ♥️ ♥️
Çocukların Özel Alanlarına Saygılı Olalım.
Çocuğu küçük yaştan itibaren
başkalarının yanında giydirmemek,
altlarını değiştirirken bile
bir başka odaya götürmek
çocuğun mahremiyetine saygıyı gösterir.
"Daha küçük" diye düşünerek
çocuğu iç çamaşırına varıncaya kadar başkalarının önünde soyup giydirmek doğru değildir.
 
Çocuklarımıza kendilerini korumaları gerektiğini anlatıp susmalarını, mahrem bölgelerine yaklaşmaya çalışan her kim olursa olsun şikâyet etmeleri gerektiğini öğütlemeliyiz.
 
MAHREM Bölgeleri Sevgi
OBJESİ Olarak Kullanmayın
Çocuğa iki yaşından itibaren bedeninin özel bölgelerinin öğretilmesini, bu konuda anne babaların da hassas olması gerektiğini ve özel alan ihlallerinde tepki vererek, onun da tepki vermesi gerektiğinin çocuğa öğretilmesi,
“Çocukla birlikteyken mahremiyet ihlali içeren durumlarla karşılaşıldığında, çocuğun duyacağı şekilde bunun doğru olmadığına dair sağlıklı tepkiler verilmelidir”
 
Çocuğun soyunma ve giyinmede yalnız olması gerektiğini, anne babaların çocukların elbiselerini herkesin içinde değiştirmemesi ve kimsenin görmediği bir ortamda giyinmesinin sağlamaları gerekir.
 
Anne-baba, eş-dost ve akrabalar tarafından çocuğa sevgi gösterilirken vücudunun özel bölgelerine dokunulmaması ve Mahrem kısımlarına vurarak ya da öperek sevilmemeli,
özel bölgelerini göstermesine yönelik şakalar yapılmamalıdır. Vücudunun bütün bölgelerinin sevimli ve dokunulabilir olduğu fikri, çocuğu sevgi zannettiği istismar davranışlarına karşı korunmasız hale getirmektedir.
 
Çocuğa “Bir başkasının sana dokunması ancak senin iznine bağlıdır” mesajı verilmesini, kendisine güç uygulandığında karşılık vermesi gerektiğini bilmesinin önemli olduğunu bilmeli.
 
Üç-dört yaşlarından itibaren çocuğa ebeveynin odasına girerken kapıyı çalması ve izin istemesi gerektiği, özel alanın ancak izinle kullanıma açılabileceği, bir başkasının evinde yatak odası ve banyo bölümüne girilmeyeceğinin öğretilmesi gerektiğini “Anne ve babanın, çocuğun odasına girerken izin istemesi, çocuğun giyindiği ana rastlarsa özür dilemesi, eşyalarını, çantasını, çekmecelerini, ceplerini ondan izinsiz karıştırmaması gerekir.
 
Birbirinizin kusurlarını ve mahremini araştırmayın”
Hucurat Suresinin 12inci âyet
 
İki yaşından itibaren çocukların anne ve babasından ayrı bir odada yatması, kardeşlerin yataklarının da beş yaşından itibaren ayrılması.
 
Hz. Muhammed’in, en geç on yaşında yatakların ayrılmasını tavsiye ediyor.
 
İlkokul dönemiyle birlikte kız ve erkek çocuklarının odalarının ayrılması gerekir, “Çünkü beraber bulundukları odada giyinip soyunurken, yatarken, temizlenirken birbirlerinin özel alanını ihlal edebilirler.
Eğer imkan yoksa, paravanla ayrılarak odada kendilerine özel alanlar oluşturulmalıdır.”
 
Her Çocuk Özeldir.

Çocuklara, “Sen özelsin.
Bedenin sana Allah’ın emânetidir,
değerlidir ve dokunulmazdır.
Özel alanını korumalısın,
Başkalarınınn özel alanınada saygılı olmalısın.
Unutma ki, her özel alan diğer
bir özel alanla yan yanadır.
mesajı verilmelidir.   

Çocuklarınıza anne baba Hoca'dan başkasının elinin öpülmeyecegini öğretin.

❤️ ❤️ ❤️ ♥️ ♥️ 
ÇOCUKLARINIZI YETİŞKİN BİREY GİBİ DİNLEYİN
Çocuklarınızla sohbet etmekten kaçınmayın. Özellikle çocukların dil gelişimi için onlarla uzun uzaya sohbet edin.Çocuga verdiğiniz kısa yanıtlar onun özgüvenini kısıtlar. Bazen çocuklarla konuşurken, özellikle çok az cevap verdiklerinde, yetişkinlerle sohbet eden halimizden farklı bir şekilde davranmaya başlarız. Kendimizi sürekli kendi istediğimiz konular hakkında art arda sorular sorarken bulabiliriz. Günlük hayatta sohbet ederken, belki de farkında olmadan kullandığınız iletişim becerilerimizi, çocuklarla konuşurken de uygulamalıyız. İyi iletişim kurduğunuz bir yetişkinle, bir arkadaşınızla sohbetlerinizi gözünüzün önüne getirin ve konuşmanın karşılıklı ilerlemesi için neler yaptığınıza dikkat edin. Böylelikle sağlıklı bir iletişim kurmak için hangi yöntemleri kullandığınızı, çocuklarla olan konuşmanızda hangilerini unuttuğumuzu daha net görebilirsiniz. Çocuğun ihtiyacı onun sağlıklı gelişmesi, yetişmesi, büyümesi için gerekeni uygulamaktır ve olumsuz etkenlere karşı çocuğunu korumaktır. Çocuğun ihtiyaçlarının temelinde ilgi ve sevgi vardır. Bir aile çocuğu birey olarak htirmek zorundadır.Gün içerisindeki yaptıklarını sormak, gününün nasıl geçtiğini merak ettiğini htirmek onun için en özel duygudur. Sohbetin amacı karşılıklı bir paylaşım yapmaktır. Onun paylaşım yapmasını desteklemek için evet/hayır diye cevap veremeyeceği, açık uçlu sorular sorun. Bu tarz sorular sormak sohbetin tek kelimelik bir cevapla bitmesini engeller ve onun hakkında daha çok bilgi edinmenizi sağlar. Açık uçlu dahi olsa, konuşmada soru soran tarafın eline ister istemez bir güç geçer. Kendimizden bir bilgi vermeyip karşımızdakine sorular sorduğumuzda, durum bir sorguya dönüşmeye başlar. Bu yüzden karşılıklı bir konuşma bekliyorsak bizim de paylaşımda bulunmamız gerektiğini unutmamalıyız. Sohbetin başlarında çocukların duygularıyla ilgili konuşmak, sohbeti genellikle kesintiye uğratır, özellikle de olumsuz duygularla ilgiliyse. Başlangıçtaki “Nasılsın?”, “İyi misin?”, “Üzüldün mü?” gibi sorular kafasını karıştırabilir ya da “Kızgınsın heralde” gibi erken yorumlar savunmaya geçmesine sebep olur. Olumsuz duygularda çocuklar konuşmamayı tercih eder. Bu gibi durumlarda görmezden gelip daha sonra kendisinin anlatmasını sağlamaktır.

VİDEO DİNLE
https://youtube.com/shorts/kY33g6WKveg?feature=share

❤️https://youtube.com/shorts/BHV3meDDJFQ?feature=share

❤️https://youtu.be/fdJ-Nhwbs54

❤️https://www.facebook.com/reel/1050328079655800?sfnsn=scwspmo&mibextid=FBR034
 
  Bugün 51782 ziyaretçi (193323 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol