Kılıççı Köyü
  Sınav Duâ
 
İlmini Develere Yüklediysen
Vay Haline
 
 
Her öğrendiğini defterlere kaydeden
Büyük İslam Âlimi İmam Gazali
 
Bir Kervana katılarak baba memleketine doğru yola çıktı.
 
Kervan yolda eşkıyaların saldırısına uğradı. Eşkiya reisi kılıcını çekerek, 
İmamı Gazzali'ye Devendeki bütün
yükü boşalt" diye emretti.
 
İmam Gazali Kitaplarını, Defterlerini göstererek Bunlar benim ömrümün sermayesi her şeyimi al, Bâri onları bana bırak diye yalvardı.
EŞKİYA; İlmini develere yüklediysen vay haline! diyerek onunla alay etti ve defterlerini geri verdi.
 
Bu olaydan sonra imamı gazali,
öğrendiği herşeyi kağıtlardan önce
zihnine kazımayı prensip hâline getirdi.

İlimden Gidilmeyen Yolun Sonu Karanlıktır.
(Pir Hacı Bektaş-ıi Veli)

Ya ilim öğreten, Ya ilim öğrenen,
Ya dinleyen veya bunları seven ol.
Sakın beşincisi olma! 
Yoksa helak olursun!
(H-Ş)

İlim öğrenmek kadın erkek her müslümana farz'dır.
(İbn Mâce, Mukaddime, 17)

Öğrendiğin herşeyi komşuna, arkadaşına, ailene anlatırsan Allah'ın Resulünün ve
Kur'an'ın yeryüzündeki halîfesi olursun.
Allah rızası için islam dâvetcisi ol.
Temsil et. Tebliğ et. Hakkı tavsiye et.
Hakkı tavsiye ederken.Tebliğ ederken önce kendinden ve ailenden akrabalarından başla.
 
İlmin zakâtı öğrenmek ve öğretmektir.
İlim nîmettir. İlim ibâdettir.
Bildiğini anlatmayan,
öğretmeyen vebaldedir.
 
Sadakanın en faziletlisi, müslüman kişinin ilim öğrenmesi, sonrada onu din kardeşine öğretmesidir.
(İbn Mâce, Sünne, 20)

İlme ulaşmanın yolu sabır'dır.

Sabrın başı soğan gibi acıdır
Sonu şekerden baldan tatlıdır.

İlimle meşgul olmak,
Hüzün ve kederi giderir.
(İmam-ı Şâfi)

Kurtuluş ilim iledir,
fakat İnsanların bundan haberi yoktur.
Can boğaza geldiği zaman, 
ilim sebebiyle azaptan kurtuluş ümit edilir.
(İmam Burhaneddin ez-Zernuci)
 
İlmin âfeti unutmaktır.
İlmini unutan insan
deliden daha beter olur.
İlmin yok olması kıyâmet alâmetidir.

Abdullah İbn Mesud, r.a şöyle demiştir:
Ben bir adamın bildiği ilmi unutmasını
İşlediği bir günahtan dolayı sayıyorum.
(El-Hilyah 1/131)
 
Her kim ölümden sonra amelinin kesilmemesini istiyorsa ilmi yaysın.
(Et-Tezkire, 55)

Kim ilim tahsil etmek için yola çıkarsa
Allah o kişiye CENNET'in yolunu kolaylaştırır.
(Tirmizî, İlim, 2)

Öğrenci ölürse şehittir.(H-Ş)
 
Sırf dünyalık elde etmek için ilim öğrenen kimse, Kıyâmet günü cennet'in kokusunu bile alamaz.
(Ebû Dâvûd, İlim, 12)

Biz BİLGİYE ve FARKINDALIĞA açız.
İnsan körde olsa yaşar ama
bilgisiz yaşayamaz.
İlimsiz bilgisiz insan
sağlıklı yaşayamaz.

Bilgisizliğin en kötüsü,
Kendini bilmemedir.

Okumak Üç Türlüdür:
Dilin okuması Kıraat,
Aklın okuması Tefekkür,
Kalbin okuması Hayattır.
(İmam-ı Gazali)

Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir.
(G.M.K.A)

İlim maldan hayırlıdır. 
İlme vâris olmak mala vâris olmaktan daha hayırlıdır...Çünkü kâinâtın nizamı, ilim, amel, salah, takva, adâlet ve insafla kâimdir.

Bir Kimse Şu Beş Şey İçin İlim Öğrenirse Cehenneme Girer; 
1- Âlimlere karşı böbürlenmek.
2- Sâlih kimselerle çekişmek.
3- İnsanların kendisini sevip saymaları için. 4- Devlet büyüklerinden mal kapmak, saygı görmek, makam ve derece almak için.

Zâlim zulme doymaz.
Âlim ilme doymaz.
Zalimlerin zulmünden,
Sana sığınıyorum Allâh'ım.

İLİM sahibi olmayanların lafına kıymet vermeyin. İLİM sahibi olduğu halde cesaretli olmayanların lafına da kıymet vermeyin.

Rabbim, ilmimi artır!(Tâ-Hâ, 20/114)
Rabbim, Bizi ehli sünnetten ayırmasın.
Sen okumuşsun biz okuyamamışız,
Hayat bize bu kadar okumayı nasip etmiş. 

GEZDİM HALEP İLE ŞAMI
EYLEDİM İLMİ TALEP
MEĞER İLİM BİR HİÇ İMİŞ
İLLA EDEP İLLA EDEP
ANLAMI: Bir kişi ilimden önce ahlakı, edebi, terbiyeyi öğrenmelidir.
İyi insan olmayı bilmelidir.
Bilim insanı önce etik olmalıdır.
Etik meslek ahlakıdır.

(Yunus EMRE)

Hazret-i Ömer
 Efendimiz, 
Edep, ilimden önce gelir. buyurdu

İlimden önce edep terbiye öğrenmek lâzım. Edep sizin ilminde hayır yoktur.
(İmam-ı Mâlik)

Bir kimsenin ilmi kendisini Allahü Teâlânın yasaklarından men etmiyorsa,
O kimse büyük tehlikededir.
(İmam-ı Âzam Ebû Hanife)

Bilgisizlik katlanabilir bir şeydir ama görgüsüzlük katlanılamaz. Ve
insanın öz bilinç sâhibi olabilmesi için bilgiden çok görgüye ihtiyacı vardır...     

Asıl yetimler anadan babadan değil,
İlim ve ahlaktan yoksun olanlardır.
(Hz Ali r.a)

İlimsiz insan meyvesiz ağaca benzer.

İlim ilim bilmektir,
İlim kendini bilmektir.
Sen kendini bilmezsen,
Bu nice okumaktır.
 
Sen seni bil, sen seni,
Sen kendini bilmezsen
Patlatırlar enseni.

Bir kimse bütün ilimleri kendinde toplasa, Allah Teâlânın rızâsına uygun hareket etmedikçe kurtulamaz.
(Molla Cami)

Okumak ilim sâhibi olmak değildir.
Çok şey bilmek insanı kurtarmaz.
Şeytan'da âlimdi. İlmi vardı ama ihlas yoktu.

Ümmetim hakkında en çok korktuğum kimse ilmi sâdece dilinde olan itikâdı bozuk, ilmiyle amel etmeyen münafıklardır.
(Müsned-i Ahmed bin Hanbel)

Bildiğinizle amel etmezseniz
inandırıcı olamazsınız...

Bir bilgiyi sunarken açık ve anlaşılır olmak önemlidir. yoksa senin anlattığın değildir. mühim olan, karşındakinin ne anladığıdır.

Mühim olan öğüt değil 
Öğüdü tutmaktır. 
Bildiğiyle amel etmeyenin bilgisi hesap gününde kendi aleyhine delil olur. Kıyâmet gününde en şiddetli azâba çarptırılacak olanlar Allâh'ın bilgilerinin kendilerini faydalandırmadığı âlimlerdir. 
 
Resûlullah buyurur ki:
Kıyamet gününde ilmiyle amel
etmeyen âlimlerin azabından
daha büyük azab yoktur."
Ebu'd-Derda (r.a) der ki:
Bilmeyenlere bir defa yazıklar olsun.
Bilip de yapmayanlara 70 defa yazıklar olsun.

Mesele dîni bilmek olsaydı,
Şeytan hepimize hoca olurdu.
Mesele bilmek değil,
Bildikleriyle amel etmektir....

İlim bilgi var ama, Amel yok.
Îman, inanç var ama, İhlas samimiyet yok. Nefsimize yenik düşüyoruz,
Menfeatimizi önceliyoruz.
Şeytan nefsin arzularını koz olarak kullanarak bizi kendinizden uzaklaştırıyor yoldan çıkarıyor.

Îmânınızı ve Aklınızı kimseye teslim etmeyin. Şeytanın vesvesesi ve başkasının lafıyla hareket etmeyin. Şeytanın vesvesesi ile veya Başkasının lafıyla hareket eden insan ezilmeye, üzülmeye, mahkumdur.
 
Allah'ım Aklımızı, Dînimizi,
Devletimizi, Milletimizi,
Âilemizi, Neslimizi, Nefsimizi ve 
Ahlakımızı Muhâfaza eyle.
 
Allah'ım ürpermeyen kalpten,
Doymayan nefisten,
Fayda vermeyen ilimden ve
kabul olunmayan duâdan
sana sığınırım.
(Nesâi, İstiâze, 13)
(Tirmîzi, Deâvet, 66)

Allah’ım! Bana öğrettiğin şeyleri hakkımda faydalı eyle, bana fayda verecek şeyleri öğret, beni, bana fayda verecek ilim ile nasiplendir.
(Hakim, De’avat, No: 1879, I, 510)

 وَلَا تَعْجَلْ بِٱلْقُرْءَانِ مِن قَبْلِ أَن يُقْضَىٰٓ إِلَيْكَ وَحْيُهُۥ ۖ
وَقُل رَّبِّ زِدْنِى عِلْمًا
Kuran'ı okumakta acele etme.
"Râbbim, İlmimi artır" 
(Tâ-Hâ Süresi, 114. Âyet Cüz: 16)
Allah (C.C) ilmimize ilim katsın.

El-Âlim: Allah Celle Celâhu
İlim zenginliği için

Allah’ım! Bana öğrettiğin ilim ile beni faydalandır. Dualardan, bana fayda verecek ilmi bana öğret ve benim ilmimi artır. Her hâl üzere Allah’a hamd olsun.
Cehennem ehlinin hâlinden
Allah’a sığınırım.
(Tirmizi, "De’avat", 130)

 
♥️ ♥️ ♥️ ♥️ 
ALLÂH’IN İLK EMRİ OKU
 
Allâh'ın ilk emri oku
Oku diye emreden Allah
Okudun mu diye sormaz mı? 
Bildiklerinle amel ettin mi
? 
Temsil,? Tebliğ ettin mi?
Hakkı tavsiye ettin mi
diye sormaz mı?
Oku, anla, düşün, yaşa, yaşat,
tefekkür et.
 
Dünyanın en garip olaylarından biri, bir insanın inandığı dinin kitabını hiç okumamış olmasıdır. Hem de ilk âyet "OKU" olmasına rağmen...

Dîninizi iyi öğrenin yoksa yaşadığınızı din zannedersiniz. 

Kitap okumak, ruha ilaç, şuura gıda, davranışlara cila , güzelliklere vesile, olgunlaşmaya hicret, kelâma kuvvet,
kalem mürekkep'tir.

Gençler ben zamanımı okuyarak geçirdim Okudukça çok câhil bir insan olduğumu anladım Cehâletimden utandım daha çok okumaya başladım.

Ben kitap okumanın faydalarını gördüm
inşaallah siz de görürsünüz.
bütün kitaplarımı severim;
sevmeseydim yazmazdım. 

Beynin gıdası nedir biliyor musunuz?
Bilgidir, Beyin dinlendikçe yorulur.
Beyninizi dinlendirmeyin.
Beyin dinlenirse kendi kendini yer
Beyin gücü de odur.
Ne bulursanız okuyun ve bilginizi aktarın.
En iyi öğrenme, öğretmektir.
Okumayan, Unutkan, Bunama ve
Alzaymır olur.

Yürümek ve bir işle meşgul olmak en iyi ilaçtır diye düşünüyorum mesala kitap 
okumak gibi...

Yüksek sesle kitap okumak,
baştaki organların hareketini sağlar.
Onları ısıtır, temizler ve beyin melekelerini
yeniler güçlendirir. 
(İbn-i Sina)

 بِسْمِ اللهِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
اِقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذ۪ي خَلَقَۚ
Yaratan Rabbinin adıyla oku!
O insanı “alak”tan yarattı.
Oku! Senin Rabbin en cömert olandır.
O, kalemle yazmayı öğretendir.
İnsana bilmediğini öğretendir.
(Alak, 96/1-5)
 
Okuma kültürü edinmek Allah’ın ilk emrini yerine getirmektir. Okumak Allah’a ulaşmaktır, üstün olabilmektir.
 
Kur'an-ı Kerim'le gelen ilk emir 'İkra' Oku! Rabbinin adıyla oku” hitâbında okuma, yazma ve ilme çağrı vardır. Çünkü ilim öyle bir güç ve değerdir ki; Âdem (as) onun sâyesinde meleklere üstün kılınmıştır.
 
Kalbin ve aklın kandilini yakan ilim okumakla elde edilir. Pusulamızın şaştığı, doğru ve yanlışı ayırt edemediğimiz yol ayırımlarında okuyarak yönümüzü bulabiliriz. 
 
Okuduklarımızın kalbimize ve ruhumuza inmesi, hakîkate götürmesi için yaratan rabbimizin adıyla başlamak.
 
Rabbinin adıyla oku, öğren, anla, düşün, yaşa, yaşat söyle” anlamı çıkarılabilir. Nitekim âyetin devamında Muhammet’in insanlara söylemesi gereken şeyler yer almaktadır.
 
Yâ Rabbi! Seni tespih ve tenzih ederiz!
Senin bize öğrettiğinden başka bilgimizin olması ne mümkün! Muhakkak ki her şeyi bilen hâkim ancak sensin!
(Bakara, 2/32)
 
Şüphesiz göklerde ve yerde inananlar için (Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren) nice deliller vardır. Sizin yaratılışınızda ve Allah’ın (yeryüzüne) yaydığı her bir canlıda da kesin olarak inanan bir toplum için elbette nice deliller vardır.
(Casiye, 45/3-4)
 
Yüce Rabbimizin bizden okumamızı istediği ilk kitaptır insan. Yaratan Rabbinin adıyla oku! diye emir buyurduktan sonra insanın yaratılışına dikkat çekerek, âdeta insanın kendisine bakmasını ve okumasını istiyor Hak Teâlâ. İnsan kendi yaratılışına bakmaz mı hiç? Bir kan pıhtısından yâni basit bir özden, yaratılmışların en şereflisi olan insanı varlık sahasına çıkarandır O. Hem beden hem ruh olarak insanı en güzel kıvamda, ahsen-i takvim üzere yaratan, ona akıl, irâde, kalp ve ruh başta olmak üzere harikulade bir yaratılış ve özellikler verendir. Bizden ise tüm bunlar üzerinde tefekkür etmemizi istiyor. Zîrâ kendini bilen ve tanıyan rabbini de bilir ve tanır.
 
İnsanın okuması gereken diğer kitap ise kâinat kitâbıdır. Geceyle gündüzün birbiri ardınca gelişinde, Allah’ın gökten rızık (sebebi olarak yağmur) indirip onunla yeryüzünü ölümden sonra diriltmesinde, rüzgârları evirip çevirmesinde aklını kullanan bir toplum için deliller vardır.(Casiye, 45/5)
Rabbimiz bizleri, şaşmaz bir ölçü ve sarsılmaz bir düzenle yarattığı kâinatı okumaya çağırıyor. Gök kubbenin altında ve üstünde muhteşem güzellikteki eserlerini görmeye, anlamaya ve onların yaratıcısına inanmaya çağırıyor. Okuyabilenler için kâinat kitabı muazzam deliller ve ayetlerle bezelidir.
Kâinata tefekkür gözüyle baktığımızda her biri emsalsiz olan sayısız nimetleri müşâhede ederiz. Ayı, güneşi, dağı taşı, toprağı ağacı, çiçeği böceği, havası suyuyla eksikliği doldurulamaz kıymette nimetler emrimize amade kılınmış: “İşte bunlar, Allah’ın ayetleridir. Onları sana gerçek olarak okuyoruz. Artık Allah’tan ve O’nun ayetlerinden sonra hangi söze inanacaklar.?
(Casiye, 6. Âyet)
 
Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifâ ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet kaynağı (olan Kur’an) geldi.
(Yunus, 10/57)

Bizler için dosdoğru yolu gösteren, hak ve batılı ayıran bu kitap, müjde ve uyarıcıdır. O, okunmak, anlamak ve yaşamak için gönderilmiştir ki inananlar için okunması en elzem kitaptır Kur’an.
 
Son emir oku söyle!
 
Kendini, kâinatı ve Kur’an’ı okuyarak akıl ve kalplerini aydınlatanlar için hayat ve ölüm gerçek anlamına kavuşur. Bu kitaplardaki hikmet yüklü satırlar bize dünya ve ötesindeki âlemin gerçek mânâsını belletirler. O vakit biliriz ki hayat, iyilik ve hayırların işlendiği bir kitaptır. Her birimiz tercihlerimiz, yaptıklarımız ve yapmadıklarımızla bu dünyada yazılan kendi kitabımızın müellifiyiz esasında.
 
Kimilerine tertemiz sâhifelerden oluşan kitapları sağdan verildiğinde onları okumak zor olmayacak. Ancak hakikate gözlerini, kulaklarını ve kalplerini kapatanlara ve oku emrine bigâne kalanlara ise okumaktan kaçamayacakları son kitap verilir. O gün geldiğinde herkesin dünya serüvenini anlatan kitapları açılmış vaziyette önlerine konulur. Artık hiçbir mâzeretin kabul edilmediği o büyük günde onlara şöyle denilir: “’Oku kitabını! Bugün hesap sorucu olarak nefsin yeter!’ denilecektir.
(İsra, 17/14)

Kitapsız ve kütüphanesiz
müslüman türk evi olmaz!
Kitapsız ve kütüphanesiz bir ev 
Mağara karanlığından farksızdır. 
 
İslam dîni okumayı bu kadar önemserken sizce İslam dünyası ülkeleri yeteri kadar okuyor mu?
 
İslam ülkelerindeki okur-yazarlık oranları tam da bu noktada ele alınması ve sorgulanması gereken bir durumdur. Okuma oranları İslam dünyası ülkelerinde Yemen’de yüzde 4 Afganistan’da yüzde 3, Pakistan’da ise yüzde 7 düzeylerinde. 
 
Dünyada en fazla kitap okuyan ülkelerin başında, Fransa yüzde 22 İngiltere yüzde 24 Japonya yüzde 29.
 
Türkiye ise yüzde 6 kitap okuma oranıyla
85. inci sırada yer aldı.
 
İslam toplumlarında okumuş insan ve genel kültür seviyesi insanı ağlatacak kadar az ve korkunçtur.
 
Dikkatimizi çeken bir husus da şudur; Müslümanlar İslam’a sarıldıkları ve ilimde yükseldikleri devirlerde dünyaya Hâkim olmuşlardır. Müslümanların İslamdan ve ilimden uzaklaşmalarıyla birlikte hâkimiyetleri sona ermiştir.
 
Kahvehaneleri, kumarhaneleri, meyhaneleri dolu Kütüphaneleri boş olan milletlerin yarınları yoktur. Kitapları kütüphâne raflarında çürüyen milletlerin geleceği de karanlıktır.
 
Okuyup okutmak, öğrenip öğretmek, ilerleyip yükselmek, ilim tahsil edip aydın görüşlü olmak, Allah’ın emirlerini, Peygamberimizin buyurduklarını yerine getirmek Dînimizin başta gelen emirlerindendir.
 
Kitabı ekmek gibi, su gibi aziz bilmek ve bir insan gibi değer vermek gerek.
 
Kitaba değer vermeyen,
İnsana değer vermez.
İnsan değişirse dünya değişir
Kitap insanı, İnsan dünyayı değiştirir. 
 
Güzel bir hayat yaşamak istiyorsak,
kendimizi geliştirmeliyiz.
 
Kitapsız yaşamak kör sağır ve
dilsiz yaşamaktır.
Kitapsız büyüyen insan, 
Susuz yetişen ağaca benzer.
 
Kitaplar bir milletin geleceğidir.
Bir ülkenin geleceği, o ülke insanlarının
göreceği eğitime bağlıdır. 
 
Eğitim, Eğitim, Eğitim bizim için başka çâre yok, eğer yaşamak istersek herşeyden evvel eğitime sarılmalıyız. 
(Demir Hafız Mehmet Akif Ersoy)
 
İşleyen demir pas tutmaz.
 
İnsan beyni değirmen taşına benzer
İçine yeni şeyler atmazsanız,
Kendi kendini örgütür durur.
(İbn-i Haldun)
 
Kitap okuyan insanın zihni açılır.
Ufku genişler. Boş durmaktan kurtulur.
 
İnsan kitap okuyarak kendini geliştirir.
Kendini geliştiren insanlara daha faydalı olur ve daha mutlu olur. 
 
İnsanı eğiten olgunlaştıran kitaptır.
Kitap okumak beyni güçlendirir.
Kitaplar kalıcı eserlerdir,
İnsanlara doğru yolu gösteren bir kılavuzdur
 
İslam’ı yaymak için kitap okuyun.
Bilgi sahibi olun. Kitap yazın. 
Hakkı tavsiye edin.
 
Kitap okuyarak, Gençlere ve çocuklarınıza
Örnek ve Önder olun.
 
Eğitim ailede başlar.

Eğitim, her zaman sâhibini peşinden takip eden bir Servettir.
(Çin Atasözü)
 
Kitap okumayan insan tembel olur,
Unutkan olur. Öfkeli olur, Kitap okumayan insana şeytan musallat olur. Daima onu boş lüzumsuz şeylerle vesvese ile meşgul eder. Takıntılı olur, etrafındaki herkesi huzursuz eder.
 
Kitap okumayan insan yaşlandığında unutkan ve ALZHEMER Hasta olması daha yüksek. ALZAYMIR hastası olunca millete yük olursun.
 
Kitaplıklar aklın tedâvi yerleridir.
(Scilus)
 
Kitapsız yaşamak kör,
sağır ve dilsiz yaşamaktır.
(Seneca)
 
Çocuklarınızın yarın söz sahibi olmasını istiyorsanız, daha bugünden onlara iyi kitaplar hediye edin.
(Hz Ali r.a)
 
Gençlerini kitapla beslemeyen milletlerin sonu hüsrandır.(Ovidius)
 
Okula her şey yapabilirsiniz, ama okulun kitaplığı yoksa, hiçbir şey yapmamış olursunuz.(j. ferry)
 
İlk defa yeni bir kitap okumaktansa,
Okunmuş bir kitabı tekrar okumak daha yararlıdır.(Lord Dudley)
 
Bir insanın değeri okuduğu kitaplarla ölçülür.(Herbert Spencer)
 
Bir kitap yürekten gelmişse, ancak o zaman başka yüreklere ulaşabilir tesir eder.(carlyle)
 
Hiçbir iyi kitap birden bire gerçek yüzünü göstermez.(caryle)
 
Kitapları süs olarak dolap içinde tutmanın hiçbir değeri yoktur; çünkü o zaman kitapla diğer eşyalar arasında bir ayırım yapamayız.
(john k. bangs)
 
Kitap Hayatı Okumaktır…

İnsanın ruhuna ve sorunlarına
iyi gelen en iyi ilaçtır.
 
Kitap okuma, Hayâtı sevdirir.
Stresi azaltır. Zihni açar,
Hantallıktan tembellikten kurtarır.
Güzel görmemizi sağlar.
Bizi bir bilen yapar
Güvenilir bir çevresi oluşur.
Bilgi dağarcığımızı ve kelime hazînemizi zenginleştirir. Anlama gücümüzü ve
konuşma yeteneğimizi kuvvetlendirir.
İletişim kurmayı kolaylaştırır.
Kitap okuyan insan güzel konuşur.
 
Toplumsal ilişkilerimizin kalitesini artırır. Genel kültürümüzü artırır.
Etkin ve etkili bir insan olmanın
yollarını açar.
 
Okuma olayı bir uzun yolculuktur;
Beşikle başlar, mezarla biter. 
Okulla beraber biten okumalar yarıda kalmıştır. 
Okuma iğneyle kuyu kazmaktır;
kararlılık ister, sabır ister.
Okuma bir arayıştır.
 
Kitap okumak Hazinedir.
Kitap Okuyan biri aslâ yalnız kalmaz.
Kitaplar en iyi dosttur.

Bir kitaptan edinilen bilgi vardır,
Bir de hayattan edinilen bilgi vardır,
Olgun insan diye ikisine de sâhip olana denir.
(Cenap Şahabettin)

Kişisel Gelişimin İlk Adımı Kitap Okumak.
Bilgiye ulaşmanın en kolay ve ucuz yolu ise kitap okumak. Kitap okumadan bir kişisel gelişim düşünülemez.

OKUMAYAN KİMSE KALMASIN
Sevdiklerinize Kitap Hediye Edin.
Bir Kitap Bir Nesile Dokunur.
Bir İnsan Yetişir Dünyâ Değişir. 
Size Kitap Hediye Eden İnsanları Sevin,
 nNesli Tükenmek Üzere Onların.
İsimli Projeyi hazırlayan ve projeyi yürüten Araştırmacı, Hâfız, Müezzin, Yazar, Murat UÇAR
 
Bir Soru, Bir Cevap, Alsana Cevap 
Temsil, Tebliğ, Tebyin, Teşri Ne demektir? 
TEMSİL: Peygamberimizin vahyi yaşayarak öğretmesidir.
TEBLİĞ: Peygamberimizin vahyi insanlığa eksiksiz ulaştırmasıdır.
TEBYİN: Peygamberimizin vahyi açıklamasıdır.
TEŞRİ: Peygamberimizin hüküm koymasıdır.

Not
; İçimiz Dışımız bir olsun,
Ahlâkımız yüzümüzden okunsun.
 

♥️  ♥️  ♥️ 
ÂDÂB-I
MUÂŞERET
İnsan sosyal bir varlıktır.
Birlikte yaşamaya muhtaçtır.
Âdâb-ı Muâşeret bu birlikteliği sağlayan ve yaşamı kolaylaştıran kurallar bütünüdür.

Âdâbı Muâşeret Ne Demek?
Toplulukta uyulması gereken ve insanlar arasındaki davranışları düzenleyen nezâket, saygı ve görgü kurallarıdır.

Âdâb-ı Muâşeret İhlâli Kul hakkıdır.
Kul hakkını sâdece kulların affedebileceğini aslâ unutma.
Âhirette bu haklardan dolayı
iflas edenlerden de olma.

Adâp, Bizi koruyan bir zırhtır.

Örf; Şanlı tarihimiz bizim için
güzel bir rehberdir.

ÂdâbMuâşeret:
Birlikte Yaşama Sanatı
Sinirlenme Sâkin ol. Öfkene hâkim ol,
Affedici ol.. Öfke şeytandandır.
(Araf, 199. Ali İmran, 134)

Öfke, Fireni patlamış araba gibidir.
Nereye çarpıp duracağı belli olmaz.
Güzel söz söyle, Sesine ve sözüne
hâkim ol. Ayrıca bakınız;
(Nisa, 86, Nur, 27,
Lokman, 19, Bakara, 263)

Selam gönüllüleri feth eden bir sözdür.
Kötü söz söyleme. İzin, İste, Eve, Birisinin odasına makâmına girerken,
Birşey isterken.
(Nur, 29-61)

Gururlanma ey insanoğlu senden büyükler var. Küçümseme, Kibirlenme. Büyüklenme, Hor görme.(Lokman, 18)
Alay etme (Hucurat, 11)
Mütevazi ol.(Furkan, 63) 
Yemen içmen ve Giyiminde ölçülü ol.
Az olsun Helal ve Temiz olsun.
(Araf 31, Taha 81)
İnsanlar hakkında kötü düşünme.
(Hucurat 6-12) 
Zanda bulunma, İftirâ atma.
Ahzâb 58 Müminun 96) 
Yakından uzağa doğru iyilikte bulun,
Cennete gir.

Anne babana, Akrabalarına,
Yetim ve Muhtaç olanlara. 
(Bakara 23,24, 83 Nîsa 1,
Fussilet 34, Bakara 25/112,
Ali İmran 104, İsrâ 7, İnsan 8)

Kötü davranışları terk et. 
Hata ve kusurları yüze vurma.
Hata kusur üzerinde durma.
Kötülüğe karşı da iyilik yap.
(Zan, Gıybet, Dedikodu, Lakap,
Kusur araştırma) İnsana saygı göster.
Yahudi cenâzesi geçerken efendimizin
ayağı kalkması bir örnektir.

Nezâket ve Görgü kuralları ilk önce ailede öğrenilir. Bu değerlere sahip çıkmak,
kendine sâhip çıkmak demektir.

Osmanlı zamanında,
Türkiye'de 1960 lı yıllarda "Âdâb-ı Muâşeret"diye bir ders okutulurdu İlkokul'larda, camilerde, medreselerde,
Kur'an kurslarında
Âdâbı muâşeret dersleri verilirdi.

Âdâb-ı Muâşeret kuralları, bir arada yaşayan insanların birbirlerine nâzik, kibar davranmalarını sağlayan bilgilerdir; bir anlamda görgü kurallarıdır. Selam vermek gibi...
Bu kurallar gündelik yaşamımızdaki kişilik saygınlığını pekiştiren, ve iletişim güvenliğini arttıran ortak değerler olarak kabul edildikçe toplumsal ahlak güçlenir.
 
Bir insana İlk önce Görgü kuralı Eğitimi,
Saygı ve sevgi eğitimi,
Doğayı sevme bilinci eğitimi verilmeli?

Bu güzel bilgilerden kendimize ders çıkartarak faydalana biliriz.
 
1. Ayakta bir şeyler yiyip içilmez.
 
2. Toplumda Burun Süpürülmez.
 
3. Başkasının kusuru ile dalga geçilmez.
 
4. Emânet eşyalar fazla geciktirilmez.
 
5. Pazarlık yapılırken mal kötülenmez.
 
6. Çarşıda, pazarda, kalabalık yerlerde,
resmi kurumda, sokak ortasında sakız çiğnenmez. Toplumda Sakız çiğneyerek, kahkaha ile gülen kişi onurunu çiğner, kendini küçük düşürür.
 
7. Sigara açıktan içilmez.
    Kötü örnek olunmaz.
Sigara dumanının olduğu yerde
Hiçbir insan güvende değildir.
Özellikle, Camii, Mezarlık ve Yasevlerinde ve önlerinde sigara içilmesi dînen ve ahlâken doğru bir davranış değildir.
Kötü örnek olmayalım. İçenleri uygun bir dil ile kırmadan uyarmamız gerekir.
Dînen günah. Kânunun suç.
Paranı el alır. Dumanını yel alır.
Zehiri sana kalır sigaranın.
Lütfen, Sönmemiş sigaralarınızı yerlere atmayınız. Ülkemizin dört bir yanından doğalgaz petrol fışkırıyor havaya uçarız.
Allah korusun. Sigarayı bırakmak için;
Sigarayı süt ile ıslat, kurut iç.
Sigara isteği gelince ağzını soğuk su ile yıka. Sakız çeyne. Çekirdek çıtlat. 
En iyi fırsatlar;) Ramazan da oruç ve
Hastalık ta tiksinti geliyor o zaman bırak. 
Sigarayı bırak sende rahat nefes al.
 
8. Sokak ortasında durarak konuşulmaz.
9. Alay ve kötüleme îmâ ile bile yapılmaz.
10. Yerlere tükürülmez ve çevre kirletilmez.
Temiz olmalıyız. Beynimizi zihnimizi düşüncemizi evimizi, elbisemizi temiz tutmalıyız. Temizlik İmandandır.(H-Ş)
 
11. Aksırırken, öksürürken el veya mendille ağız kapatılır.
12. Trafikte gece veya gündüz aracın kornasına gereksiz basarak ve Yüksek sesle Müzik açarak çevreyi rahatsız etmemeliyiz.
*Aracını nereye park ettiğine dikkat et. Kaldırımlara araç park edilmez.
*Acil park edecekseniz. aracının dörtlülerini yak veyâ camın önüne telefon no bırak.
*Kaldırımlara masa sandalye gibi eşyalar konularak satış yapılmaz.
kaldırımlar vatandaşın yürümesi içindir. 
*Vatandaşlar da yol ortasında durarak konuşmamalı ve yol ortasından yürümemeli.

12. Hız Felâkettir 
Hayat değerli, Emniyet kemeri gerekli.
Trafik demek, Saygı ve Sabır demektir.
Trafik kurallarına uyalım,
Uymayanları uyaralım?
>Trafik kurallarını ben bilmiyordum?
Cezâyı yeyince öğrenirsin.
Cezâdan kaçılmaz.
Trafik polisi kırmızı ışıkta geçen birine görmedin mi? Neden geçtin? diye sormuş;).      
Cevap;) Kırmızı ışığı Gördüm de?
Seni görmedim demiş;))          
DİKKAT: KIRMIZI dur işareti. SARI hazır ol. YEŞİL GEÇ, Trafikte size yeşil ışık yandı diye hemen hızlı geçiş yapmayın. İhlal yapan ve  Trafik kurallarına uymayan insanlar olabileceğini aklınızdan çıkarmayın. 3 saniye bekle sağa sola bak sonra geç yeşil ışıkta.
Polislerimize yardımcı olmak gerek her yerde. Polis vatandaş el ele 
Daha Güzel günlere.  

13. Toplu yerlerde yüksek sesle konuşulmaz.
*Kahkaha ile gülünmez.
*Küfürlü argo konuşulmaz.
*İnsanların arkalarından bağırılmaz.
*İnsanlarla konuşurken sesini yükselterek bağırarak konuşma, kabalık yapma.
kaba konuşursan kınanırsın.
söz ve davranışlarına dikkat et.
*İnsanlarla konuşurken sözlerini kesme.
Sözü uzatma. Uzun konuşanı kısa dinle.
Konuşanı gözünün içine bakarak dikkatlice dinle. Dinlemessen, Anlayamazsın, Öğrenemezsin.
Bilgi sahibi olamazsın,
Kafana göre konuşursun.
Konuşurken karşındaki kişi seni duyuyor mu? Anlıyormu? Dinliyor mu? Buna dikkat et.
İnsanların anlayacağı şekilde konuş.
Yüzünüze bakarak konuşmayan insan
sorunlu insandır.
 
14. Sıra olan yerlerde sıraya geçilir,
sıra bozulmaz.
15. Başkasının yanında ayakları uzatarak oturma.
16. Görev ve sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. sorumluluğunu yerine getirmeyen saygıyı kaybeder güven olmaz.
 
17. Telefon Konuşma ve Sosyal Medya
Arayan önce selam verip kendini tanıtmalı.
Telefon âdabı, telefon eden kişi önce selâm vermeli kendisini tanıtmalı.
Merâmını kısaca ifâde etsin. 
Alo beni tanıdın mı? Diye gereksiz sözle sarf etmek. Telefonla konuşurken sözlerimize dikkat. Ararken zamâna dikkat edelim.
Gece arama.  Erken arama. 3 defâ çaldır,
sonra tekrar ararsın. Az ve öz konuş.
Mesaj guruplarında ilgisiz mesajlar paylaşma. Telefon öncelikle konuşmak için olduğunu unutma. Her yerde telefonu eline alma.
(Cami, Okul, Misâfirlik, Yemek, Konferans) Sosyal medyanın anahtarı telefon olmasın. Sosyal medyada istediğin gibi davranma, Herşeyi paylaşma. Başkalarının özeline girme,
Sırları ifşâ etme. Adam intihar ediyor biz paylaşıyoruz, Boğuluyor, Trafik kazası geçiriyor canlı yayınla biz paylaşıyoruz. Neden? Zamanı boşa geçirme vaktin sâhibi Allah'tır. Saygılı ol. İsraf etme. Telafon konuşan kişi yüksek sesle konuşmamalı çevreyi rahatsız etmemeli camide, sokakta, işyerinde, toplu taşım araçlarında yüksek sesle müzik dinlememeliyiz.
Başkasına ait telefon veya herhangi bir eşyaya izinsiz dokunmamalıyız.
 
18- Bir insan sana iyilik yaptığında veya senin yanlışını görüp söylediğinde, Hakkı tavsiye ettiğinde teşekkür ederim Allah razı olsun diyelim. Duâ edelim. İnsanlara teşekkür etmeyen, Allaha da şükretmez.
(Tirmîzi Birr, 35)
(Ebû Dâvud, Edep, 11)

19- Yalan söylememek,
       Hırsızlık yapmamak,
       Gıybet ve İftarâ atmamak
       Kalp kırmamak.
       İhtiyaç sâhiplerini gözetmek.

20- Erkeği olmayan eve,
      Erkeğin ziyâreti hoş karşılanmaz.
 
Sizce bu kuralları günlük hayâtımızda uyguluyor muyuz?
 

GENÇLERE ÖĞÜTLER
Gençlerde Arkadaşlık İlişkileri
Sevgili Peygamber Efendimiz Hz Muhammed Mustafa Sallâllâhu Aleyhi Vesellem'in bir Hadis-i Şerifine göre: Bir insanın bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerini ihmal etmesi, günah olarak kendisine yeter.
(Ebû Davûd, Zekât, 45)

Hayırlı evlattan daha büyük nîmet yoktur. Her çocuk bir servettir.
Elindeki serveti bilen anne-babalara selâm olsun. Konuşma-Dinleme- Hitap etme- Oturma-Kalkma- 
Yeme içme âdablarını çocuklarımıza, gençlerimize anlatmalıyız, söz ve davranışlarımızla onlara örnek olmalıyız. Göz aydınlığımız, sevincimiz, ümidimiz olan yavrularımız genç yaşta elimizden kayıp gitmektedir. Gençlerimize sâhip çıkalım. Ailesinde yeterince sevgi ilgi bulamayan kendisini yalnız ve desteksiz hisseden (çocuklarımız) Gençlerimiz, İslam'ı temsil ettiklerini iddia eden din tacirlerinin, bozgunculuk yapan ve kan döken hâin şebekelerin hedefi olmaktadır.
Bize düşen gençlerimize rehberlik etmek,
Onları inanç ve medeniyet değerlerimizle buluşturmak olmalıdır.
Çocuklarımız, Gençlerimiz bir milletin geleceği, En büyük imkânı ve zenginliğidir.
Gençliğine sâhip çıkıp onları eğitimli ve güzel ahlaklı bir şekilde yetiştiren toplumlar geleceklerini inşa etmiş demektir.
 
Dünya hayatının süsü olan çocuklar anne babaya verilen birer emanettir. Bu emânetin değerini bilip en güzel şekilde sahip çıkmak anne babanın temel görevlerindendir. çocukları sevmek, onlarla ilgilenmek, bakımlarını üstlenmek
ayırım yapmamak.
 
Sevgili Peygamber Efendimiz Hz Muhammed Mustafa Sallallâhu Aleyhi Vesellem Buyuruyor ki, Yönettikleri insanlara, ailelerine ve sorumlu oldukları kişilere karşı adil davrananlar, Allâh katında, Rahmân'ın yanında nurdan minberler üzerinde ağırlanacaklardır.
(Nesâi, Adâbü'l- kudât, 1)
 
Adâlet Mülkün Temelidir.

Allah, adaletli davrananları çok sever.
(Hucurat Sûresi, 9. Âyet Cüz: 26)
 
Adâletle hükmedersen,
Her günün ibâdet sayılır. 
Kılıcın yapamadığını adâlet yapar.
(Kânuni Sultan Süleyman)
 
Adâletin olmadığı yerde
Zulüm hâkim olur ve
Allah zalimleri sevmez.
(Âli İmran, 3/57)
 
Allâh'tan korkun ve çocuklarınız arasında adâletli olun.
(Müslim, Hibe, 13-14)
Çocuğunun senin üzerinde hakkı var.
(Ebu Dâvud, Büyü (İcâre, 83) 
Çocuklar arasında ayırım yapmamak gerekir. Adâlet, her hak sahibine hakkını vermektir. 
Güzel bir eğitim, Mîras, Ödüllendirmek,
merhâmetli davranmak, saygı, sevgi, güzel bir isim gibi. Bu aynı zamanda mutlu bir aile yuvasının temelidir. Unutmâyâlım ki; elinden ve dilinden kimsenin zarar görmediği, insanlığa faydası dokunan hayırlı bir evlat, ahlâk eğitimine emek veren Anne baba eliyle yetişir."En büyük terbiye anne baba aile terbiyesi"İnsan kendisini yetiştirmeli.

Bir insanın nasıl güldüğünden terbiyesini, neye güldüğüden akıl seviyesini ölçersin.
(Hz Mevlana)
 
Gençlerimizi ailenin güçlü ve samimi ruhuyla tanıştıralım. Çocuklarımıza ve eşlerimize sükûnet veren bir aile ortamı sunalım. Ailemizin kıymetini bilelim. Unutmayalım ki; Ailemiz bize Rabbimizin emânetidir ve insan ahirette ilk önce anne babasına, eşine ve çocuklarına karşı davranışlarından hesâba çekilecektir.
 
İyi ve kötü alışkanlıkların çoğu arkadaş ortamında kazanıldığı için Anne ve Baba, çocuğunun kimlerle arkadaşlık ettiğine dikkat etmelidir. ancak gençler için arkadaşların önemi büyüktür. 
Aile gencin yerine onun arkadaşlarını seçmemeli, arkadaşlarının yanında genci küçük düşürücü veya kıyaslayıcı söz ve hareketler yapmamalıdır. 
 
Aileler, çocuğunun arkadaş ortamını ve mümkünse arkadaşlarının ailelerini çok müdahaleci olmadan tanımaya çalışmalıdır. Bunun için kendi evinde programlar organize edebilirler. 
 
En büyük yanlışlardan biri çocuğunun arkadaşlarını tanımadan eleştirmek ve
onu kurduğu arkadaşlıktan men etmektir.
 
Anne baba yanlış arkadaşlıklar kurması" kaygısıyla bazen çocuğunun arkadaş seçimine müdâhale ederler. 
 
Çocuğunun arkadaşları gerçekten kötü ise bu arkadaşlık zarar verir Nitelikteyse, Aile öncelikle bu arkadaşları tanımalı, onların önce iyi taraflarını çocuğuna aktarmalı, daha sonra gözlemlediği yanlışları ve kaygılandığı hususları onunla paylaşmalıdır. Bu tutum çocuğa anne babanın objektif olduğunu düşündürür.

Arkadaşları Çocuklarınızla Alay Ediyorsa:
Onlarla arkadaşlık yapmalarına izin vermeyin.

Çocuğunuz sinirlenip asabileştiğinde
Sarılarak öperek sâkinleştirin.
 
Gençlerin Sorunlarına Nasıl Eğilmeliyiz?
Alimler Buyuruyor ki:
Tefekkür insanı bilgili eder.
Bilgili olan da amel eder.
Gerçek güç bilgidir. 
Bilgisizlik ölümdür.
İşleyen demir pas tutmaz.
Gençler okumayı asla bırakmayın.
Kendi beyninizin içine takılıp kalmayın.
Ağır yaralar almamak için, 
Bilgili olmak ve Bilinçli davranmak gerekir. Açlık yemekle, 
Bilgisizlik okumakla giderilir.

Kimseden daha iyi olmadığınızı anlayacak kadar Mütevâzi, Herkesten farklı olduğunuzu kavrayacak kadar Bilge olun.
 
Bilgisizlik katlanabilir bir şeydir ama görgüsüzlük katlanılamaz. Ve insanın öz bilinç sâhibi olabilmesi için bilgiden çok görgüye ihtiyacı vardır...

Kötü kalplilikten sonra dünyadaki en kötü şeydir bilgisizlik, haberin yok mu?
(Anna Sewell)

Bir insanın başına ne gelirse,
Ya bilgisizlikten yada câhillikten gelir.

Gençler ben zamanımı okuyarak geçirdim Okudukça çok câhil bir insan olduğumu anladım cehâletimden utandım daha çok okumaya başladım.
 
İnsan beyni değirmen taşına benzer,
İçine yeni şeyler atmazsan,
Kendi kendini öğütür durur.
(İbn-i Haldun (Vefatı 1332-1406)

Cesâret insanı zafere, Kararsızlık tehlikeye, Korkaklık ise ölüme götürür.
(Yavuz Sultan Selim)

Bu gençlik sende de kalmaz. 

1. Gençlere anlayışla yaklaşılmalı
 
2. Sağlam bir aile terbiyesi verilmeli.
 
3. Ailede ve okulda doğru bilgiler verilmeli.
 
4. Maddî ve mânevi yönden iyi yetiştirilmelidir.
 
5. Sosyalleşmesine izin verilmeli
 
6. Gençlere sorumluluk bilinci verilmeli ve onlara örnek olunmalı.
 
7. Kötü arkadaş guruplarından gelecek zararlara karşı uyarılmalıdır.
 
8. Kötü alışkanlıklardan ve zararlı alışkanlık edinecekleri yerlerden uzak tutulmalıdır.
 
9. Alkol, Sigara ve uyuşturucunun zararlarına karşı uyarılmalıdır.
 
10. Boş zamanlarında kitap okumak gibi
faydalı işlere yönlendirilmelidir. 
En mutlu insan, kitap hazinesine veya
kitap sever arkadaşlara sahip olandır.

11- Ders yapılan yere destursuz girme.
Dersi bölme.

12- Okula, Eğitime devam etmeyen,
Devamsızlık yapan bir çocuk, eğitim alamaz. Eğitimden ve derslerden soğur.

Eğitim, Eğitim, Eğitim bizim için başka çâre yok. Bu ülkede tek sıkıntı eğitim, eğitim olmayınca, hırsızlık, görgüsüzlük,
kabalık, saygısızlık, herşey olur.

>Anneler şu an iyi öğretmen arayışındalar, bilsinler ki öğretmenler de iyi anne arayışındalar. Çünkü annenin eğitmediğini eğitmek çok zor. 

13- Diploma bir kağıt parçasıdır,
Gerçek eğitim davranışta görülür.

14- Gençliğini eğlenmekle geçiren,
İhtiyarlığını ağlamakla geçirir.
Çalış genç arkadaşım çalış,
Nâmerde muhtaç olmak ölmekten beterdir.
Kişinin kıymeti dilinin altında ve kaleminin ucunda gizlidir.
(Ali Fuat Başgil)
 
15. Gidecekleri yerler konusunda
Ailelerine ve büyüklerine danışmalıdır.
 
16. Gençlerin insan haklarına saygılı ve çevre bilinci yerleşmiş fertler olmaları sağlanmalı.
 
17. Sizi cennet'e sürükleyecek dostlar arkadaşlar edinin. Güzel insan aramayın, Güzel insan olun. Güzel insanları sevin,
sayın ve tanıtın.
 
18. Ahmak kimsenin ahmaklığı,
zeki ve akıllı kimselere çabuk geçer.
(Zernuci)
 
19. Kötü düşünceli insanlarla arkadaşlık yapmaktan sakın, çünkü ahlak bulaşıcıdır. Sanada sirayet eder,
Hastalık gibi. İyi insanlar hakkında kötü düşünmeyede sebeb olur.
İyileri kötülemek,
Kişiye kötülük olarak yeter.
Sâdece iyi olman yetmez;
Kötüden de uzak durman gerekir.
Ahlaksızlık Bulaşıcıdır Neslini Koru.
(Hz Ali r.a)
 
20- Kötü arkadaş muhakkak cehenneme götürür. Tek çâre kaçmak. En büyük arkadaştan, En büyük düşman olur.
Ne kadar iyi olursan ol,
İstersen evliyâ ol. arkadaşın kötüyse yoldan çıkarsın. Yola çık ama Yoldan çıkma.
Arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. Kişi dostunun dînî üzeredir.
Mümin müminin aynasıdır.
Çevrendeki insanları dikkatli seç.
(Tirmizî, Zühd45)
(Ebû Dâvûd, Edep, 49)

20- Akıllı İle Arkadaş Ol!
Az konuşur, Hak konuşur.
Mert konuşur, Rahatlarsın.
Mert İle Dost Ol!
Mertlik bilir, Vefâ bilir.
Dost bilir, Yüreklenirsin.
Ahlaklı İle Yola Çık!
İhânet etmez, Yolda satmaz,
Arkandan vurmaz, Huzur bulursun! 

21- Akıllı kişi korktuğu şey başına gelmeden önce onun çâresine bakandır.
 
22- İbret almak istersen, Hatâ sâhibi kişilerin akıbetlerine bakda uyanık ol.
(İmam-ı Şâfi)
 
23- Bir insana başkalarının yanında verilen öğüt, öğüt değil hakarettir.
(Hz Ali r.a)
 
24- Eleştir ama Suçlama.
Yapıcı eleştiri güzeldir iyidir
İnsanı olgunlaştırır geliştirir.
Yapıcı eleştirinin herkese faydası var.
Fakat olumsuz eleştiri insanı yıpratır.
Fazla eleştiri demek, Gizli hayranlık demek.
>Koşanları, Oturanların,
Hattâ yatanların
Eleştirdiği Bir Hayatta yaşıyoruz.

25- Hiç kimsenin hatâsını yüzüne vurmayınız. O hatâyı işleyene hatâsını, başka birini örnek göstererek anlatınız. 

Kusurlar yüze karşı açık açık söylenmez. Gençlere hatalı davranışı doğrudan değil,
îmayla söylemeliyiz, zîrâ kusuru açık etmek, Hayâ perdesini yırtar.
(İmam-ı Gazali k.s)
 
26= Gençlere ruhlarını incitmeden yol gösterin, Rehberlik edin. Gence; Senin karşındayım değil. Gence: Senin yanındayım mesajı vermek, birey olduklarını unutmayıp hak ettikleri saygıyı göstermek onları kazanmamızın en önemli yoludur. 

Bu milletin çocuklarına,
Bu milletin geleceğine hizmet etmeliyiz.
 
Gelecek gençlerin,
Gençler ise Anne baba ve hocaların eseridir.
Bir hoca öğrencisinin gönlünde iz bırakmalıdır. Hoca demek, öğrencilerini seven, eğiten insan demektir.
Hoca öğrencilerini öz evlâdı gibi sevmeli ki onların okumaya arzuları artsın.
Bir insan okuma yazmayı ve dînini kimden öğrenirse onu çok sever ve onu ömür boyu unutmaz ona duâ eder.

Dîn görevlisi ve Öğretmenlik çok üstün bir görevdir. Din görevlisi ve Öğretmen demek, İnsanları seven eğiten insan demektir.
 
Bir insan niye okur.
İnsanlara faydalı olmak için okur.
İnsanlara faydası olmayanı
ölülerden say gitsin.
 
Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.(Hz Ali r.a)
 
Hocana hürmet et. Çünkü Hoca hakkı ana baba hakkından fazladır. Anan baban dünyayı mâmur ederken, Hocan âhiretini mâmur eder. Onun içindir ki,
Hocaya hürmet,
Ana babaya hürmetten efdaldir.
(İmam-ı Gazâli Allâh ondan razı olsun)

Nice öğretmen ve Din Görevlileri varki. 
İnsanların ve Öğrencilerinin hayatlarını değiştirmiş, Hayatını bu yolda harcamış ama kimsenin haberi yok.

VEFÂ NE DEMEK?
Vefâ, Gerek hayatta iken ve gerekse öldükten sonra sevgi ve ilgiyi devam ettirmek demektir. Ahde vefâsızlık îmansızlıktır.(H-Ş)

Vefâ ağır bir yüktür HAFIZ,
Hafif insanlar kaldıramaz!
(Derviş Celal Er-Ruhâvi)   

Vefâ Bilmeyene, Vedâ Yakışır. 

ALLÂH'IM Bizlere okuma yazmayı, hayâtı ve yaşamayı öğreten öğretmenlerimizden razı ol.
 
ALLÂH'IM Namaz, Abdest, Kuran'ı Kerim Duâ ve Dîni bilgileri bizlere öğreten. iyi günde kötü günde hep yanımızda olan bütün din görevlisi hocalarımızdan razı ol.

ALLÂH'IM
 Bizim dünyâya gelmemize vesile olan ve emek verip bizi büyütüp besleyen eğiten anne babamızdan razı ol.
Onları cennetine koy.
İki cihanda aziz eyle.
Bizleri vefâlı olmayı nasip eyle.
(âmin)
(Not; Aynı konu Din Görevlisinde var)

27- Şüphesiz onlar Rablerine inanmış birkaç genç yiğitti. Biz de onların hidâyetlerini artırmıştık.
(Kehf Sûresi, 13. Âyet)

Âhir zaman evliyaları 5 vakit namaz kılan gençlerdir. Gence hayâ yakışır. 
 
Îman eden ve ibâdetlerini yapan genç kullarını Allah meleklere gösterir.
(Hz Muhammed Mustafa sav)

Allâh'ım Efendimizin yüzü suyu hürmetine bana başarı ve kolaylıklar lütfeyle.
    
Hiç bir başarı tesâdüf değildir.
Gayret Kuldan,
Tevfik Başarı Allâh'tan'dır.

Niyet hayır, Âkıbet hayır.
Allâh'ım âkıbetimizi hayr eyle.
 
Allah (Celle Celâluhu)
Hepimizden razı olsun.

 
♥️ ♥️ ♥️ ♥️ ♥️ ♥️ 
 SINAV DUÂ'SI 
Öncelikle sınav salonuna girişte, mümkünse abdestli olmalıyız. Kitapçığı elimize ilk alışta ve
ilk sorulara başlarken besmele çekmeyi unutmayalım, 
 
Bismillehirrahmenirrahim.
(Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla)                                         
Peygamberimiz (s.a.v) Besmelesiz başlanan işler noksandır” buyuruyor. 
 
Salavat getirelim: Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammediv ve Ala Âli Seyyidina Muhammed
 
Gençlerimize şu duayı okumalarını tavsiye ederim; Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım.

Arapçâ yazılışı
رَبِّ يَسِّرْ وَلاَ تُعَسِّرْ، رَبِّ تَمِّمْ بِالْخَيْرِ
Türk Okunuşu
Rabbi Yessir ve lâ tüassir, Rabbi temmim bil hayr
Anlamı; Rabbim kolaylaştır, zorlaştırma,
Sevdir nefret ettirme.
Her işimi hayırla sonuçlandır.” (Amin)
Tefsirli Mânâsı
Allah’ım senin sonsuz merhametin ve yardımın olmadan ben bu işi yapamam.
Allah’ım bütün hayırlı işlerimi zorlaştırma, kolaylaştır, ilmimi artırarak yaptığım işleri bana ve çevreme faydalı kıl ve işlerimi en hayırlı şekilde sonuçlandır.” (amin)
                                                 
Ya Rabbi, beni sınavımda başarılı eyle,
sınav heyecanımı yok et...     
 
Sakin, rahat ve huzurlu bir şekilde sınavımı kolayca ve başarı ile geçirmeme yardımcı ol...                   
Soruları doğru ve hızlı bir şekilde okuyarak anlamamı ve doğru seçeneği bulmamı nasip et
 
Sınavımın sonucunu bana ve aileme hayırlı ve mübarek eyle, Sınav sonuçlarını tüm arkadaşlarıma hayırlı eyle... 
Bana üstün başarı ver ki; Aileme, öğretmenlerime ve arkadaşlarıma karşı mahcup olmayayım.                                         
Ya Rabbi, sen dualarımızı kabul edensin, Emeklerimizi boşa çıkarma...   
                                     
İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır” buyurarak bizleri çalışmaya teşvik ettin ve ben de sınavıma elimden geldiğince çalıştım... 
 
Allahım bana hayır kapılarını aç sınavlarımı hayırlısı ile başarılı bir şekilde tamamlamayı nasip et…Sen dilediğine dilediğince veren ve 
her şeyi kolay kılansın…                                                                 
Vatanım ve milletim için faydalı bir mesleğe, iş imkânına beni ulaştır.                                                                 
Başarılı olunca da beni şımartma... 
Yolumu hiç bir zaman saptırma,
Kötü arkadaşlıklardan ve zararlı alışkanlıklardan beni ve arkadaşlarımı daima koru.
 
Gençliğinde ve ihtiyarlığında sana layık bir şekilde ibadet edenlerden eyle.
 
Beni her hâline şükredenlerden eyle.
Dâima senden razı olanlardan eyle...
 
Beni ve ailemi kötülüklerden ve nazardan koru. Aile mutluluğu ve huzuru ver. 
Anne ve babama da sabırlar,
iyilik ve güzellikler nasip et.                              
Efendimizin yüzü suyu hürmetine bana
Tüm sınavlarımda yardım eyle.
Bana başarı ve kolaylıklar lütfeyle.

Amîn, Âmîn, Âmîn,
Duâmızı kabul buyur,
Bizi eli boş çevirme Allâh'ım.
 
  Bugün 51795 ziyaretçi (193344 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol