Kılıççı Köyü
  Ramazan Ayı
 
RAMAZAN
ALLÂH'IN EN SEVDİĞİ AY'DIR

Şifâ Ayı Ramazan
Oruç Tut Sıhhat
Bul

Gel Kur'an ile Şifâ Bulalım
Gel Namaz ile Huzur bulalım
Gel Oruç ile sıhhat bulalım
Gel, Zekât ile dermân olalım.

Her şeyin bir zekâtı vardır;
Bedenin zekâtı da oruçtur. 
(Ebu Davut, Zekât, 32)
(İbn Mâcesıyam 44)

Orucun hedefi takvaya erişmektir.
Mü'min böylece her türlü değersiz duygudan arınacak, sâlih amellere, Allâh'ın rızâsına uygun güzel işlere yönelecektir.

Oruçla Temizlenelim
Oruç, sâdece yemeyi içmeyi bırakmak değil, aynı zamanda kötülüklerden de uzaklaşmaktır.
Oruç bize, belirli bir süre helal olan şeylerden uzaklaşmakla haramlardan sakınmayı öğretir.

Oruç hem ibâdet. hem tedâvi. hem şifâ
hem sağlıktır. Mide ve bağırsakların iç çeperinde ufak yara, çizik, yırtık oluşur.
Hiç oruç tutmayan insanda bunlar açılır büyür kansere dönüşür 14 saatlik oruçta iç organlar büzülür, bu çizik, yırtık küçük yaralar kapanır, kaynar, iyileşir,
kansere dönüşmesi engellenir.
Oruç tut sıhhat bul.

Gelecekte Doktorların Hastalarına yazacakları Reçete, Müslümanların kıldığı NAMAZ.
İlaç ise tuttuğu ORUÇ olacaktır.
(George Bernand Show)

Fitrenizle Fakirleri Sevindirin
Zekâtla Mâlınızı Temizleyin Bereketlendirin.

Ramazanda Yolunuzu Gözleyenleri Unutmayın Allah rızası için.

Fitre Vâcip,
Zekât Farz bir İbâdettir.
Zekât verirken zekâta niyet edilmelidir.

Zekat'ta niyet edilmesi yeterlidir.
Kişiye demesine gerek yoktur.

Müminin niyeti amelinden hayırlıdır.
Hayra niyet edince acele et ki,
Nefsin seni yenipte n
iyetinden caydırmasın.
Allah, (C.C) niyetimizi kabul etsin inşaallah

Ameller ancak niyetlere göre değer kazanır ve herkes niyet ettiği şeyin karşılığını alacaktır.
(Buhârî, " Bed'ül-Vahy", 1)

Hiç bir hayrı küçümsemeyin,
Hangisinin 
sizi Cennete
götüreceğini bilemezsiniz.
(Hadis-i Şerif)
 
Malı zarardan korumanın ilacı
zekat vermektir. Zekat malın,
Fitre bedenin Sigortasıdır.

Ramazan ayında yapılması gereken en önemli ibâdetlerden ve islam’ın beş şartından birisi de zekât vermektir.

Hanefî mezhebine göre (Fitre) Fıtır sadakası Hicretin ikinci yılında,
Şaban ayında,
Zekattan önce vâcip kılınmıştır.

Fitre
, Fidye, Zekat
Fakir müslüman'ın hakkıdır.
 
İslam Âlimlerimize göre durumu çok iyi olan insanlarımız fitresini ve zekatını en yüksekten vermesi gerekir.
Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı
Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından alınan kararla 2024 yılına âit
 
Fitre miktarı: 130 TL

Bu en aşağısı ve herkesin verebileceği olan fitredir. Fakat durumu çok iyi olanlar ve orta halli olanlar vardır. Herkes durumuna göre, cebine göre, lokantaya gittiği zaman yediği yemeğe göre en yüksekten Fitresini Ramazan ayı içerisinde vermesi gerekir.

Ramazan ayına bidatle girmeyin,
bidatle de çıkmayın. 

İLK TERÂVİH İLK SAHUR
HOŞ GELDİN ŞEHR-İ RAMAZAN
Yüce Rabbimize Sonsuz hamd-ü senalar olsun ki bizleri rahmet, bereket ve mağfiret ayı olan bir Ramazan’a daha ulaştırdı. Bu akşam ilk teravihin coşkusunu hep birlikte yaşayacağız.

Bu gece ilk sahurun huzurunu hep beraber tadacağız. Yârın ilk Orucumuzun heyecanını duyacağız. Bir ay boyunca evimize misâfir olacak Ramazanı en güzel şekilde ağırlamaya çalışacağız.
Bu ay af ve mağfiret, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, bolluk ve bereket ayıdır.

Ramazan Ayı İmtihan Ayı.
Ramazan bize Sabrı, şükrü ve nimetlerin kıymetini idrak etmeyi öğretir. Ramazan, Rabbimize, birbirimize ve çevremize karşı sorumluluklarımızı hatırlatır. Ramazan ayı; ibadettir, rahmettir, af'tır mağfirettir. Ramazan ayı; ruh ve nefis için, birey ve toplum için takvadır. Korunmadır. Ramazan ayı; Selamdır, Esenliktir, Sükûnettir,

Yüce Allah bu ayda bize oruç tutmayı farz kıldı. Ramazan geldiği zaman cennet kapıları sonuna kadar açılır, Cehennem kapıları kapatılır ve şeytanlar bağlanır”
(Nesai, Siyâm, 5)
(Müslim, Siyâm, 1)

Peygamber Efendimiz Buyuruyor ki:
Cennette sekiz kapı vardır.
Bunlardan ikisi de Reyyân kapısıdır.
Buradan cennete yalnız oruç tutanlar girer.
(Buhâri, Bed'ü'l-Halk,

Rabbinize karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun, mallarınızın zekatını verin, yöneticilerinize itaat edin. (Böylelikle) Rabbinizin cennetine girersiniz."
(Tirmizî, “Cum’a”, 80)

Ey inanan îman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. umulur ki korunursunuz.
(Bakara Süresi, 183. Âyet Cüz: 2)
(Ayrıca: 110. ve 261. Âyetlere bakınız)

Allah’u Teala buyurdu ki: ‘İnsanoğlunun her ameli kendisi içindir. Ancak oruç müstesna. Çünkü o benim içindir ve onun mükafatını ben veririm..."(Buhâri, “Savm”, 9; Müslim, “Sıyâm”, 30)

Oruçlunun iki sevinci vardır; biri iftar zamanında, diğeri orucunun sevâbı ile Rabbine kavuştuğu zamanda.
(Buhâri, “Savm”, 9;
Müslim, “Sıyâm”, 30)

Sahur yemeği yiyiniz, çünkü
Sahur yemeğinde bereket vardır.
(Müslim, Sıyam, 45)

ŞEHR-İ RAMAZAN
Rahmetini özlediğim, Şehr-i ramazan hoş geldin. On bir aydır gözlediğim,
Şehri ramazan hoş geldin.

Her eve her ile geldin,
Bereketler ile geldin.
Kur'an olup dile geldin,
Şehri ramazan hoş geldin.

Sende nâzil oldu Kur'an,
Kur'ansız gönüllüler viran,
Günahı yakıp kavuran,
Şehr-i ramazan hoş geldin.

Gündüz oruç, gece namaz,
Dillerde Mevla'ya niyaz,
Ne kadar şükür etsek az,
Şehri ramazan hoş geldin.

Oruç tutan sıhhat bulur,
Günahlarından kurtulur,
Her işinde hayır olur,
Şehr-i ramazan hoş geldin.

Kötülüklere kalkansın,
Sen mağfiret-i rahmansın,
Başın, sonun hep ihsansın,
Şehr-i ramazan hoş geldin.
(Yazar, Müftü, Halil BEKTAŞ)
(Gümüşhane / Köse)


Ramazanı şerifiniz mübarek olsun.
Her günümüz güzel olsun.


Ramazan (ORUÇ)
Size misafir geldi. Onu iyi ağırlayın
Çünkü Oda sizi Ahirette Ağırlayacak.
Hoş geldin 11 ayın sultanı.

Bu güzel misâfirimiz Ramazan,
Rabbimizden bize gelen yüce bir dÂvettir.
Hidâyet rehberimiz Kur’an-ı Kerim’i daha çok okumaya, tefekkür edip yaşamaya çağrıdır. Tuttuğumuz oruçlarla irâdemizi güçlendirmek ve nefsimizi terbiye etmek için en güzel fırsattır. Sahuruyla, iftarıyla yuvalarımızda huzur ve berekettir.

Beş vakit namazın yanında kıldığımız terâvihlerle bedenimize sıhhat, ruhumuza sükûnettir. 

Zekât, fitre ve sadakamızla; yakınlarımız, komşularımız ve bütün kardeşlerimizle aramızda muhabbettir. Bu ayda müminler olarak bize düşen en büyük sorumluluk, bu kutlu misafire gönlümüzde yer açmak, bu ilâhi davete yürekten icabet etmektir. Yorulan ruhlarımızı, Ramazan-ı şerifle teskin edelim.

Bunalan gönüllerimize Rabbimizden inşirah dileyelim. Özümüze ve fıtratımıza yönelip kulluk şuurumuzu artıralım. Sabır ve merhamet, kanaat ve şükür bilincimizi kuşanalım. Elimizi, dilimizi, gözümüzü, aklımızı, kalbimizi hâsılı ruh ve bedenimizi günahlardan korumaya söz verelim. Ramazan ayımız şimdiden mübarek olsun.
Gönül ve zihin dünyamız Kur’an’la şifa bulsun. Bu mübarek ay, her türlü sıkıntı ve hastalıktan kurtulmamıza vesile olsun inşallah.

>Bizler, bu dünyada Rabbimizin nimetlerinin emanetçisiyiz. Ve biliyoruz ki her nimetin kendi cinsinden bir şükrü vardır.
Kalbimizin şükrü Yüce Allah’a imandır.
Dilimizin şükrü hakikate tercüman olmaktır. Bedenimizin şükrü ibadetlerdir.
Malımızın şükrü ise zekâttır, sadakadır.

Gerçek ihtiyaç sahiplerini araştıralım. Yardımlarımızı onlara ulaştırmaya devam edelim. Zekât, insanı felaha, toplumu refaha ulaştıran bir ibadettir. Cenâb-ı Hakk’a teslimiyetimizin, kardeşlerimize karşı samimiyetimizin tezahürüdür. 

Zekât, bir garibin duasından nasip almak,
bir muhtacın sofrasında iftar sevinci olmaktır. Kırık bir kalbe merhem, mahzun bir gönle derman olmaktır. Bir yetimin başına dokunan şefkat eli, bir mazlumun aşına katık olmaktır.

Aslında mümin, zekât vermekle muhtaç kardeşinin hakkını teslim etmiş olur.

Hayır yolunda her ne harcarsanız Allah, onun daha iyisini verir. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır. Zekât, malı asla eksiltmez, bilakis bereketlendirir.

Huzur ve sevinçle dolsun yuvalarımız.
Rahmet ve merhamet kaplasın çevremizi.
Yetim ve öksüzlerin sevincinde arayalım
Allah’ın rızâsını. Muhtaç kardeşlerimizin duasında bulalım.

Zenginlerin davet edilip de fakirlerin çağrılmadığı düğün yemeği,
ne kötü bir yemektir!
(Müslim, "Nikah", 107)

>Sizden birisi oruçlu olduğu gün, ne çirkin bir söz söylesin ne de herhangi birisiyle kavga etsin. Eğer bir kimse, kendisine söver ya da sataşırsa yalnızca "Ben oruçluyum"desin.
(Buhârî, "Savm", 9; Müslim, "Sıyâm", 163)

Ramazan ayı mübarek bir aydır.
O ayda bir gece vardır ki,
bin aydan daha kıymetlidir.
O gecenin (Kadir Gecesinin) hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılır.

Allah’ım! Bizleri Regâible sana rağbet eden, Mîraç ile yücelen, Berat ile kurtuluşa eren, Kadrini idrak ederek Ramazanın sonunda
cenneti hak eden kullarından eyle.

Kadir Süresi ve Mânâsı

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

إِنَّاأَنزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةِ الْقَدْرِ ﴿١﴾ وَمَا أَدْرَاكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِ ﴿٢﴾
لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِّنْ أَلْفِ شَهْرٍ ﴿
٣﴾ تَنَزَّلُ الْمَلَائِكَةُ وَالرُّوحُ فِيهَا بِإِذْنِ رَبِّهِم

مِّن كُلِّ أَمْرٍ ﴿٤ سَلَامٌ هِيَ حَتَّى مَطْلَعِ الْفَجْرِ

ANLAMI: Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı)
Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.
(Kadir Suresi, 97/1-5)

Peygamberimiz Kadir gecesinde şöyle duâ ederdi: Allah’ım affedicisin, affetmeyi seversin beni de affet.
(Tirmizî, Deavât, 84)

Kim ki faziletine inanarak ve mükafatını
Allahtan bekleyerek kadir gecesini ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.
(Hadis- i Şerif)

Bin aydan daha hayırlı olan kadir gecesi ramazan ayı içerisindedir. Bu ayda yapılan ibadetlere, diğer aylara göre daha çok sevap verilir. 

Ramaz ayı, Kur'an ayı, Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerim bu ayda inmiştir. Mâdem ki bu ay Kur’an ayı, O halde Kur’an’ı bu ayda çok okuyalım. Feyz bereketimizi arttıralım. 

Kur’ân, Ramazan ayında indirildiği Bakara Süresinin 185. âyetinde şöyle ifâde edilmektedir:     

Kur’ân-ı Kerim’in indirilmesi Miladî 610 yılında Ramazan ayının Kadir Gecesi’nde sabaha karşı, Hira’da ibadetle meşgul olduğu sırada, vahiy meleği Cebrail’in Peygamberimize Alak suresinin ilk beş ayetini getirmesiyle başlamıştır. 

Mâdem ki bu ay Kur’an ayı O halde kuranı bu ayda çok okuyalım. Her bir bir harfine 70 bin sevabın verildiği Kur’an-ı Okuyarak mânevi kazancımızı artıralım. İlmimizi artıralım, Peygamber efendimizin hayatını anlatan dini kitaplar okuyalım. Komşu akraba dostlarımızı
Ramazan da İftara dâvet edelim.

Kim bir oruçluyu iftar ettirirse oruçlu kadar sevap kazanır. Oruçlunun orucunu açarken yapacağı duâ reddedilmez.(Hadis-i Şerif)

İftar’da Şu Duâ'yı Okumak Sünnettir.
Hz Peygamber İftar edeceği zaman şöyle duâ ederdi; 

اَللّهُمَّ لَكَ صُمْتُ وَ بِكَ آمَنْتُ وَ عَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ
وَ عَلَى رِزْقِكَ أَفْطَرْتُُ
Allah'ım senin rızan için oruç tuttum,
sana inandım. sana güvendim. senin rızkınla orucumu açtım ve ramazan ayının yârın ki orucuna da niyet ettim. Benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla. Kim inanarak ve sevabını umarak Ramazan orucunu tutarsa
Allah o kimsenin geçmiş günahlarını bağışlar.
(Müslim, Salâtü’l-Müsafirîn 175)
(Ebu Dâvûd, "Savm", 22)

Allah'ım! Senin rızan için oruç tuttum.
Senin rızkınla orucumu açıyorum.
(Ebu Dâvûd, "Savm", 22)

Ramazan'da yapacağımız ilk hayır
Şerri terk etmektir.
Ramazan ayında; Allah (Celle Celâluhü) günahları siler, duaları kabul eder. Allâh'ım; Ramazan’ın sonunda cenneti hak eden kullarından eyle! Allâhım; Ramazan Bayramına günahsız girmeyi bizlere nasip eyle.  

Ramazan ayının her gününü değerlendirelim. Duâ edelim. Mü'minin mûmine duâsı
Dünya ve Ahiret için iyilik güzellik istemektir. "Mü'minin duâsı mümine şifâ'dır"

Günah işlemediğimiz günler
bizim bayramımızdır.
(Hz Ali r.a)

Bayram münasebetiyle yapmamız gereken başlıca görevler: Karşılaştığımız kimselere güler yüz göstermek, Din kardeşimizin Bayramını tebrik etmek, Fakirlere yardımda bulunarak onları sevindirmek, bir müslümanı sevindirmek en büyük ibadetlerdendir. Ana Babamızı büyüklerimizi ve dostlarımızı ziyaret etmek, ölülerimiz için sadaka vermek, kabirlerini ziyaret ederek kuran okumak ve dua etmek, dargınları barıştırmak, hediyeleşmek, Özellikle yetimler unutulmamalı ve çocuklar sevindirilmelidir. 
Allâh'ım bayramı bayram gibi yaşamayı bizlere nasip eyle.

Bayram Coşkusunu Hep Birlikte Yaşayalım
Ramazan bayramının diğer ismi (Fitre)
Fıtır bayramıdır. Bayramdan önce nisap miktarı mala, bir görüşe göre de kendi ihtiyaçlarını karşılayacak mala sahip olan her müminin (Fitre) Fıtır sadakasını vermesi Vâciptir...

Osmanlı döneminde bayramların, dîni olduğu kadar sosyal yönü de vardı. Bayramdan önce evler temizlenir, misafirlere tatlılar, yemekler, çocuklara hediyeler, şekerler ve bahşişler hazırlanırdı. Ramazanda ise camiler temizlenir, Bayramlık elbiler giyerek camilerimize namaz kılmaya giderdi. Camideki bayramlaşmanın ardından evlerde küçükler büyüklerin ellerini öper, mahalleyi dolaşırdı...

Sadaka Taşları
Atalarımız ecdâdımız bize çok güzel örnek olmuştur. Kimsesiz ve yoksul kişiler dikili sadaka taşlarından İhtiyaçları kadarını alır,
geriye kalana dokunmazlardı.
İhtiyaç sâhiplerini incitmeden yapılan yardımlarımızı Allah (c.c) kabul etsin. 

Kim Müslüman kardeşinin ihtiyâcını giderirse Allah'da onun ihtiyâcını girerir.
(Hadis-i Şerif)

Herkesin yöneldiği bir yön vardır.
Haydi, hep hayırlara koşun, yarışın!
Nerede olsanız Allah hepinizi bir araya getirir. Şüphesiz, Allâh’ın gücü her şeye hakkıyla yeter.
(Bakara, 2/148)

Senin orucun yemek vakitlerini değiştirmekten ibârettir.
Asıl oruç KUL Hakkı yememektir ve 12 ay tutulur. Allah bizi kul hakkına girmekten korusun.

Size ne oldu ki birbirinize yardım etmiyorsunuz.
(Saffat Sûresi, 25. Âyet Cüz: 23)

İnsanlara"Dînin, ne,
Namaz kılıyormusun?
Oruç tutuyor musun? gibi
Allâh'ın soracağı soruları sormayacaksınız!
İnsanlara ' mısın,
ne ihtiyacın var,
bir sorunun var mı? gibi
kulun kula soracağı
soruları soracaksınız.
(Fatih Sultan Mehmet Han)

Çocuğa soruldu:
Sen Müslüman mısın?
Hıristiyan mısın?
Çocuk şöyle cevap verdi;
Ben açım.

Allah Teala bize eskiyen halıların değil,
Aç kalan yetimlerin hesabını soracak.

Oruç Der ki; Niyetim sizi bırakmak değilSize aç'ı anlatmak.

Düşenin elinden tut ki sende düştüğün zaman tutacak bir el BULASIN zîra insanlar birbirine yardımdan el çektikleri gün insanlık yok olur.

Hz İmam Zeynel Âbidin
Gecenin soğuğunda, Medine sokaklarında yüzünü kapatıp "Allah bilse yeter!" diyerek fakirlere erzak taşımaktan sırtı nasır bağlamış peygamber torunu Zeynel Abidin'i tanımazsan
Noel Babaya hayran olursun.

Medine'de nice fakirler vardı ki kendilerine bakanın kim olduğunu bilmezlerdi.
Hâlbuki onların sıkıntılarına çâre bulmayı Zeynelâbidin Hazretleri yüklenmişti. 

Gece karanlığında muhtaçlara sırtında un çuvalı taşıdığı, Cenâzesi yıkanırken sırtındaki nasırlaşmalardan anlaşıldı.
Elinde imkân bulunduğu takdirde aslâ esirgemez, mümin kardeşinin derdine mutlaka çâre olurdu.
Bkz. İbn-i Kesîr, el-BidâyeIX, 112, 122;
Ebû Nuaym, Hilye, III, 136)

Zenginlik fakirlikten daha ağır bir imtihân'dır.

Allâh'ım! Zenginlikle imtihan edilmenin şerrinden ve Fakirlikle imtihan edilmekten sana sığınırım. 
(Buhârî, Deavât, 39)

Zengin adam,
Allah'ın taksimine razı olan adamdır.

Fakire verilen, daha onun eline geçmeden Allah'a ulaşır.

İnsan insanın kuyusunu kazarken 
Hayvan hayvanı kurtarmaya çalışıyor 
Çoğumuz insanlığı unutmuş
Dünyâ malına aldanır olmuşuz.

Filtrenizle fakirleri sevindirin.
Zekâtla mâlınızı temizleyin bereketlendirin.
Sadaka ile belâları defedin.
Gelecek musîbetlere Duâ ile engen olun.
Zekât -Sadaka -Duâ üçlüsünden ayrılmayın. İşte o zaman dünya ve âhiretimiz hayır olur. İnşaallah.

>>Resulullah (s.a.v)’a bir adam gelerek şöyle dedi: - Ey Allah'ın elçisi! Hangi sadakanın sevâbı daha büyüktür?
Hz. Peygamber de şöyle buyurdu:
Sağlığın yerinde olup malına düşkün oldugun, fakirlikten korkup zenginliğe tamah ettigin halde verdiğin sadakanın sevâbı daha buyüktür.

(Bu işi) can boğaza gelip de
'falana şu kadar'
filana bu kadar' demeye bırakma.
Zaten o mal vârislerden şunun
veya bunun olmuştur.
(Buharî, "Zekât", 11;
Müslim, "Zekât", 92)

Ey âdemoğlu! İhtiyacından fazla olan malını sadaka vermen senin için hayırlıdır.
Eğer vermeyip elinde tutarsan, senin için kötüdür. Yeterli miktarda mala sahip olmaktan dolayı Allah katında sorumlu tutulmazsın. Harcamaya, bakmakla yükümlü olduklarından başla.
(Tirmizî, "Zekât", 32;
Müslim, "Zekât", 97)

Allah'ım! Cehenneme götüren fitneden, Cehennemin azabından, zenginliğin ve fakirliğin şerrinden sana sığınırım.
(Ebu Dâvûd, "Vitr", 32)

Allah, hak ve insanlık için konuşan mücâdele edenlerden ebediyen razı olsun.

Kur’an'dan kolayınıza geleni okuyun.
Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin,
Allah’a güzel bir borç verin.
Kendiniz için önceden ne iyilik gönderirseniz, onu Allah katında daha üstün bir iyilik ve daha büyük mükâfat olarak bulursunuz. Allah’tan bağışlanma dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhâmet edendir.
(Müzzemmil Sûresi, 20. Âyet Cüz: 29)
(ayrıca bakınız: Bakara, 110. Âyet)
(Mücadele, 13. Ayet Cüz: 28)
(Hadîd Sûresi, 11. Âyet Cüz: 27)

Allah’ın sana verdiğinden âhiret yurdunu kazanmaya bak. Dünyadan da nasibini unutma! Allah’ın sana iyilikte bulunması gibi, sen de insanlara iyilikte bulun. Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışma. Şüphesiz Allah bozguncuları sevmez.
 (Kasas Sûresi, 77. Âyet Cüz: 20)

مَا عِنْدَكُمْ يَنْفَدُ وَمَا عِنْدَ اللّٰهِ بَاقٍۜ
وَلَنَجْزِيَنَّ الَّذ۪ينَ صَبَرُٓوا اَجْرَهُمْ بِاَحْسَنِ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ 
Sizin yanınızdaki dünya malı tükenir,
Allâh'ın katındakiler ise tükenmez.
Muhakkakki biz, Allah yolunda sabredenleri, yaptıkları amelin daha güzeliyle mükafatlandıracağız.
(Nahl Sûresi, 96. Âyet Cüz: 14)
(Ayrıca bak; Nahl, 16/18)

İnsanoğlu dünyadan topladıklarını değil, Dağıttıklarını alıp gider...
Ne verirsen elinle
o gidecek seninle...

Kim elinde bulunandan verir,
Allah'a karşı
 gelmekten sakınır ve
en güzel sözü Kelime-i Tevhidi
tasdik ederse biz onu
 en kolay
olana kolayca iletiriz.
(Leyl Süresi, 5-6-7. Ayetler cüz: 30)

Allâh'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden
Allah yolunda harcayın.
(Yâsin Sûresi, 47. Âyet Cüz: 23)

Mallarınızı Allah yolunda harcayın. 
Kendi kendinizi tehlikeye atmayın. 
İyilik edin. Şüphesiz,  Allah iyilik edenleri sever.(Bakara, 195. Âyet)

Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe aslâ erişemezsiniz. 
Her ne harcarsanız Allah onu bilir. 
(ÂL-İ İMRÂN Sûresi,  92. ÂyetCüz: 4)
Ayrıca bak: Âl-i İmrân, 114-115. Âyet)
(Mücâdele Süresi, 13. Âyet Cüz: 28)
(Zâriyat Süresi, 19. Âyet)

İnanan kullarıma söyle, namazı dosdoğru kılsınlar, hiçbir alışveriş ve dostluğun bulunmadığı bir gün gelmeden önce kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda gizlice ve açıktan harcasınlar.
(İbrahim Suresi, 31. Âyet)

Şüphesiz, Allah’ın Kitabı’nı okuyanlar, namazlarını (devamlı ve dikkatli) kılanlar, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden (Allah yolunda) gizli-açık (başkaları için) harcayanlar, asla zarar etmeyecek bir kazanç umabilirler.
(Fâtır, 35/29)

Ey iman edenler, rükû edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin ve hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz. Namazı dosdoğru kılın, Zekâtı verin ve Allah'a sarılın.
O sizin sâhibinizdir. O, ne güzel sahip,
ne güzel yardımcıdır!
(Hac Sûresi, 77-78. Ayet Cüz: 17)

Ey îman edenler! Allah'a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa, öyle sakının ve siz ancak Müslümanlar olarak ölün. Hep birlikte Allah'ın ipine (Kur'an'a) sımsıkı sarılın.
Parçalanıp bölünmeyin...
Sizden, hayra çağıran, İyiliği emreden ve kötülükten meneden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.
(Âl-i İmrân Sûresi, 3/ 102-104)

Îman edip hayırlı işler yapanlara gelince,
onlar da cennetliklerdir; onlar orada ebedî kalacaklardır.
(Bakara, 2/82)

İnsanların en hayırlısı,
insanlara faydalı olandır.
(Hadîs-i Şerif)

İnsanlara faydası olmayanı,
Ölülerden say gitsin.
(Hz Ali r.a)

Onlar hayırlara koşarlar,
umarak ve korkarak
bize dua ederler.

Mallarında (yardım) isteyen ve
iffetinden dolayı isteyemeyip)
mahrum olanlar için bir hak vardır.
(Zâriyât Sûresi, 19. Âyet Cüz: 26)

Başkalarının yardımıyla değil
Allâh'ın yardımıyla yaşıyoruz.
İnsanlardan istemeyin Allâh'tan isteyin. 

Az demeyin, Allah azaltır. Yok demeyin,
Allah yok eder. Unutmayın, şüphesiz Allah herşeyin sahibidir. Görür ve bilir.    

Miskin ve yoksul bir iki lokma bir iki hurma diye kapı kapı dolaşan kimse değildir.
Gerçek yoksul ihtiyaç sahibi miskin ihtiyacını karşılayacak bir şeyi bulunmadığı halde mali durumu bilinmediği için kendisine sadaka verilmeyen ve kendisi de kalkıp insanlardan bir şey istemeyen kimsedir.
(Buhârî, "Zekat", 25;
Müslim, "Zekat", 101)

Müminler birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet etmede ve birbirlerine şefkat göstermede tek bir beden gibidir. O bedenin bir organı acı çektiği zaman, bedenin diğer organları da uykusuz kalıp acı çekerler."
(Müslim,"Birr",66)

Kul din kardeşine yardımcı olduğu sürece, ALLAH'da onun yardımcısı olur.
(Hz Muhammed s.a.s)

Şöhret, Âfet getirir. 
Kim işlediği hayrı şöhret kazanmak için halka duyurursa, Allah onun gizli işlerini duyurur.
Kim de işlediği hayrı halkın takdirini kazanmak için başkalarına gösterirse,
Allah da onun riyakârlığını açığa vurur.
(Buharî, “Rikak”, 36 , “Ahkâm”, 9)

Îman edip salih amel işleyenlerin kötülüklerini elbette örteceğiz.
Onları işlediklerinin daha güzeliyle mükafatlandıracağız.
(
Ankebût, 29/7)

Allah, (cc) Kur’an-ı Kerim’de zenginlerin mallarının içinde fakirlerin belirlenmiş bir hakkı vardır’ buyuruyor. Yani kimin ne kadar vereceğini din belirliyor. Kimse zengin olduğunu kabul etmez.

Nefis insana kendi sahip olduklarını küçük ve az gösterir. Allah yolunda vermesi gereken miktarı da çok gösterir ve yanıltır. bundan dolayı din bir hisse belirlemiştir. Allah fakirlerin geçimini zenginlerin omzuna yüklemiş adını da zekât koymuştur.
Malın şükrü mal iledir, yâni zekat malın şükrüdür, zekatını tam hatta fazla fazla ver.
Zekat malı hem telef olmaktan muhafaza eder hemde artmasını temin eder.
Zekât kazancı artırır; Faiz yok eder.
İnsanın gönlünü zenginleştirir.
Zekât mala bereket kazandırır.
Zekât veren aileler huzurludur.
Zekât verenin evinde huzur bereket olur. Zekât vermeyen aileler perişandır.

Yüce Rabbimizin bizlere lütfettiği her bir nimetin şükrü vardır.
İnsan olarak yaratılışımızın şükrü îmandır. Bedenimizin şükrü namazdır.
Rızkımızın ve sağlığımızın şükrü oruçtur. Malımızın, varlığımızın şükrü ise zekâttır.

Zenginlik; mal çokluğu ile değil,
göz tokluğu iledir.
(Buhâri, Rikak, 15)

Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Kim bir hayra vesile olursa, o hayrı işleyenin sevabı kadar sevap alır.
(Tirmizî, "İlim", 14)
(Müslim, İmare, 133)


Allah'ın soracağı soruyu sen sorma. Namaz kılıyon mu. Oruç tutuyon mu?
İnsanın, insana soracağı soru, Hastamısın, Bi derdin bi sıkıntın var mı? Bunları sor. 

Aç bir insanın midesine bir lokma girmesine vesile olmak, Bir cami yaptırmak kadar hayırlıdır.

مَنْ يَشْفَعْ شَفَاعَةً حَسَنَةً يَكُنْ لَهُ نَص۪يبٌ مِنْهَاۚ
وَمَنْ يَشْفَعْ شَفَاعَةً سَيِّئَةً يَكُنْ لَهُ كِفْلٌ مِنْهَاۜ
وَكَانَ اللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ مُق۪يتاً
Kim güzel bir (işte) aracılık ederse,
ona o işin sevabından bir pay vardır.
Kim de kötü bir (işte) aracılık ederse,
ona da o kötülükten bir pay vardır.
Allah’ın her şeye gücü yeter.
(Nisâ Süresi, 85. Âyet Cüz: 5)

لَهَا مَا كَسَبَتْ وَعَلَيْهَا مَا اكْتَسَبَتْۜ
ۜ
Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun
 kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zarârınadır.
Kim ne ederse kendine eder.
(Bakara Süresi, 286. Ayet)

Kim iyi bir iş yaparsa kendi lehinedir.
Kim de Kötülük yaparsa kendi aleyhinedir. Râbbin, kullara (zerre kadar) zulmedici değildir.
(Fussilet Süresi, 46. Ayet Cüz 24)

İnsan, hayır mal, mülk, genişlik istemekten usanmaz. Fakat başına bir kötülük gelince umutsuzluğa düşer, yıkılır. İnsana nîmet verdiğimizde yüz çevirir ve yan çizer. Başına bir kötülük gelince de yalvarmaya koyulur. 
(Fussilet Süresi, 49-51. Âyet Cüz 24)

Beni seven fakirlige hazır olsun.
Allah'ı seven belâlara hazır olsun.
(Hz Muhammed Mustafâ s.a.s)

Şeyh Sâdi Buyuruyor ki; İyi günlerinde fakirlerin, garipliklerin, muhtaçların gönlünü al. Onların gönlünü almak,
Başa gelecek belâları defeder. 

Allah bizi fakirlikle değil, 
Şükürsüzlükle imtihan ediyor.

Cennet Dört Kişiye Âşıktır
Kur'an okuyana, Yalanı ve gıybeti terk edene, Fakirin muhtacın hakkını gözetene ve Oruç tutana.

Eğer bir memlekette fakirin fukaranın âhı varsa o memleket iflah olmaz.
Herkes zekâtını versin.
'Zekat verilirse fakir fukara kalmaz.

Garibanın duâsıyla gelen,
Garibanın âhıyla gider.

Fakirin ihtiyâcı,
Zenginin isrâfı kadardır.
(Hz Ali r.a)

Ey Oğul: Ölü olsun, diri olsun sakın kimseyi küçük görme; sonra helak olursun. Çünkü bilemezsin, belki o senden daha hayırlı biridir.
(İmamı Gazali)

Küçümseme kimseyi,
Nokta da küçüktür ama bitirir cümleyi.

Bir insanı küçümsemek akılsızlık,
Çok büyük görmek de korkaklıktır.

Fakirler insan ya.
Fakirin ekmeği tatlı olur.
Fakirleri hor görmeyin çünkü onlar
Cennetin krallarıdır.
(Hz Ömer r.a)

Bir insana zenginliğinden dolayı "Hürmet eden, Yâda bir insanı Fakirliğinden dolayı "Hor gören" kişi Allah (c.c) katında sonsuza dek lânetlenmiştir.
(Hz Ali r.a)

Müslüman kardeşini hor görmesi,
kişiye kötülük olarak yeter.
(Müslim, "Birr",32)

Hor görme, Hoş gör ki, Hoş görülesin.
(Tirmizî Büyü, 75)

Bilseydim kıymetini, Öderdim diyetini,
Ne incit ne de hor gör, Temiz tut niyetini.

Bir insan karşıdaki kişiye hoşgörü gösteriyorsa bunun anlamı "Ben insanım, senin de insan olduğuna inanıyorum. demektir. Ben safım, gel benim sırtıma bin. demek değildir.

Yaratılanı sev, Yaratandan ötürü.
Sevgiyle bakıp, sevgiyle görüyorsan
inan ki bahtiyarsın.

İnsanlara merhâmet etmeyene,
Allah da merhamet etmez.
(Buhârî," Tevhid", 2)

Peygamberimizi Öfkelendiren Davranışlar: Ramazanda mâzeretsiz oruç tutmayanlara ve insanları hor görenlere öfkelenmiştir.
(Buhâri, Enbiya, 54)

Cemaate mâzeretsiz gelmeyenlere ve mescitleri temiz tutmayıp kirletenlere öfkelenmiştir. 

Allah’ın Rasûlü zekât-sadaka, iyiliği emir kötülükten nehiy, malayan iyi terk etme gibi konularda sorumsuz davrananlara da öfkelenmiştir. 

Sevgili Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi Vesellem buyuruyor ki: kalbinizin yumuşamasını arzu ediyorsanız, düşkünlere yemek ikram edip, yetimlerin başını okşa. yetimlerin malına dokunma.
(Ahmet Bin Hanbel)

Yetime karşı şefkatli bir baba gibi olun...
Onlar Cennet'in Anahtarıdır.
(Hz Muhammed s.a.v)

Yetimlere haksızlık etmekten korkup titresinler; Allâh'tan sakınsınlar ve doğru söz söylesinler.(Nîsa Süresi, 9. Âyet Cüz:5 (Ayrıca bak:
Nîsâ, 36-37-37-39. Âyet Cüz: 5)

Yetim ağladığı zaman arş titrer. 

Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler ancak ve ancak karınlarını doldurasıya ateş yemiş olurlar ve zâten onlar alevlenmiş ateşe cehenneme gireceklerdir.
(Nîsâ Süresi, 10. Ayet Cüz: 5)
(Ayrıca bak; Nîsâ, 173. Âyet)

Fakirliğe Sebep Olan Üç Yanlış Uygulama:
1- Seher vaktinde uyumak.
2- Anne babayı isimleriyle çağırmak.
3- Gece vakti evi süpürmek ve
süprüntüyü evin bir köşesine yığmak.
(Hz Muhammed Mustafa s.a.v)                   

İhtiyacını, Onu önemsemeyen kimselere açma ve böylelerinden hiç bir şey isteme.
(Derviş Celal Er Ruhâvi)

Fakire yardım eden,
Ömründe fakirlik görmesin.
Fakirin hakkını yiyen,
Fakirlik görmeden ölmesin...

Yetimler Kimsesiz Kalmasın.
Yetim gülerse memleket güler.
Yetim gülerse dünyâ güler.
Yetim sevinirse dünyâ sevinir.
Unutursan fakirler yetim kalır.

Çevrenizdeki fakir çocuklar ailelere 
Bir torba kömür de sen al yardım et.
Çocuklar üşümesin 
Isınmayan yuva kalmasın. 

Mazlumlara yardım etmek ve kederli insanların hüznünü gidermek,
büyük günahlara keffârettir. 
(Hz Ali radıyallahu anh)
(Kaynakv Rebiu'l-ebrar)

Yetim'e ikram etmiyorsunuz?
Yoksulu yedirmek konusunda birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Haram helal demeden mîrâsı ala bildiğine yiyorsunuz malıda pek çok seviyorsunuz.
(Fecr Sûresi, 17-18-19-20. Âyet Cüz: 30)
(Ayrıca bak: İsrâ, 34. Ayet Cüz 15)

Hz. Ali r.a diyor ki;
Bütün acıları tattım ama, insanlara muhtaç olmaktan daha acısını görmedim.

ALLÂH'IN rızasına giden bütün yolları inceledim. En kestirme yolun, İnsanları sevindirmek olduğunu gördüm.
(UBEYDULLAH AHRAR)

Dul ve Fakirlere yardım eden kimse, Allah yolunda cihad eden veyâ gündüzleri nâfile oruç tutup, Gecelerini nafile ibadetle geçiren kimse gibidir.
(Buhâri, Nafakat, 1; Müslim, "Zühd" 41;
Tirmîzi"Birr" 44, Nesâi, Zekât, 78)                   

Sadaka Maddi - Manevi sıkıntılara karşı bir kalkandır.  

Su, ateşi söndürdugü gibi
Sadaka da kötülükleri söndürür
 
(yok eder)
{İbn-i Mâce}

Lokman Hekim, Oğluna bir yanlış iş yaptığında derhal malından ihtiyaç sahiplerine bir şeyler vermesini ögütlemiş.

Nitekim yüce Allah: Sevdiğiniz mallardan dağıtmadıkça iyiliğe kavuşamazsınız. buyurmuştur.

Sadaka ve Duâ hayâtı değiştirir.
Sadaka tam bir duâ.

Sadaka seni kazadan, beladan, hastalıktan korur. Sadaka rahmet kapılarının açılmasına
duânın kabulüne vesile olur.

Sadaka vermek mal hiçbir şey eksiltmez.
Allah ( insanları) affeden kulunun mutlaka izzet ve onurunu artırır. Allah için tevâzu göstereni Allah muhakkak yükseltir.
(Müslim, "Birr",69)

Sadakalar (zekâtlar), Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslâm’a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
(Tevbe Süresi, 60. Âyet Cüz: 10)

Kıyâmet günü müminin serinleyeceği gölgelik verdiği sadakasıdır.
(İbn Hanbel, 4, 233)

Şüphesiz Allah sadaka verenleri mükâfatlandırır.
(Yusuf Suresi, 88. Âyet Cüz: 12)

İnsanların her bir eklemi için
her gün bir sadaka gerekir…
(Buhârî, "Sulh", 11, "Cihâd", 72, 128;
Müslim, "Zekât", 56)

Vücuttaki bütün eklemler için her gün sadaka vermek gerekir. Güzel söz ve namaza giderken atılan her adım sadakadır.
Yol göstek sadakadır.
(Buhârî, Cihad, 72)

O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez.
Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin
karşılığı verilir. 
(Yâsin Sûresi, 54. Âyet Cüz: 23)

Mallarınızı Allah yolunda harcayın ve kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın.
Bir de iyilik edin ve yaptığınızı güzel yapın. Doğrusu Allah iyilik eden ve
işini güzel yapanları sever.
(Bakara, 195. Âyet)

Eğer cimrilik yapar ve Allah yolunda harcamada bulunmazlarsa dünyada mağlup, makhur ve mahkum olurlar; âhirette de çetin bir hesap ve büyük bir azaba uğrarlar.

Ey iman edenler! Mallarınız ve evlatlarınız sizi, Allah’ı zikretmekten alıkoymasın.
Her kim bunu yaparsa, işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.
Herhangi birinize ölüm gelip de,
Ey Rabbim! Beni yakın bir zamana kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam!” demeden önce, size rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayın. Allah, eceli geldiğinde hiçbir kimseyi asla ertelemez. Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
(Münâfikun Sûresi, 9-10-11. Âyet Cüz: 28)

Kalpler iyilikle kazanılır.
(Hz Ali r.a)
İyiliğin karşılığı, Yalnız iyiliktir.
O, hâlde, Rabbimizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
(Rahmân Sûresi, 60-61. Âyet Cüz: 27)

İyilik Ticaret Değildir.
Allah İçin Yapılır Unutulur.

Veren verdiğini unutmalı, 
alan aldığını unutmamalı.  

İyilik eden mükâfat beklediği an tefecir.
Yaptığın iyiliği hatırlatma.
Gördüğün iyiliği unutma.
İyilik veyâ hayır yaptığınızda karşılık beklemeyin.
Kaba insan iyilik yapar, Başa kakar.
Nîmetin sâhibi kula rahmetle bakar.

Üç kişi vardır, cennete girmeyecektir:
Anne babasının hukukuna riayet etmeyen kimse, İçki düşkünü olan kimse;
Verdiğini başa kakan kimse.
(Nesâi, Zekât 69, 5, 81)

اَلَّذٖينَ يُنْفِقُونَ اَمْوَالَهُمْ فٖي سَبٖيلِ اللّٰهِ ثُمَّ لَا يُتْبِعُونَ مَٓا اَنْفَقُوا مَناًّ وَلَٓا اَذًۙى لَهُمْ اَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْۚ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ
Mallarını Allah yolunda harcayan, sonra da harcadıklarının peşinden (bunları) başa kakmayan ve gönül incitmeyenlerin, Rab’leri katında mükâfatları vardır. Onlar için korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de.
(Bakara Suresi, 262. Âyet)

Ebû Hüreyre (r.a) rivâyet ediyor.
Resulullah (s.a.s) şöyle buyurdular:
İyilik yapıp. Hayır yapıp, Hediye verip de
geri isteyen kimsenin durumu, doyuncaya kadar yedikten sonra kusan, sonra da dönüp kusmuğunu yiyen köpeğin durumuna benzer.
Başka bir hadisi şerifte ise verdiği hayrı geri isteyen tükürdüğünü yalamak gibidir. Hoş değil ve ahlâkî değildir.Camiüssağir- 2443
(Buhâri, Hibe: 28; Müslim, Hibat: 2)

Kimler zekât vermekle yükümlüdür
1. Müslüman olmak.
2. Erginlik çağına gelmiş olmak.
3. Akıllı olmak. 4. Hür olmak.
Buna göre aklı dengesi yerinde olmayan, erginlik çağına gelmemiş olanlar ile Müslüman olmayanlara zekât verme yükümlülüğü yoktur. 

5. Borçlar düşüldükten sonra,
nisap miktarı servete sahip olmak. Nisap demek?
İslâmiyet'e göre zenginlik ölçüsü demektir.

6. Mevcut nisap miktarı malın, üzerinden bir yıl geçmiş olmak. Nisap miktarında olan bir malın zekâtı, daha sene dolmadan erkene alınarak da verilebilir. Bu olay neye benzer,
sonradan ödenecek olan bir borcu öne alıp erken ödemeye benzer.
Bu fakirler için yararlı olanıdır.
Böylece zekât mükellefiyetinde olanda
zekât borcundan kurtulmuş olur. 

Zekâtın kimlere verileceği Kur’an-ı Kerim’de ayrıntılı şekilde açıklanmış
(Tevbe, 9/60) nisabı da hadislerde belirtilmiştir.
(Buhârî, Zekât, 32, 36, 38, 43) Buna göre temel ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişi diğer şartlar da yerine gelmişse bu mallarının zekâtını vermesi gerekir.
(Kâsânî, Bedâî’, II, 4 vd)

Bindiği aracın ve oturduğu evin zekâtı olmaz. Zekât'a tâbi olması için gelir getirmesi gerekir.

Kira gelirleri zekâta tâbi midir?

Bir yıllık borcu ve aslî ihtiyaçları dışında 80.18 gr. altını veya bu miktar değerinde malı yahut parası olan kimseler, dinen zengin sayılır. Kira gelirlerinin zekâta tâbi diğer mal ve gelirlerle birlikte, temel ihtiyaçlar ve borçlar çıktıktan sonra nisap miktarına
(80.18 gr. altın veya değeri) ulaşması ve üzerinden bir yıl geçmesi hâlinde
Koyun ve keçi, cinsinden 1/40,
Sığırda 1/30, Devede 1/5
Nakit parası olan kırkta bir (% 2,5)
oranında zekâtının verilmesi gerekir.
(Merğînânî, el-Hidâye, II, 165, 190-191)

Örneğin Zekât Hesaplama: 100/2.5
1000 (Bin) TL'si olan 25 TL
10000 (On Bin TL' si olan 250 TL
 
20000 (Yirmi Bin TL de 500 TL
30000 (Otuz Bin TL si olan 750 TL
40000 (Kırk Bin TL'si olan kişi 1000 TL 
zekat verecek

Fitre Kimlere Verilir?
Kardeş teyze, dayı, amca, hala ve onların çocukları, gelin, damat, kayınpeder ve kayınvalide gibi akrabalar (Fakir iseler) zengin değillerse kendilerine zekât, fitre ve fidye verilebilir.
(Zeylaî, Tebyîn, I, 301)

(Fitre) Fıtır sadakası, kişinin bakmakla yükümlü olmadığı yoksul müslümanlara verilir.

Fidye ve Zekât için de aynı kural geçerlidir.
Bu sebeple bir kimse zekâtını, fitresini ve fidyesini kendi usûl ve fürûuna veremez. 

Hanefilere göre aşağıda sayılanlara Fitre, Fidye ve Zekat verilmez:
Anne-baba'ya, dedeye ve nineye, cocuklarına ve torunlarına, eşler birbirine veremez.
Zengin yâni aslî ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişiye. Babası zengin olan ergen olmamış çocuğâ veremez.
(Merğinânî, el-Hidâye, II, 223-228)

Bu mübârek aylarda, günahlarımızdan arınmak için, tövbe ve istiğfarda bulunmalıyız,
Hayır ve hasenat yapmalıyız.
Üzerimizde kul hakları varsa, onları ödemeliyiz. Vaktinde kılamadığımız namazlar, Tutamadığımız oruçlar ve veremediğimiz zekâtlar fitreler varsa,
bu borçlarımızı ödemeliyiz.   

Ta-Sîn. Bunlar Kur'an'ın, apaçık bir kitabın âyetleridir. Kur'an, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahirete de kesin olarak inanan mü'minler için bir hidayet rehberi ve bir müjdedir.
(Neml 27/1-3)

Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin.
Kendiniz için her ne iyilik işlemiş olursanız, Allah katında onu bulursunuz.
Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızı görür.
(Bakara Suresi, 110. Âyet Cüz: 1)

Zekâtın yararları:
Toplumu, fakiriyle zenginini kaynaştırır.
Malı günah kirlerinden temizler.
Mal sahibini kul hakkından kurtarır.
Zenginin aşırı hırsını önler.
Cimriliği giderir.
Kalbin katılığını giderir.
fakirlere karşı şefkatli yapar.
Ruh ile bedenin dengesini sağlar.
Toplumsal barışı sağlar.
Malı çoğaltır...

Zenginin malında fakirin hakkı vardır.
Zekât fakirin öz helal malıdır.

Kim zengin olupda zekâtını vermezse
kul hakkı yemiş olur.
Zekâtını vermeyen zenginlere
mahşerde fakirler dâvâcı olâcak.
Rabbim, zekat vermeyi nasip etsin. 

Biz, kıyâmet günü için adâlet terâzileri kurarız; artık kimseye hiçbir şekilde haksızlık edilmez. Yapılan, bir hardal tanesi kadar dâhi olsa, onu getirir ortaya koyarız.
Hesap görücü olarak biz yeteriz.
(Enbiya Süresi, 21/47)

O gün amellerin tartılması da haktır.
Kimlerin sevabı ağır basarsa işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
(A'râf, 7/8)

Kim zerre miktarı bir hayır işlerse,
Onun mûkafatını görecektir,
Kimde zerre bir kötülük işlerse
onun cezasını görecektir.
(Zilzal Sûresi, 7-8. Âyet) 

O zaman (sûra üflendiğinde) kimlerin tartıları ağır gelirde işte bunlar kurtuluşa ermiş olacaklar. Tartıları hafif gelenler ise kendilerini ziyan etmiş olanlardır.
Onlar cehennemde ebedi kalacaklar.
(Müminûn Sûresi, 23/102-103)

Şüphesiz Allah hiç kimseye zerre kadar zulüm haksızlık etmez. Yapılan çok küçük bir iyilik de olsa onun sevabını kat kat arttırır ve kendi katından büyük bir mükâfat verir.
(Nîsâ, 40. Âyet Cüz: 5, Sûre: 4)

Huzur mal mülkte değil,
Huzur sevgi saygıda.

Yardımlaşmanın hem dünyada hem de ahirette güzel sonuçları vardır.
Siz Allah’ın dinine yardım ederseniz oda size yardım eder. 
(Muhammed Suresi, 7. Âyet)

Allah’tan korkun ve emrini dinleyin.
Şüphesiz Allah, adâletli olmayı, iyilik yapmayı, Yakınlara yardım etmeyi (yâni sosyal yardımlaşmayı emreder; (zinâ) Hayasızlığı, fenâlık ve azğınlığı zulüm ve baskı yapmayı da yasaklar. O, düşünüp tutalım diye bize öğüt veriyor.
(Nahl, 16/90 Cüz: 14)
Ayrıca bak: Nahl, 96.
Bakara, 280-281. Ayet)

Yalnız şu iki kişiye gıpta edilmelidir:
Biri, Allah’ın kendisine verdiği Kur’ân ile gece gündüz meşgul olan kimse, diğeri, Allah’ın kendisine verdiği Malı gece gündüz harcayan kimse.
(Buhârî,"Tevhid",97)

Bir giydiğini bir daha giymeyen Osman Gâzi, Bunu müsrifliği sebebiyle yapıyor değildi. Garibanları sevindirirdi.
Cömertti Bilâkis bir garibanı sevindirmek maksadıyla cömertliğinden yapardı. Birisi elbisesine dikkatlice baksa hemen çıkarıp ona bağışlardı.

İslamlık ince insanlık.
Tasavvuf ince Müslümanlık.

Bizleri merhâmet ve cömertlikte yarışan kullarından eyle Allah’ım!

Komşusu açlıktan kıvranırken tok yatan kimse, îman etmiş olmaz.
(İbn Şeybe,Musannef,
 
"İman ve Rüya",6)

Komşusu açken,
Tok yatan bizden değildir.
Hadis-i Şerifinin düsturuyla hareket ederek nerede bir muhtaç ve kimsesiz kardeşimiz varsa gece gündüz demeden Allah rızası için Rabbimizin inayetiyle yardımlarına koşmaya gayret edelim. Rabbim bu yolda nice yoksullara muhtaçlara kol kanat germeyi, kimsesizlerin kimsesi olmaya bizleri muvaffak eylesin.

Veren el, alan elden üstündür.
(Buhârî, Zekât, 18)

Müslüman almayı değil,
vermeyi düşünür.
alınca değil, verince sevinir.

Cennet isteriz. Cennet anahtarı her yerde alan yok. Cennetin kapısını para açmıyor. 

Cennetin Kapısını Cömertler Açar.
Cömert olanları Allah sever. 
Cömertler Allah’a komşu olacaktır. 

Cömert olan kimse eceli gelince ruhunu da kolay verir. Ruhu tereyağından kıl çeker gibi çıkar da haberi bile olmaz.

Ya vermeye alışmayanlar?
Onların işi çok zor.
Vermeye alışmadıkları için
Ruhlarını da çok zor verirler.

Kim nefsinin cimriliğinden, korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
(Haşr Süresi, 9. Âyet Cüz: 28)

وَالَّذ۪ينَ اِذَٓا اَنْفَقُوا لَمْ يُسْرِفُوا وَلَمْ يَقْتُرُوا
وَكَانَ بَيْنَ ذٰلِكَ قَوَامًا
Onlar, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik edenlerdir. Onların harcamaları, bu ikisi arası dengeli bir harcamadır.
(Furkan Suresi, 67. Âyet)

Her sabah yeryüzüne iki melek iner.
Biri: -Ya Rabbi, infak edip iyilik edenin malının yerine yenisini ver, der.
Diğeri de: -Ya Rab cimrilik edenin
malını telef et, diye dua eder.
(Buhârî, "Zekat", 27;
Müslim, "Zekat", 57)

CİMRİ NE DEMEK?
Cimri: Allâh'a güvenmeyen insan demek! 
Para harcamayan insan, insan harcar. 

CÖMERT OLUN
İkram ederseniz insanların duâsını alırsınız.

(Şu) iki haslet bir müminde bulunmaz.
Cimrilik ve kötü ahlak. geçimsizlik 
(Tirmizî, "Birr", 41)

Cimrilikten de sakınınız. Çünkü cimrilik sizden önceki ümmetleri helâk etmiş, onları birbirlerinin haksız yere kanlarını dökmeye, haramlarını helâl saymaya sevketmiştir.
(Müslim, "Birr", 56)

Cömerdin malı yemeği şifâ.
Cimrinin malı hastalıktır.
(Hz Muhammed s.a.v)

Cimri ne yer, ne yedirir,
Sürekli biriktirir.
Ölünce mirasçılarını kavga ettirir.
Cömert hem yer, hem yedirir,
Fakirleri sevindirir,
Ölünce peşinden duâ ettirir.

Cimrilikten de sakınınız. Çünkü cimrilik sizden önceki ümmetleri helâk etmiş, onları birbirlerinin haksız yere kanlarını dökmeye, haramlarını helâl saymaya sevketmiştir.
(Müslim, "Birr", 56)

Allah’a kulluk edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara iyi davranın. Allah kendini beğenen ve böbürlenip duran kimseyi aslâ sevmez.
* Bunlar cimrilik eden ve insanlara da cimriliği tavsiye eden, Allah’ın kendilerine lütfundan verdiğini gizleyen kimselerdir.
Biz, kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırladık.
* Ve bunlar Allah’a ve âhiret gününe inanmadıkları halde mallarını, insanlara gösteriş için sarf edenlerdir. Bir kimsenin arkadaşı şeytan olursa,
o ne kötü bir arkadaştır!
*Allah’a ve âhiret gününe iman edip de Allah’ın kendilerine verdiğinden harcasalardı ne olurdu sanki! Allah onların durumunu hakkıyla bilmektedir.
* Şûphesiz Allah hiç kimseye zerre kadar zulüm etmez. Yapılan çok küçük bir iyilikte olsa onun sevâbını kat kat arttırır ve kendi katından büyük bir mükâfat verir.
(Nisâ, 36-37-38-39. 40. Âyetler Cüz: 5)

İçinizden kim Allah'a ve Resûlüne itaat eder ve sâlih bir amel işlerse, ona mükâfatını iki kat veririz. Biz, ona bereketli rızık hazırlamışızdır.
(Ahzâb Sûresi, 31. Âyet Cüz: 22)

Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma. Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir.
Şeytan ise Rabbine karşı çok nankörlük etmiştir.
(İsrâ, 17/26-27)

Öyle ise akrabaya, yoksula, ve yolcuya hakkını ver Bu, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için daha hayırlıdır. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.
(Rûm Sûresi, 38. Âyet Cüz: 21)
(ayrıca, 39. Ayete bakınız.)

Allah’a kulluk edin, Ona bir şeyi ortak koşmayın. Herhangi bir yoksula verilen bir sadaka sayılırken; yoksul akrabaya verilen Biri sadaka, diğeri sıla-i rahim olmak üzere iki sadaka sayılır.
(Tirmîzi, Zekât, 26)

Allah rızası için ilk önce akrabalarımızı gözetelim. Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurdu Sadakanın en hayırlısı ve en makbul olanı, akrabaya verilendir. 

Yoksula verilen sadaka bir, akrabaya verilen ise hem sadaka hem sıla-i rahîm olmak üzere iki sadaka sayılır.
(Nesâi, Zekât, 82)

Şüphesiz Allah, adâletli davranmayı,
İyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi
(Yâni sosyal yardımlaşmayı) emreder;
Zinayı, hayâsızlığı, (fenâlığı) insanlara zulüm yapmayı yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.
(Nahl Sûresi, 90. Âyet Cüz: 14)

Hayır olarak ne harcarsanız o, ana-baba, akraba, yetimler, fakirler ve yolda kalmışlar içindir. Hayır olarak ne yaparsanız, gerçekten Allah onu hakkıyla bilir.
(Bakara, 215. Âyet)

Size ne oluyor da, Allah yolunda harcama yapmıyorsunuz? Halbuki göklerin ve yerin mîrâsı Allah'ındır. insanın sâhip olduğu her şey, Allah'ın' insana emânetidir. Allah, bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
(Hadid Süresi, 10. Ayet)

Kim Allah'a güzel bir borç verecek ki,
Allâh da onu kendisine kat kat ödesin.
Ona çok değerli bir mükâfat da vardır.
(Hadîd Süresi, 11. ve 18. Âyetlere bakınız)
(Sebe Süresi, 39. Âyet bakınız)
(Bakara Suresi, 245. Âyet)

اِنْ تُبْدُوا الصَّدَقَاتِ فَنِعِمَّا هِيَۚ وَاِنْ تُخْفُوهَا وَتُؤْتُوهَا الْفُقَرَٓاءَ فَهُوَ خَيْرٌ لَكُمْۜ وَيُكَفِّرُ عَنْكُمْ مِنْ سَيِّـَٔاتِكُمْۜ وَاللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَب۪يرٌ
Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel! Fakat onları gizleyerek fakirlere verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan bir kısmına da keffaret olur. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
(Bakara Süresi, 271)

İşlediğiniz günahları gizlediğiniz gibi,
Yaptığınız iyilikleri de gizleyin.
(Hz Osman)

Buhâri ve Müslim’in Ebû Hureyre (r.a.) den rivayet ettiklerine göre Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:
"Yedi sınıf insan vardır ki, Allah Teâlâ onları hiçbir gölgenin bulunmadığı (Kıyamet) gününde Arş’ın gölgesinde gölgelendirir.
✓Adaletli yönetici,
✓Allah’a ibadetle büyüyen genç,
✓Kalbi camilere bağlı kimse,
✓Allah için birbirini seven, bu uğurda bir araya gelip bu sevgi ile ayrılan iki kimse,
✓Mevki sahibi olan güzel bir kadın tarafından birlikte olmaya çağırıldığı halde, "Ben Allah’tan korkarım" cevabı ile karşılık veren kimse,
✓Tenha yerde Allah’ı anarak gözleri yaşla dolup taşan kimse.
Sağ elinin verdiği sadakayı sol eli duymayacak şekilde gizli sadaka veren kimse.
Sadakaları açıkça verirseniz, ne iyi olur-, yok eğer onları gizler de öyle fakirlere verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızın bir çoğunun bağışlanmasına sebep olur. Gizlice verilen sadaka, hem gösterişten uzak olur, hem de yoksulun onuru korunmuş olur. Ancak açıkça vermekten maksat, başkalarını da sadaka vermeye teşvik gibi bir amaç taşıyorsa, o zaman açıkça sadaka vermek daha faziletlidir.
(Buharî, “Zekat”,16,
"Ezan",36;
Müslim,"Zekat",91)

Farz olan zekâtı açıkça vermek faziletlidir.
"Bu adam zekât vermiyor" şeklinde sû-i zanna düşürme tehlikesi vardır.
Zekâtı açıktan vermek, Allah’ın emrine uyulduğunu gösterir. Bilin ki Allah her ne yaparsanız hepsinden haberdardır.
Ne mutlu bu yedi sınıfın içerisinde yer alanlara. Allah, hepimizi bu mutlu kişilerden eylesin.
(Âmin)

Onları hidâyete erdirmek sana ait değildir. Fakat Allah, dilediğini hidayete erdirir. Hayır olarak ne harcarsanız,
kendiniz içindir. Zaten siz ancak Allah’ın rızasını kazanmak için harcarsınız.
Hayır olarak her ne harcarsanız
HHiç hakkınız yenmeden- karşılığı size tastamam ödenir.
(Bakara Süresi, 272. Âyet)
Ayrıca: Bakara, 261. Ayetten 274. Âyetlere kadar bakınız)

SADAKA vereceğiniz zaman NİYET edin.
NİYET etmeden SADAKA vermeyin.
Allâh'ım! Benim, Anne Babamın, Ailemin soyumdan ölmüş ve sağ olanların, üzerimde kul hakkı olanların bütün ümmeti Muhammed'in Günahlarını affı NİYETİ ile Dünyâ, Âhiretimizin, kaderimizin, geleceğimizin, güzel olması NİYETİ ile Cinlerin, Şeytanın, Kötü düşünceli insanların şerrinden, Nazardan, kazâ belâ musibetlerden korunmak için. ALLÂH'IM, niyet ettim senin rızan için SADAKA vermeye.

Peygamberimiz buyuruyor ki: Sadaka 70 dünya belâsını önler, sadaka malı ve rızkı artırır bereketlendirir. Sadaka vermekle mal eksilmez.   

Hastalarınızı sadaka ile tedâvi ediniz.
Hayrın azı çoğu olmaz, gönülden yapılan hayırlarımızı Allah (Celle Celâhu) kabul etsin.

Allah rızası için yaptığın hayrın daha fazlasını Allah sana iâde eder. Elinizden çıkana üzülmeyiniz ve Allah'ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız.
 

YETİM: CENÂB-I HAKK'IN İNSANLIĞA EMÂNETİ

Yetimleri ihmal etmek, onları yalnız ve ilgisiz bırakmak büyük bir vebaldir. Yetimlerin haklarını çiğnemek, mallarına el uzatmak sorumluluğu ağır bir günahtır."

Yetimler, Cenâb-ı Hakk’ın hepimize emânet ettiği masum kullarıdır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), bir hadis-i şeriflerinde bu gerçeğe şöyle işaret eder. Müslümanların evleri arasında en hayırlı ev, içinde kendisine iyi davranılan bir yetimin bulunduğu evdir.
(İbn Mâce, Edep, 6)

Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de bizi şöyle uyarır: Öyleyse sakın yetimi ezme! El açıp isteyeni de sakın azarlama. Ve Rabbinin nîmetini, minnet ve şükranla an.
(Duhâ, 93/9-11)

Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek: "Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yanyanayız" buyurmuştur.
(Buhârî, "Talâk", 25, "Edeb", 24;
Müslim, "Zühd", 42)

Öksüzlere yetimlere fakirlere merhâmet etmeyen Allah'tan merhâmet beklemesin

Bedeninin, senin üzerinde hakkı var!
(Müslim, Sıyam, 182)

Üzerimizde her insanın her canın hakkı vardır.(Ebû Dâvud, Tâtavvû, 27)

Üzerimizde Yetimlerin hakkı vardır.
Zîra onlar, Bizim için birer imtihan vesilesidir. Öyleyse geliniz!
Yetimlere sâhip çıkalım.
Ellerinden tutup onları
hayâta hazırlayalım. 

Allâh'ım! Ben iki zayıfın; yetimin ve Kadının hakkına el uzatılmasını yasaklıyorum.
(İbn Mâce, Edep, 6)

Resûlüllah’a yürekten bağlı olan aziz milletimiz tarih boyunca yetime, kimsesize, mağdura, mazluma kucak açmıştır. Bizler de bugün aynı şuurla yetimlerimize gönüllerimizi açalım. Gözlerindeki ışıltıyı, yüzlerindeki sevinci artırmak için çaba gösterelim. Güzel ahlaklı ve iyi eğitimli bireyler olarak yetişmelerine katkı sunalım.
Maddi ve manevi bakımdan yanlarında olup geleceklerine umut taşıyalım.
Unutmayalım ki yetime el uzatmak,
Rabbimizin rızâsını kazanmaktır.

Namazı önemsiyoruz ama fakirlere yardım etmeyi önemsemiyoruz. Maun suresi; Gördünmü; O hesap ve cezâ gününü yalanlayanı işte o, yetimi itip kakan, yoksula yedirmeyi özendirmeyen kimsedir. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,
Onlar namazlarını ciddiye almazlar.
Onlar namazlarıyla gösteriş yaparlar.
Ufacık bir yardıma bile engel olurlar.
(Mâun Sûresi)
(ayrıca bak)
 Nîsâ, 36-37. Âyet Cüz 5)
(Hadîd Sûresi, 23. ve. 24. Cüz 27)
(İsrâ, 28. Âyet Cüz 15)

Allah: "Fakirleri doyurun" diyor,
Biz, 'Fakirleri' doyur diye duâ ediyoruz.

Allah: "Yetimlere bakın" diyor,
Biz: 'Yetimleri koru' diye duâ ediyoruz. 

Allah: "Âcizlere merhâmet edin" diyor,
Biz: 'Âcizlere merhâmet et diye duâ ediyoruz.
Allâh'ın bize emrettiğini,
Allah'a Havâle Ediyoruz.

ALLÂH'ım hepimize yardım et
Bizimde kusurlarımızı bağışla.

Ya Rab! Hamd sana, şükür sana. Eriştirdin bizi yine Ramazana.
Müjdeler olsun kavuşanlara.
Rahmet olsun kavuşamayanlara. Hastalarımız şifa, dertlilerimiz deva bulsun. Ramazan-ı şerifiniz,
mübarek olsun.

Bir Müslümanın Sıkıntısını Gidermeyi Dünya Kadar Altın ve Gümüşe Tercih Ederim. 

DUÂ
Allâh'ım senin rızan için kılmış olduğumuz namazlarımızı, tutmuş olduğumuz oruçlarımızı, okumuş olduğumuz hatimlerimizi, Hayır hasenatlarımızı. Duâlarımızı ve İbadetlerimizi noksanlarıyla birlikte kabul eyle.  

Allah'ım, Fitreleriyle fakirleri sevindiren.
Zekâtla malını temizleyen müslüman kardeşlerimizden razı ol.

Yârabbi: Senin rızan için öksüzleri yetimleri fakirleri muhtaçları sevindiren maddi ve manevi destek veren müslüman kardeşlerimizi iki cihanda aziz eyle.

Yetimleri sevindireni sen sevindir Allâh'ım Hânelerine ülfet muhabbet bereketler ihsân eyle.
Âmîn, Âmîn, Âmîn.
Duâmızı kabul buyur,
Bizi eli boş çevirme Allâh'ım.
Dua edenle Âmin diyen sevapta ortaktır.
(Hz Muhammed sav)

♥️ 
Bir Soru, Bir Cevap, Al Sana Cevap
Unutârak Yemek İçmek Orucu Bozar ?
Unutarak yemek içmek orucu bozmaz.
Hz peygamber Bir kimse oruçlu olduğunu unutarak yer, içerse orucunu tamamlasın, bozmasın. Çünkü onu, Allah yedirmiştir, içirmiştir.(Buhârî, Savm, 26)

Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Buda sayıyı tamamlamanız ve hidâyete ulaştırmasına karşılık Allah'ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.
(Bakara, 184-185. Ayet Cüz: 2)

♥️Bir Soru, Bir Cevap, Alsana Cevap 
Oruçlu iken boy abdesti almak /
Banyo yapmak orucu bozar mı? 

Ağız veya burundan su yutulmadıkça yıkanmakla veya gusül abdesti almakla oruç bozulmaz.
(Buhâri, Savm, 25)

♥️Bir Soru, Bir Cevap, Alsana Cevap 
Aşı
olmak veya iğne yaptırmak orucu bozar mı?
Oruç; yemek, içmek, cinsel ilişki ve bunların kapsamına giren şeylerle bozulur. Bu sebeple, besin değeri taşımayan aşılar orucu bozmaz. Tedâvisi devam eden hastalar, sağlıklarına kavuşup tedâvileri sona erinceye kadar oruçlarını erteleyebilirler. Bununla birlikte, Ramazan ayında herkesle birlikte oruca devam etmeyi arzu ediyorlar ve oruç tutmalarına da başka bir engel bulunmuyorsa iğnelerini iftardan sonra yaptırmaları yerinde olur. Bu imkâna sahip olmayanlar, tedavi ve aşı amaçlı iğne yaptırabilirler. Ancak, oruçlu iken gıda ve vitamin iğneleri yaptıranların, ağızdan aşı alanların damardan serum ve kan verilenlerin orucu bozulur. Daha sonra bu oruç kaza edilir.


❤️ HOŞ GELDİN,
RECEP, ŞABAN, RAMAZAN

Recep Allah”ın ayı, Şâban benim ayım,
Ramazan da ümmetimin ayıdır.
(Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, I, 423, Hadis No: 1358)

Allâh'ım Recep ve Şâban ayını hakkımızda mübarek eyle! Bizi Ramazan ayına ulaştır!(Taberanî, el-Mu'cemü'l-evsât, IV, 189)
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, I 259)

Recep Tövbe Ayı
Şaban İbâdet Ayı
Ramazan Ümmetimin arınma ayı.

(Fidye) Fitrenizle fakirleri sevindirin.
Zekat ile malınızı temizleyin.

Allah’ım! Bizleri Regâible sana rağbet eden,
Mîraç ile yücelen, berat ile kurtuluşa eren,
Kadrini idrak ederek Ramazanın sonunda cenneti hak eden kullarından eyle!
Üç Aylar Şifâ'dır.

ÜÇ AYLARA GİRERKEN HELALLEŞMEK SÜNNETTİR...

HAYDİ GÜZEL BİR SÜNNETİ EDÂ EDELİM... ALLAH'IM RECEB'İ VE ŞABAN'I BİZE MÜBAREK KIL VE BİZİ RAMAZAN'A ULAŞTIR...
Diye Rabbimize Dua edelim.

AMİN ECMAIN...

BENDEN YANA VARSA HAKKIM HELAL OLSUN, SİZDE HELAL EDİN..
Cumânın Hayrı bereketi üzerinize üzerimize olsun inşaallah HAYIRLI AKŞAMLAR.
 

❤️ ❤️ ❤️ 
Hicrî Yılbaşı ve Muharrem Ayı

Muharrem ayı, Kuran'ı Kerim'de
Savaşılması yasaklanan aylardan biridir.
(Tevbe, 9/36) 

Râsulullah (S.a.S) Ramazan'dan sonra oruçların en faziletlisi, Allah'ın ayı olan muharrem ayında tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz da gece namazıdır. buyurdu.(Müslim, Siyâm, 202-203)

Yeni bir Hicri yıla girdik. 

Muharrem Âşûrâ gününü idrak edeceğiz. Peygamber Efendimiz, Âşûrâ günü tutulan orucun, bir önceki yılın günahlarına kefaret olmasını Allah’tan ümit ediyorum. buyurmuştur.
(Tirmizî, Savm, 48)

Muharrem’in dokuzuncu veya on birinci gününü de Âşûrâ gününe ekleyerek iki gün oruç tutmayı müminlere tavsiye etmiştir.
(İbn Hanbel, I, 240) 

Âşûrâ günü, aynı zamanda Şehitlerin Efendisi . Hüseyin’in ve beraberindeki Ehl-i Beyt-i Mustafa’dan 70 kişinin Kerbelâ’da şehadete yürüdüğü gündür.

Âşûrâ günü, aile efrâdının nafakasını geniş tutanın, bütün yıl nafakası geniş olur.
(Hadîs-i Şerif)

Allah bize yeter. O ne güzel vekildir!
(Âl-i İmrân Sûresi, 3/173)


❤️  ❤️  ❤️  ♥️  
Mübarek Gün ve Geceler Hangileridir? 

Cumâ günü, Ramazan ve Kurban bayramı günleri. Bu günlerin dışında Halk arasında"Kandil geceleri" olarak bilinen çeşitli gecelerde yapılan,
İbâdet ve duâlar makbuldür. Bu gecelerde: Bağışlanma ve Hayâtımıza, kendimize çeki düzen vermek için fırsat anı olarak görmemiz gerekmektedir.
Kendimizi sorgulamamıza, muhâsebe yapmamıza geçici olanla kalıcı olanı fark etmemize tövbe ve istiğfarla temizlenmemize vesile olsun. 
Hatâ ve günahlar için Tevbe etmeli, duâ ederek, Kuran'ı Kerim okuyup anlamaya çalışarak,
kaza ve nâfile namaz kılarak değerlendirmeliyiz.
Kandil gecelerinin gündüzlerinde yani geceyi tâkip eden ertesi günde oruç tutmak müstehap'tır.
Bu kandil geceleri:

1- Mevlid Kandili:
Rebiü'l-evvel ayının. 12. gecesi peygamberimizin dünyaya geldiği gecedir.

2- Regâib Kandili:
Recep ayının ilk cuma gecesi çok bağışlayıcı ve iyilik demektir. Mû'minlere Allah'ın rahmeti,
Lütuf ve ihsânın bol bol verildiği gece demektir.
Bu gecede yapılan duâ ve ibâdetler kabul olur. Tövbe Namaz, Kur'an ve Duâ ile Allâh'tan af dileyelim. Not: Peygamberimiz bu gece ana rahmine intikal etti gece diye bir Hadis-i Şerif ve Âyet yoktur.

3- Mîraç Kandili:
Recep ayının 27. gecesi peygamberimizin Allâh'ın dâveti ve gücü ile mucize olarak göklere ve daha nice âlemlere seyahat ettiği gecedir.
Mirac” gecesi ile ilgili, İsra ve Necm Suresi ve Ettehiyyâtü Duâsı kaynak gösteriliyor.

Mîraç'ta peygamber efendimize verilen hediyeler.

1- Beş vakit namaz farz kılındı.

2- Âmenerrasulu
Bakara Suresi 285-286. son iki âyeti hediye edildi.

3- Allah'a eş koşmadan ölenlerin cennet'e gireceği müjdesi verildi. Mîraç gecesini ilk tasdik eden kişi Hz Ebûbekir'dir

4- Berat Kandili:
Şâban ayının 15. gecesi insanların bir senelik hayat ve rızıklarının gözden geçirildiği, müslümanların af ve çeşitli lütuflara nail olduğu gecedir.
Hz Peygamber (s.a.s) "Şaban'ın ortasında    (yani Berat gecesinde) ibâdet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semâsında tecelli eder ve fecir doğana kadar,
'Yok mu benden af isteyen onu affedeyim,
yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim,
yok mu bir musîbete uğrayan ona âfiyet vereyim, yok mu isteyen...der. buyurmuştur.
(İbn Mâce, İkâmetü's-Salat, 191)

5- Kadir Gecesi: Ramazan ayının 27. gecesi
Kuran'ı Kerim'in dünya semâsından peygamberimize indirilmeye başlandığı gecedir.

Yedi Cehennem Sizden uzak,
Sekiz Cennet Durak Olsun
Kadir Geceniz Mübarek Olsun


❤️KURBAN BAYRAMI❤️

KURBAN VEFADIR.
Şimdi vefâ zamanı! 

Duaların en faziletlisi Arefe günü yapılan Duâ'dır.
(Hadis-i Şerif)

Arefe günü tutulan orucun geçmiş ve gelecek birer yıllık günahları bağışlayacağı Allah'tan umulur.(Müslim Siyam, 196-197)

Arefe günü sabah namazıyla başladığımız ve Bayramın dördüncü günü ikindi namazıyla birlikte sona erecek olan Teşrik Tekbirlerini
 unutmayalım.

اَللّهُ اَكْبَرُ اَللّهُ اَكْبَر
لَااِلٰهَ اِلاَّ اللّٰهُ وَاللّٰهُ اَكْبَرُ
اَللّهُ اَكْبرُ وَلِلّٰهِ الْحَمْ
Türkçe Okunuşu: 

Allâhü ekber, Allâhü ekber,
Lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber,
Allâhü ekber ve lillâhi'l-hamd

ANLAMI: Allah en büyüktür, Allâh herşeyden yücedir.
Allah'tan başka ilâh yoktur. Allah büyüktür
Allâh'ın herşeye gücü yeter. Bütûn övgüler şükürler
Hamd Allah'a mahsustur.

TEŞRİK tekbirlerinin dîni hükmü nedir?

Hz. Peygamberin (s.a.s.), Kurban Bayramının arefe günü sabah namazından başlayarak bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar,
İkindi namazı da dâhil olmak üzere farzlardan sonra teşrik tekbirleri getirdiğine dair rivâyetler vardır.(Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, III, 315; Dârekutnî es-Sünen III, 439, 440)

Buna göre 23 vakit, her Farz namazın ardından teşrik tekbiri getirmek, kadın erkek her Müslümana vaciptir. Teşrik günlerinde kazaya kalan namaz aynı günlerde kaza edilirken Teşrik tekbirleri de getirilir.

Teşrik günleri çıktıktan sonra kaza edilmeleri hâlinde ise tekbir getirilmez.
Namaz kaza edilmedikçe tekbirler kaza edilmez.
(Serahsî, el-Mebsût, II, 43-44; İbnü’l-Hümâm, Feth, II, 82). Şâfiî mezhebine göre ise teşrik tekbirleri sünnettir.(Mâverdî, el-Hâvî, II, 500-501)

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْۜ 

Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.

(Kevser 108/2)

Kurban Kesmenin Hükmü Nedir? 
Hanefî mezhebine  göre KURBAN VACİP'TİR.
(Merğînânî, el-Hidâye, VII, 146)
Kurban, -fıkhî hükmü ne olursa olsun- müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dinî hayatında önemli bir yer tutmaktadır.

Kurban Rahmettir: 
Kurban bayramında kesilen kurbana UDHİYYE,
Hacda kesilen kurbana ise HEDY denir. 
 
Kurban Duâ'sı
Kurban edilecek hayvan, yüzü kıbleye gelecek şekilde eziyet edilmeden yatırılır, gerekiyorsa ayakları bağlanır ve şu duâ okunur;
إِنِّي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذِي فَطَرَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ
حَنِيفًاوَمَا أَنَاْ مِنَ الْمُشْرِكِين
Ben hakka yönelen birisi olarak yüzümü,
Gökleri ve yeri yaratana döndürdüm.
Ben, Allah’a ortak koşanlardan değilim.
(En'am Süresi, 6/79)

قُلْ اِنَّ صَلَات۪ي وَنُسُك۪ي وَمَحْيَايَ وَمَمَات۪ي لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ
Deki: “Benim namazım, (her türlü) ibâdetim, hayatım ve ölümüm,
hepsi âlemlerin rabbi olan Allah içindir.
(En'âm Suresi, 6/162. Âyet)

Teşrik Tekbirleri getirilir ve Bismillahi Allâh'u Ekber denilerek
Hayvan keskin bir bıçakla kesilir.

Kurban keserken Allâh'ın adını anın,
Kestiğiniz Kurbandan sizde yiyin, 
Sıkıntı içinde ki yoksullara fakirlere de yedirin. 
(Hac Süresi, 28. Âyet Cüz: 17) 

Onların ne etleri Allah’a ulaşır ne de kanları; O’na ulaşacak olan sâdece sizin takvânızdır.
İşte Allah onları sizin istifâdenize verdi ki size doğru yolu göstermesinden ötürü O’nu tâzimle anasınız. İyilik yolunu tutanları müjdele!
(Hac Suresi, 37. Âyet Cüz: 17)

Kurban kesmeden önce içimizdeki kurbanı keselim; Şeytanı keselim. küslüğü keselim. kıskançlığı keselim. cimriliği keselim. yalanı, gıybeti, iftirayı, israfı, Haram yemeyi, kavgayı, kul hakkını, hırsızlığı, haksızlığı keselim,
Adam kaydırmayı keselim.
Eğerki bunlarla irtibatını kesmezsen
ne kesersen kes beyhude...

Âdemoğlu kurban bayramı günü,
Allah katında kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapmamıştır. Şüphesiz o kesilen kurban kıyamet günü boynuzları ve kılları ile gelir.
Hiç şüphe yok ki, kurbanın kanı daha yere düşmeden önce Allah katında kabul görür.
Öyle ise gönüllerinizi kurban ile hoş edin.
(Tirmizî, "Edebi" 1)

Kurban Allah İçin Paylaşmaktır.
Kurban ibâdetini yerine getirmekle Allah'ın emrine itaat edildiğini ve kulluk bilincinin korunduğunu. İyi niyet ve samimiyetle edâ edilen kurban ibadetinin karşılığının Allah'a yakınlaşmak.

Resûlullah şu iki günde oruç tutmanızı yasakladı; Biri Ramazan orucunu bitirip de bayram ettiğiniz gün, diğeri de kurbanlarınızı kesip etini yediğiniz gündür.
(Müslim, Siyam, 138)

Kurban Kesmenin Faziletleri 

Akacak kana mâni olur.

Belâları defeder.

Evlere huzur verir.

Berekete vesîledir.

Cimrilikten kurtarır.

İşleri rast getirir.

Zorlukları kolay kılar.

Celâbı Hakka yaklaştırır.
Allâh'ımıza bir teslimiyettir.

♥️Bir Soru, Bir Cevap, Alsana Cevap 
Ölen Kimse İçin Kurban Kesilir mi?
Cevap: Dînimizde ölü için kurban kesimi yoktur. Kurban bir ibâdettir. Ama Allah rızâsı için kurban kesip fakirleri sevindirerek sevâbını ölülerimize bağışlaya biliriz.   

♥️Bugün, Zilhicce ayının 10 günü. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in buyurduğu üzere, Allah katında günlerin en değerlisi.(Ebû Dâvûd, Menâsik, 19)

Bugün, Mübarek Kurban Bayramı.
İbadet ve taatimizle, zikir ve şükrümüzle Rabbimize kulluğumuzu arz ettiğimiz kurbanlarımızla Allah’a yaklaştığımız mukaddes bir zaman dilimi. Bizleri böylesine kıymetli bir vakte kavuşturan Cenâb-ı Hakk’a sonsuz hamd ve sena olsun. Bayramları nasıl idrak edeceğimizi öğreten peygamber Efendimize salat ve selam olsun.

Bugün ilk işimiz olan bayram namazımızı eda ettik, biraz sonra da inşallah kurban sevincini yaşayacağız Allah Resûlü (s.a.s) bir hadisinde kurban ibadetinin faziletiyle ilgili şöyle buyurmaktadır “Âdemoğlu kurban günü Allah katında kurban kesmekten daha güzel bir amel işlememiştir.(Tirmizî, Edâhî, 1)

3 Yere Harcanan Para 10 Katı İle Geri Gelir:
1- Bir müslüman kardeşinin sıkıntısını gidermek için harcanan para. 
2-
 Hac ve Umre'ye gitmek için harcanan para.
3-
 Kurban kesmek için harcanan para on katı ile geri gelir.

Kurban, Rızasını kazanmak amacıyla Yüce Rabbimize sunduğumuz kıymetli bir hediyedir. Malımızla ve canımızla O’nun yolunda olduğumuzun en büyük nişânelerinden biridir.

Bayramlar; rahmet ve bereket vakitleridir. Peygamberimize ümmet olma şuuruyla kardeşliğimizi diri tutma anlarıdır. Bayramlar; sevinme ve sevindirme, barış ve huzur zamanlarıdır Anne babamızın, kardeşlerimizin, akrabalarımızın ve komşularımızın gönlünü ziyâdesiyle hoşnut etme günleridir.

Bayramlar yardımlaşma ve paylaşmayla güzelleşir öyleyse bayram sevincimizi artırmak için kurbanlarımızdan, akraba ve komşularımıza ikram edelim. Yoksul, yetim ve kimsesizlerle paylaşalım Yüce Rabbimizin şu tavsiyesine uymaya gayret gösterelim: Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlıkları belirlenen günlerde kesecekleri zaman üzerlerine Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.
(Hac, 22/28)

Allâh'ın rızanı kazanmak gayesiyle kurbanını kesmekle hem Cenab-ı Hakk’a yaklaşmakta, hem de maddi durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kesemeyenlere yardımda bulunmaktadır. (Serahsî, el-Mebsût, XII, 8; İbn Nüceym, el-Bahr, VIII, 197)

Her ümmet için, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık...
(Hac, 22/34)

Bayramlar, kardeşlik ve muhabbet günleridir
O halde, bu nâdide günleri fırsat bilerek dargınlıkları ve küskünlükleri sonlandıralım. Unutmayalım ki bir Müslümanın üç günden fazla, kardeşiyle küs durması helal değildir.
(Buhârî, Edep, 62)

Bayramlar aynı zamanda “Sıla-i-rahim” yâni dost ve akraba ziyareti günleridir. Ancak salgın hastalıkla imtihan edildiğimiz şu günlerde temizlik maske ve mesâfe kurallarına özenle riâyet edelim; sevinç günlerimize hüzün gölgesi düşürmeyelim.

Bu mübarek günlerin hakkını vermek için üzerimize düşen vazifeleri yerine getirelim.

Makbul bir Haccın karşılığı Cennetten başka bir şey değildir.(Müslim, “Hacc”, 437)

Kirlerini gidersinler.
Adaklarını yerine getirsinler.
Kâbe'yi tavaf etsinler.
(Hac Suresi, 29. Âyet Cüz: 17) 

Allah yolunda her ne harcar sadaka verir veya her ne Adak adarsanız, Muhakkak Allah onu bilir.
Adaklarını yerine getirmeyen hayrı engelleyen zâlimlerin, zulmedenlerin hiç bir yardımcıları yoktur.
(Bakara Süresi, 270. Ayet)

وَمَٓا اَنْفَقْتُمْ مِنْ نَفَقَةٍ اَوْ نَذَرْتُمْ مِنْ نَذْرٍ فَاِنَّ اللّٰهَ يَعْلَمُه
وَمَاِلظَّالِم۪ينَ مِنْ اَنْصَارٍ
Allah yaptığınız her harcamayı ve adadığınız her adağı kesinlikle bilmektedir ve ona göre karşılığını verecektir. Öyleyse sakın iyilik etmekten uzaklaşarak zulme sapmayın! Unutmayın ki, zâlimlerin âhirette hiçbir yardımcıları olmayacaktır. Bu dünyada da sizden aslâ
destek görmemelidirler.
(Bakara Süresi, 270. Ayet)

Allah, size ancak leş, kan, domuz eti ve Allah'tan başkası adına kesileni haram kıldı. ama kim mecbur olur da, istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın yemek zorunda kalırsa, ona günah yoktur.
Şüphesiz, Allah çok bağışlayandır,
çok merhamet edendir.
(Bakara, 2/173)

Akika, Adak ve Kurban da aynı şartlar aranır. Hasta, Zayıf, Kırık bacağı olmayacak.

DUÂ
Rabbim her ne yaparsan yap
Hepsinin en hayırlısını helâlini ihsan eyle.

Aziz milletimizin ve ümmet-i Muhammed’in Kurban Bayramını tebrik ediyorum. Rabbimizin selâmı, rahmeti, mağfireti, bereketi, hidâyeti üzerinize üzerimize olsun. Bayramımız mübarek olsun.

 
  Bugün 51788 ziyaretçi (193334 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol