Kılıççı Köyü
  Kur'an'ım Cennet'im
 
KUR'AN'IM CENNETİM

HAMELETÜL KUR'AN 
BAŞIMIZIN TÂCI KURAN.

Balık susuz, Ben namazsız, Câmisiz, Kur'an'sız, ibâdetsiz yaşayamam Allâh'ım.
Beni evinden huzurundan kovma Allâh'ım. Benim ömrüm, câmilerde, namaz ile kuran ile ibâdetle geçti. 

Ben Hâfızlığımı unutmamak için
Allah rızâsı için 
Kuran'ı Kerim'i çok okuyorum. 
Her gün Kuran'ı Kerim okuyorum.
Ben Kuran'ın bağımlısıyım ve
çok seviyorum.
Okumayınca duramıyorum.

Ben, Kuran'ı Kerim'in Meâlini okudum, Âşık Oldum Kur'an'a.

Konuşan Vâiz Kur'an'dır. 
Susan Vâiz Ölümdür.
Ölümden ve Kur'an'dan ibret almayan hiçbir vâizden sohbetten
tésir almaz alamaz.

Sen Allâh'ın özel misâfirisin.
Dünyâya Allâh'ı tanımaya geldik.
Habîbine ittibâ etmeye geldik.
Öğrenmenin sonu yok. 

Bir kimse evine gelen misafire nasıl ikramda bulunuyorsa, Allah'da evine camiye gelene Özel ikramda bulunur.
(Sahih-i Buhârî Cilt 2, Sayfa 625)

Allâh'ı anmak,
Kuran-ı Kerim'i okumak şifâ'dır.

Kur'an'ı Kerim insan oğlunun anlamadığı en büyük sırdır.
İnsanoğlu hâlâ anlayamadı Kuran'ı.
Hiç anlamadı ama istese anlaya bilir çünkü Kur'an beni okuyun anlayın yaşayın diye geldi.
Kur'an anlaşılabilir,
yaşana bilir bir kitaptır.

İnsan oğlunun en çok yakınlaşıp anlaması gereken Kur'an'dır ve
hiç yaklaşmayıp ve hiç anlamadığıda Kur'an'dır. 
Kur'an'la hiçbir irtibâtı olmayan
bir din yaşıyor İslam dünyâsı.

Kuran'la dirileri uyar.
Kuran bize yeter.
(Yâsin, 70. Âyet)

Hayat kitâbı Kuran'ı Kerim.

Kuran'ı Kerim sâdece okumak için gelmemiştir. Yaşanmak için gelmiştir.

Kur'an'dan uzak bir hayat 
Boşa geçirilmiş hayattır. 

Kuran bir uyarıdır.
Kim dilerse ondan öğüt alır. 
Allah dilemedikçe öğüt alamazlar.
(Müddessir, 54. 55. 56. Âyet Cüz: 29)

Sen Allâh'ın karşısında 
Diz çökmeyi öğren 
O sana herkesin karşısında
dik durmayı öğretecek. 


Kur'an-ı Kerim'in Özeti: EDEP  
Önce edebi yazmalı kalem,
sonra edeplenmeli kelam.
İnsan edepli olursa,
kalemi'de, kelâmıda güzel olur,
sözüde tésirli olur. 
Bir kişinin hâli bin kişinin sözünden daha güzeldir daha tésirlidir. Sükutumu anlamayan
sözümü hiç anlamaz. 
Edep, erkekte güzel. 
Kadında daha güzel. 
Bir Kadının çeyizi edebidir.
اَلْحَيَا ءُ مِنَ ا ْلإِيمَا ن
"EL HAYÂÜ MİNEL ÎMAN"
(Hayâ îmandandır)
Ar, edep, utanma, hayâ,
duygusu ne güzel zenginliktir.
Araştırmacı, Hâfız, Müezzin, Yazar,
Murat Uçar.


اَعُوذُ بِالّٰه مِنَ الشَّيْطَانِالرَّج۪يمِ
 بِسْمِ اللهِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
الٓمٓۚ ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ
اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ
وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ
Elif Lâm Mîm. Bu (Kur’an), kendisinde hiçbir şüphe bulunmayan bir Kitap’tır, Allâh’a karşı gelmekten sakınanlar için de doğru yolu gösteren bir rehberdir. Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar.
(BAKARA Süresi, 1-2-3. Âyet)

Kendilerine Kitab verdiğimiz kimseler, onu gereği gibi okur (ve hayatlarında uygularlar) İşte ona gerçek iman edenler bunlardır. Onu inkâr edenlere gelince,
İşte asıl kaybedenler de onlardır.
(BAKARA Süresi, 2/121)

(Ey Muhammed!) Biz sana Kitab’ı hakikatin ta kendisi olarak indirdik.
Öyle ise sen de ihlâslı bir şekilde sadece Allah’a kulluk et.
(Züme, 39/2)

Her türlü hamd ve övgü, kuluna Kitab’ı indiren ve onda hiçbir yanlışlığa yer vermeyen Allah’a mahsustur.
(Kehf, 18/1)
Andolsun, Biz, bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Fakat insan (onları anlamadan)
 tartışmaya çok düşkündür.
(Kehf Suresi, 18/54)

Ey insanlar! İşte size Rabb’inizden bir öğüt, kalplere bir şifâ ve inananlar için bir rehber ve rahmet kaynağı
(olan Kur’an) geldi.
(Yunus, 10/57)
 
Andolsun biz, Kur’an’ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık.
Peki, öğüt alacak yok mu?”
(Kamer, 54/17)
 
Kur'an, gaflet içinde olan insanları uyarman için Allah tarafından indirilmiştir.
(Yâsin Sûresi, 5, 6. Âyet Cüz: 22)

Kur’an, Allâh’ın insana gönderdiği emir ve yasaklarını içeren yegâne eseri­dir.

(Ey Resûlüm!) de ki: “Bu Kur’an, muazzam bir mesajdır, ama siz ondan yüz çeviriyorsunuz.
(Sâd, 38/67-68)

Ruhların Gıdâsı Kuran'dır.
Kalplerin Anahtarı Kur'an'dır.
Kur'an-da Hayat Vardır.

Kuran-ı dinleyin 
Bunlar benim kendi sözlerim değil,
Kuran'ın (Allâh'ın) sözleri.
 
Güneş Dünya'mızı nasıl aydınlatıyorsa,
Kuran'ı Kerim'de, İslam âlemini aydınlatan, Hiç sönmeyen mânevi bir güneştir.
 
Bu milletin ve Neslimizin en büyük eksikliği kuranı bilememesidir.

Kendi inandığı değerleri yaymaya, öğrenmeye, öğretmeye çalışmayan bir toplum, yok olmaya mahkumdur. Müslüman olarak bu meseleyi
Allah rızâsı için çözmemiz lâzım.

Müslüman olarak kitabımızı tanımak önce bizim görevimiz. Dağ, taş, Kuran'ı taşıyamadı ama insan taşıyor.
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
لَوْ اَنْزَلْنَا هٰذَا الْقُرْاٰنَ عَلٰى جَبَلٍ لَرَاَيْتَهُ خَاشِعاً مُتَصَدِّعاً مِنْ خَشْيَةِ اللّٰهِۜ وَتِلْكَ الْاَمْثَالُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ
Eğer biz, bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik elbette sen onu Allah korkusundan başını eğerek parça parça olmuş görürdün.
İşte misaller!
Biz onları insanlara düşünsünler
öğüt alsınlar diye veriyoruz.
(Haşr Sûresi, 21. Âyet)
 
Şüphesiz biz emâneti göklere,
Yere ve dağlara teklif ettik de
onlar onu yüklenmek istemediler,
ondan çekindiler.
Onu insan yüklendi.
Çünkü o çok zâlimdir, çok câhildir.
Mü'min kadınların da tövbelerini kabul etmek için insana emâneti yüklemiştir.
Allah çok bağışlayandır. çok merhâmet edendir.
(Ahzâb Sûresi, 72.73. Âyet Cüz: 22

Ey Rabbimiz! Bizi bağışla, bize merhamet et, bizi doğru yola ilet.
(Fâtihâ Sûresi, 1/7)
 
HZ KUR'AN HAKKINDA BÂZI BİLGİLER 
İSTİÂZE
اَعُوذُ بِالّٰه مِنَ الشَّيْطَانِالرَّج۪يمِ
Kovulmuş şeytandan Allâh’a sığınırım.

BESMELE 
بِسْمِ اللهِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Rahmân ve Rahim Olan Allâh'ın Adıyla.

Kur’an okumaktan faydalanmak için ilk önce şeytandan Allâh’a sığınmak lâzım­dır. 
Bu ise, aslında kalp ile yapılan bir iştir. Onun için âlimlerin çoğu, sözlü ola­rak "Eûzü"Besmele" çekmek vâcip değil müstehaptır, demişlerdir.
(Elmalılı, a.g.e. V, 257)

Âlimlerin çoğuna göre ister namazda olsun isterse namazın dışında,
Kur’an- ı Kerim tilâvet edileceği esnada, istiâze müstehaptır. Vacip olduğunu da söyleyen­ler de vardır.

Kuran'ı Kerim okumaya Eûzü-Besmele ile başlamak Müstehap'tır. 
(İbn'ül-Cezeri, a.g.e.I, 257-258;
Muhaysın, a.g.e,I, 30)
 
Kuran'ı Kerim okumaya Eüzü - Besmele ile başlamak her müslümanın üzerine Farz'dır.

Kur'an okunduğu zaman kovulmuş şeytandan Allah'a sığın. Kur'an-ı Kerim kovulmuş şeytanın sözü değildir.
(Nahl Süresi, 98-99-100. Âyet Cüz: 14)
(Tekvir
Süresi, 25. Âyet Cüz: 30)
(Neml, 29 - 30 - 31. Âyet Cüz: 19)

Kur'an'ın açıklamasına tefsir denir.
İlk Süre Fatiha, Son Süre Nas'tır.
(Allah ile insan arasında bir anlaşmadır)
En uzun Süre Bakara,
En kısa Süre Kevser'dir.
Hz Osman tarafından çoğaltılmıştır.
Her ne kadar halk arasında Kur'andaki âyet sayısının 6666 olduğu yönünde yaygın söylem varsa da doğrusu bu rakamın 6.236 olduğudur.
Yüce Kitabımız da 114 Süre var.
14 tâne secde âyeti var.
Kur'an'ı Kerim 30 cüz Her cüz 20 sayfa.
Kur'an'ı Kerim Ramazan ayın'da Kadir gecesinde sabaha karşı Hirâ'da ibâdetle meşgul olduğu sırada, Vahiy meleği Cebrâil'in Hz Muhammed'e Alak Suresinin ilk 5 âyetini getirmesiyle başlamıştır.
610 yılında Mekke'de nurdâğında bulunan
Hira mağarasın da ilk kez gerçekleşmiştir.
Vahiy toplamda 23 yılda tamamlandı.
13 yıl mekke, geriye kalan 10 yıl ise
Medine dönemlerinde tamamlanmıştır.
> Kur'an'ın yaşanan olaylar üzerine inmesine sebebi Nüzul denir.
> Kur'an'ın parça parça inmesine Tecribe denir.

Kur'an okumak güzel. Tecvid'li okumak daha güzel. Tecvid
Nedir? Kuran'ı Kerim'i usulüne göre tertil üzere her bir harfin hakkını vererek okumaktır. Kuran'ı Kerim'i süslemek, düzgün okumak demektir.
(Fem-i Muhsin) Kur'an'ı doğru ve güzel okuyan demektir. Kur'an'ı Kerim Okurken, vesvesese olduğunda. Kalplerimiz Kur'an'dan ayrıldığında Kur'an okumayı bırakın ara verin. Kur'an Kerim okurken kalbin başka şeyle uğraşması hoş değil, Kuran'ı Kerim Okumak Sünnet, dinlemek Farz'dır.

Genç kalmanın ve Mutluluğun sırrı
Kur'an ve Peygamber sünnetidir.

Namazdan sonra okunan Aşır'a 
Mihrâbiye denir.
10 Tâne kıraat imamı var:
Nafi, İbnu kesir,
Ebû Amr, İbnu Amir, Asım,
Hamza kisai-
Ebû Cafer - Yâkup Halef.

Kuran-ı Kerim'i okumak güzel, anlamını bilerek okumak daha güzel. Kuran'ı Kerim'i tanıman ve tatman lazım ki îman etmiş olasın. Kuran'ı Kerim'i tanımakta anlamını okumakla öğrenmekle olur.

Kuran'ı bel üstünde tutan bir toplumuz, 
Hükümlerini ayağımızın altına aldıktan sonra Bence bel üstünde tutmak hürmet değildir.

Kuran-ı Kerim'in Âyetleri Allâh'ın sözleridir. Bize mîras'tır bize öğüttür.
 
Sözler senin vicdânınla konuşa bilir. 
Her bir söz şahsımdan değil,
Kuran'ın ve ALLÂH'ın sana mektubu,
Allah'tan, Kur'an'dan Reçete Farz et.

Kuran'ı Kerim okumak
Allah ile sohbettir.

Biz, bu Kitab’ı kullarımızdan seçtiklerimize miras olarak bahşettik: onlardan bazısı (günaha dalıp) kendilerine zulmeder; bazısı [doğru ile yanlış arasında] bir yol izler, bir kısmı da Allah’ın izniyle hayırlı işlerde başı çekenlerden olur: İşte bu en büyük fazilettir!”
(Fatır, Süresi, 35/32. Âyet Cüz 22)

Kur'an-ı Kerim'in Arapça'sından huzur duyan, ama Anlamından rahatsız olan bir toplum, Kur'an ile aslâ tanışmamıştır.     

Kur'an insanı okuyan araştıran sorgulayan düşünen özgür güçlü doğru dürüst güvenilir örnek ve iyi bir insan yapıyor.
Bunları yaşayarak sâhip olacaksınız.
Tek yapmanız gereken şey Kuran'ı Kerim'i okurken araştırırken samîmi dürüst ön yargısız ve kimsenin etkisi altında kalmadan okumak araştırmak.
Yoksa Kuranı anlamaz tanıyamaz yaşayamazsınız. Hükmüne ortak koşanları sevmem diyor Allah Kuran'da.

Allâh'ın ilk emri oku,
Oku diye emreden Allah,
Okudun mu? Yaşadın mı
Bildiklerinle amel ettin mi?
Temsil, Tebliğ ettin mi
Hakkı tavsiye ettin mi
diye sormaz mı?
Oku, anla, düşün,
yaşa, yaşat 
Tefekkür et.
Okumak, araştırmak, 
dinlemek ibâdettir. 

Yüce Rabbimiz Hicr Suresinde;
Kur’an-ı kesinlikle biz indirdik;
elbette onu yine biz koruyacağız.
(Hicr Sûresi, 15/9

Kur'an'ı Kerim bize dört Büyük kitaptan bahseder: Hz. Musa'ya Tevrat,  Hz Dâvûd'a Zebur, Hz İsa'ya İncil ve son peygamber Hz Muhammed'e (s.a.s) indirilen Kur'an-ı Kerim Bugün sâdece Kuran'ı Kerim değiştirilmeden ve indirildiği hâliyle elimizde bulunmaktadır. Müminler, Kur'an'dan önce indirilmiş olan kitaplara da iman etmekle yükümlüdür.
 
Ey îman edenler! Allah’a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba inanın îman edin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse, derin bir sapıklığa düşmüş olur.
(Nîsâ Sûresi, 136. Âyet)
(ayrıca bak: Bakara, 285-286
Âmenerrasulu)

Âdem havvadan geldik böyle doğdu kardeşlik nerde sevgi bağları. İncil, Zebur, Tevrat'ta hak dinimiz Kur'an'da hangi kitapta yazar insanlık son planda nerde insan hakları duyun bu feryatları bitmiyor anaların mazlumların öksüzlerin yetimlerin fakirlerin, Hastaların, Engellilerin çileli göz yaşları, gücü yeten yetene. Nerde insan hakları.
Nerde sevgi bağları. Nerde kardeş bağları.
 Alevî, Lazı, Kürdü, Dünyâda ki bütün insanları şu fânî dünyada huzura barışa sevgiye kardeşliğe dâvet ediyorum.

Dünyâ Hepimize Yeter.
Allah dünyayı hepimiz için yaratmıştır,
Geliniz kimse kimseye haksızlık yapmasın. Herkes hakkına râzı olsun.
Dünyâ sizin îmân benim olsun. 

Elif Lâm Râ. Bu (Kur’an), sonsuz hikmet sâhibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından bütün yönleriyle ayetleri mükemmel hâle getirilmiş, sonra da ayrıntılı bir şekilde açıklanmış bir Kitap’tır.
(Hud, 11/1)

Bu Kur’an, Allah’tan başkası tarafından ortaya konacak bir (söz) değildir. Ancak kendinden önceki (vahyin) doğrulanması ve Kitab’ın açıklanmasıdır. Onda hiçbir şüphe yoktur ve âlemlerin Rabb’inden gelmiştir.
(Yunus, 10/37)

Ey insanlar! Size Rabb’inizden kesin bir delil (olan Hz. Muhammed) geldi ve size apaçık bir nur (olan Kur’an’ı) indirdik.
(Nisa, 4/174)
 
(Ey Muhammed!) Deki: "O kitabı göklerin ve yerin sırrını bilen indirmiştir.
Şüphesiz O, bağışlayandır,
çok merhâmet edendir.
(Furkan Sûresi, 6. Ayet Cüz: 18)

Andolsun ki Biz, onu mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz biz insanları uyarmaktayız.
(Duhan, 44/3)

(Ey Muhammed!) sana geçmiş kitapları tasdik eden, onlardaki doğruları muhâfaza eden Kur’an’ı gerçeğin ta kendisi olarak Biz indirdik. Şu halde onların arasında Allâh’ın indirdiklerine göre hüküm ver.
(Mâide, 5/48)

Biz, insanlara belli zaman aralıklarıyla okuyasın diye Kur’an’ı parçalara ayırdık ve onu bölümler halinde indirdik.
(İsra, 17/106)

Kur'an
kendilerine geldiğinde onu inkar edenler mutlakâ cezâlarını göreceklerdir.
Şüphesiz o, çok değerli ve sağlam bir kitaptır. Ona ne önünden  ne de ardından batıl gelemezO, hüküm ve hikmet sâhibi, övülmeye lâyık olan Allah tarafından indirilmiştir.
(Fussilet Süresi, 41.42. Âyet Cüz: 24)

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّـذ۪ٓي اَنْزَلَ عَلٰى عَبْدِهِ الْكِتَابَ
وَلَمْ يَجْعَلْ لَهُ عِـوَجا۔ًۜ
Hamd, kuluna Kitab’ı (Kur’an’ı) indiren ve onda hiçbir eğrilik yapmayan Allah’a mahsustur.
Hamd olsun Allah'a ki, O, (insanları) kendi tarafından çetin bir azap ile ikaz etmekiyi ve davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için, içinde ebedî kalacakları (cennette) güzel bir ecir bulunduğunu müjdelemek ve «Allah evlât edindi» diyenleri de uyarmak için kuluna (Muhammed'e), kendisinde hiçbir (tezat ve) eğrilik bulunmayan dosdoğru Kitab'ı indirdi.
(Kehf Sûresi, 1-2-3-4. Âyet Cüz: 15)

Kur'an'ı Kerim'i 
sana Farz kılan Allah,
Şûphesiz seni dönülecek yere döndürecektir.
Râbbim hidâyetle geleni ve apaçık bir sapıklık içinde olanı daha iyi bilir.
(Kasas Süresi, 85. Âyet Cüz: 20)

Peygamber, sizi, Rabbinize îman etmeniz için dâvet edip dururken size ne oluyor da Allâh'a iman etmiyorsunuz?
Halbuki Allah ezelde sizden sağlam bir söz de almıştı. Eğer inanacak kimselerseniz bu çağrıya uyun. O, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kulu Muhammed'e apaçık âyetler indirendirŞüphesiz Allah, size karşı çok esirgeyiciçok merhâmetlidir.
(Hadid 
Süresi, 8 - 9. Âyet Cüz: 27)
Her türlü hamd ve övgü, kuluna Kitab’ı indiren ve onda hiçbir yanlışlığa yer vermeyen Allah’a mahsustur.
(Kehf, 18/1)

Kendisine Allâh'ın âyetlerinin okunduğunu işitir de, sonra büyüklük taslayarak sanki onları hiç duymamış gibi direnir.
İşte onu elem dolu bir azap ile müjdele!
(Câsiye, 8. Âyet Cüz: 25)

Kur'an-ı Kerim çarpsın diye yemin ediyorlar: Öyle bir yemin yok.
Korkmayın bu kitap çarpmaz.
Kur'an-ı Kerim insanların çarpılmış hâlini düzeltir. Kur'an çarpıklıkları tedâvi için gönderilmiş bir kitaptır. Kur'an çarpmaz, Kur'an şifâ'dır. ama insanları, 
Cinler, şeytanlar ve kötü düşünceli insanlar çarpar.
يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَٓاءَتْكُمْ مَوْعِظَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ
وَشِفَٓاءٌ لِمَا فِي الصُّدُورِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِن۪ينَ
Ey
 insanlar! Kur'an size Rabbinizden bir öğüt, Kalplere bir şifâ ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet olarak geldi..
(Yunus Suresi, 57. Âyet Cüz: 11)

وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْاٰنِ مَا هُوَ شِفَٓاءٌ وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِن۪ينَۙ 
وَلَا يَز۪يدُ الظَّالِم۪ينَ اِلَّا خَسَاراً
Biz Kur’an’dan, mü’minler için şifâ ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur’an, ancak zararını artırır.
(İsrâ Süresi, 82. Âyet Cüz: 17)
Bu (Kur’an), kendisiyle uyarılmaları,
Allâh’ın tek ilah olduğunu bilmeleri ve
akıl sâhiplerinin öğüt almaları için
insanlara yapılan bir bildiridir.
(İbrahim, 14/52)

Onlar hâlâ Kur’an’ı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer o, Allah’tan başkası tarafından (indirilmiş) olsaydı,
mutlaka onda birçok çelişki bulurlardı.
(Nisa, 4/82)

Kur'ân huzurdur şifâ'dır dinlermisin...
Huzuru hep başka yerlerde aradık ve nihâyetinde huzursuz kaldık.
Kuran defâlarca okunmalıdır.
Kuran'a saygısızlık suçtur.
vebaldir günahtır. 

İnsan Hüsrandadır. Çâre Kur'an'dır.
Kurtuluş Îmandadır. Kur’an’ı; Kalplerimizin gıdâsı, Ruhlarımızın şifâsı, Kabirlerimizin ziyâsı, Maddî ve Mânevî dertlerimizin devâsı eyle Allâh’ım!

اَعُوذُ بِالّٰه مِنَ الشَّيْطَانِالرَّج۪يمِ
بِسْمِ اللهِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
اِنَّهُ لَقُرْاٰنٌ كَر۪يمٌۙ
ف۪ي كِتَابٍ مَكْنُونٍۙ
لَا يَمَسُّهُٓ اِلَّا الْمُطَهَّرُونَۜ
تَنْز۪يلٌ مِنْ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ
اَفَبِهٰذَا الْحَد۪يثِ اَنْتُمْ مُدْهِنُونَۙ
وَتَجْعَلُونَ رِزْقَكُمْ اَنَّكُمْ تُكَذِّبُونَ
O, gerçekten değerli bir Kur'an'dır. 
Korunmuş bir kitaptır.
Ona, ancak tertemiz olanlar dokunabilir.
Âlemlerin Rabbinden indirilmiştir.
Şimdi siz bu sözü mü hor görüp küçümsüyorsunuz ve Allâh’ın verdiği rızka O’nu yalanlayârak mı şükrediyorsunuz?
(Vâkı'a Süresi, 77-78-79-80-81-82. Âyet Cüz: 27)

هٰذَا بَلَاغٌ لِلنَّاسِ وَلِيُنْذَرُوا بِه۪ وَلِيَعْلَمُٓوا
اَنَّمَا هُوَ اِلٰهٌ وَاحِدٌ
وَلِيَذَّكَّرَ اُو۬لُوا الْاَلْبَابِ
Bu Kur’an; kendisiyle uyarılsınlar, Allâh’ın ancak tek ilâh olduğunu bilsinler ve akıl sâhipleri düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara bir bildiridir.
(İbrahim Suresi, 52. Âyet)

Âlemlere bir uyarıcı olsun diye kuluna Furkan’ı (yâni hakkı bâtıldan ayıran Kur’an’ı) indiren Allah yücelerin yücesidir.
(Furkan Suresi, 25/1)

مَٓا اَنْزَلْنَا عَلَيْكَ الْقُرْاٰنَ لِتَشْقٰىۙ إِلَّا تَذْكِرَةً لِّمَن يَخْشَىٰ
Ey Muhammed Biz Kur'an'ı sana sıkıntı çekesin diye değil, ancak Allâh'ın azâbından korkacaklara bir öğüt, bir uyarı olsun diye indirdik.
(Tâ-Hâ Sûresi, 2. ve 3. Âyet cüz: 16)

بَلْ هُوَ قُرْاٰنٌ مَج۪يدٌۙ
O şerefli bir Kur'ân'dır.
(Buruc, 21. Âyet)

"Kur'an nasîhattır"

(Ey Muhammed!) Sen onlara karşı bir zorba değilsin. O hâlde sen, benim uyarımdan korkan kimselere Kur'an ile öğüt ver.
(Kâf Sûresi, 45. Âyet Cüz: 26)

Eğer öğüt fayda verirse.
Allâh'a saygısı olan
öğüt alacak emrine uyacaktır.
(Al'a Sûresi, 9. 10. Ayet)

وَذَكِّرْ فَاِنَّ الذِّكْرٰى تَنْفَعُ الْمُؤْمِن۪ينَ
Doğrusu öğüt inananlara fayda verir.
(Zâriyat Sûresi, 55. Ayet)

Onlar, kendilerine Rablerinin âyetleri hatırlatıldığı zaman, onlara kör ve sağır kesilmezler.
(Furkan Sûresi 73. Ayet)

Bu Kur’an, âyetlerini düşünsünler ve
akıl sâhipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübârek bir kitaptır.
(Sad Sûresi, 29. Âyet)

Kur'an, Allâh'a karşı gelmekten sakınanlara bir öğüttür. Şüphesiz biz, İçinizden yalanlayanların olduğunu elbette biliyoruz.
Şüphesiz, Kur'an, Kâfirler için mutlaka bir pişmanlık sebebidir. Şüphesiz Kur'an, gerçek kesin bilgidir. O hâlde sen,
yüce Rabbinin adıyla tesbih et.
(Hâkka Süresi, 48.49.50.51.52.
Âyet Cüz: 29)


Şüphesiz sen sevdiğin kimseyi doğru yola ilemezsin. Fakat Allah, dilediği kimseyi doğru yola eriştirir. O doğru yola gelecekleri daha iyi bilir.
(Kasas Sûresi56. Âyet Cüz: 20)

Bu Kur’an, bütün insanlığa yöneltilen açık bir mesaj, Allah’a karşı gelmekten sakınanları da doğru yola götüren bir rehber ve öğüttür.
(Âl-i İmran Suresi, 3/138)

Bu (Kur'an), insanlar için bir açıklama,
Allâh'a karşı gelmekten sakınanlar için bir hidâyet ve bir öğüttür. Allâh'a karşı gelmekten sakınanlar cennetlerde ırmaklar başlarındadırlar.
Kur'an, Âlemler için ancak bir öğüttür.
(Âl-i İmrân Sûresi, 3/138)
(Kamer, 54. Âyet Cüz: 27)
(Kalem Suresi, 52. Âyet Cüz: 29)

وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْاٰنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍࣖ
Andolsun
, biz Kuran'ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık
Var düşünüp öğüt alan?
(Kamer Suresi, 32. 40. Ayet Cüz: 27)

Kur'an'ı Kerim, ilâhi bir kitap olarak her seviyedeki insana hitap etme özelliğine sâhiptir.

Kur'an-ı Kerim, bize verilen en büyük nîmettir. Kuran peygamberimizden bize mîrastır. Onun ahlakı Kur’an idi.

Kuran bir hatırlatmadır, dileyen ondan öğüt alır.
(Müddessir Sûresi, 55. Âyet)

Kur'an'ı Kerim dirileri uyarmak
için gelmiştir.

Hak geldi, bâtıl yok oldu.
Zâten bâtıl yok olmaya mahkumdur.
(İsra, 17/81)

Allâh’ım Sen bize hakkı hak olarak göster ve ona uymayı nasip eyle. Batılı da batıl olarak göster ve ondan kaçınmayı nasip eyle!

Rabbim! dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletirsin; bizim dostumuz Sensin; bizi bağışla, bize merhamet et. Sen bağışlayanların en iyisisin…
(Â’râf, 7/156)

İşte sana da, tarafımızdan bir ruh (olarak kalplere hayat veren Kur’an’ı) vahyettik. Oysa sen, Kitap nedir, îman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi, kendisiyle doğru yola eriştireceğimiz bir nur haline getirdik. Şüphesiz ki sen doğru bir yola; göklerdeki ve yerdeki her şeyin sahibi olan Allah’ın yoluna iletirsin.
(Şûrâ, 42/52-53)

قُلْ هُوَ نَبَؤٌ۬ا عَظ۪يمٌۙ
اَنْتُمْ عَنْهُ مُعْرِضُونَ
Kur’an, büyük bir haberdir.
Siz ise ondan yüz çeviriyorsunuz.
(Sad Sûresi, 67. 68. Ayet)

Her kim de benim zikrimden (Kur’an’dan) yüz çevirirse, mutlaka ona dar bir geçim vardır. Birde onu kıyâmet gününde kör olarak haşrederiz.
(Tâ-Hâ Sûresi, 124. Ayet Cüz: 16)

لِنَفْتِنَهُمْ ف۪يهِۚ وَمَنْ يُعْرِضْ عَنْ ذِكْرِ رَبِّه۪ يَسْلُكْهُ عَذَابًا صَعَدًاۙ
Kim Rabbinin zikrinden (Kur'an'dan)
yüz çevirirse Allah onu gitgide artan
çetin bir azaba sokar.
(Cin Suresi, 17. Âyet Cüz: 29)

Evlerimizi namaz ile,
Kur'an ile aydınlatalım.
Hayâtımızı Kur'an'ın ışığıyla aydınlatalım...
Kur'an okuyunuz, gerçek şu ki
Allah Kuran'ı ezberleyene
okuyana azap etmez. 

Kur'an okunduğunda,
seninle âhirete inanmayanların
arasına gizli bir perde çekeriz.
(İsrâ Süresi, 45. Âyet Cüz 15)

Kur’an okunduğu zaman,
ona kulak verip sessizce dinleyin ki
size merhâmet edilsin.
(Â'râf, 7/204)

Hayat Rehberi Kur'an Kerim
Kuran'ı Kerim insanları, inançsızlığın karanlığından hidâyetin aydınlığına çıkaran, 
Dünya ve ahiret mutluluğuna eriştiren ilâhi mesajdır. İnsan; "Ben kimim?
Nereden geldim? Nereye gidiyorum?
"Yaratılış gâyem nedir? gibi hayâti sorularının cevâbını Kur'an da bulmaktadır. Kuran, okunmak, anlaşılmak ve yaşanmak üzere gönderilmiş bir kitaptır. Kur'an bizi şirkten, zülûmden, ve her türlü nefsâni sapmalardan sakındırmakta, Allâh'a şeksiz îman ve tam bir teslimiyetin yolunu göstermekte.

Kuran-ı Kerim Allâh tarafından Peygamberimiz (s.a.s)'e gönderilen son ilâhi kitaptır.
Kur'an'ın muhâtabı bütün insanlar, gâyesi de insanlığın dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamaktır.
Kur'an okumak en faziletli ibâdetlerden biridir. Peygamberimiz, Kuran'ı ilk öğrenen ilk okuyan ve ilk yaşayan insandı. O, Kur'an eğitim-öğretimine büyük önem verirdi.

Allah'ın kitabını Okuyan topluluk üzerine sekinet iner, onları ilâhi rahmet bürür, etraflarını melekler sarar ve Allâh onları huzurunda bulunanlara anar.
(Müslim, Zikir, 38)

Bir topluluk Allah’ı zikretmek üzere bir araya gelirse melekler onların etrafını sarar; Allah’ın rahmeti onları kaplar; üzerlerine sekînet iner ve Allah Teâlâ onları yanında bulunanlara över.
(Müslim, "Zikir" 39, 38)

Kuran'ı Kerim
Yüce Rabbimizin sözleridir.
Kuran'ı okudukça rabbimizi tanırız.
Kuran bizim yaşam rehberimizdir.
Kalplerimize şifâ.
Gönüllerimize huzur verir.
Ruhlarımızı aydınlatır.
Güzel kitabımız okundukça,
Emir ve yasakları uygulandıkça bizde güzelleşîriz. Güzelleştikçe çevremize ve dünyamıza faydalı insanlar oluruz.
Onun emirlerini yerine getirince âhirette cennetle ödüllendiriliriz.
Kur'an Allah'ın ziyâfetidir.
Bu ziyâfete katılan güvence içinde olur.
Kur'an'ı sevene müjdeler olsun.

Kur'an, Hediyedir-Emânettir-Mîras'tır
Hidâyet Rehberimiz, Kurtuluş Reçetemiz
Kuran'ı Kerim'dir. Yüce Rabbimizin biz müminlere en büyük hediyesidir. Sevgili peygamberimizin bize bıraktığı en yüce emânettir.

Bu yüzden mü'minler olarak zihnimizi ve gönlümüzü onun ışığıyla aydınlatırız. Günümüzü ve yârınımızı onun rehberliğinde inşa ederiz.

Kuran'ı okumak, anlamak, düşünüp,
ibret almak ve hayâtımıza rehber kılmak için gayret gösterelim. Ömrümüze evimize huzur bereket katalım. Yüce Kitabımızın ve Peygamber Efendimizin izinde hayatına yön veren nesiller yetiştirmek için gayret sarf edelim. Okumaktan ve yaşamaktan aslâ vazgeçmeyelim. Biz müslümanlar, Allah tarafından yaratılmış en hayırlı ümmetiz, Kuran'ı Kerim'de övülmüşüz,

Kendimize geleceğiz,
Aslî vazifemizi bileceğiz:
Bütün insanlara hakkı ve hayrı göstereceğiz.

Sâkinleştirici ve Rahatlatıcı
Kuran ve Yağmur sesi.
Rabbim hepimize Kuran'ı anlamayı ve
amel etmeyi nasip eylesin. 

يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَٓاءَتْكُمْ مَوْعِظَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَشِفَٓاءٌ لِمَا فِي الصُّدُورِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِن۪ينَ
Ey insanlar! Kur'an size Rabbinizden bir öğüt, Kalplere bir şifâ ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet olarak geldi.
(Yunus Suresi, 57. Âyet Cüz: 11)

وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْاٰنِ مَا هُوَ شِفَٓاءٌ وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِن۪ينَۙ 
وَلَا يَز۪يدُ الظَّالِم۪ينَ اِلَّا خَسَاراً
Biz Kur’an’dan, mü’minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur’an, ancak zararını artırır.
(İsrâ Süresi, 82. Âyet Cüz: 17)

Kur’an-ı Kerim müminler için rahmettir
 .. .şifadır, hidayettir, öğüttür

Kur'an edebiyat değil, hayattır
Dolayısıyla ona bir  düşünce tarzı değil
.yaşama tarzı olarak bakılmalıdır

İyi insan olmadan iyi müslüman olamayız
Gözünü aç, sen boş bir insan değilsin
.Allah bu kâinatı senin için yaratmış

Şüphesiz biz emâneti göklere yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler ondan çekindiler.
Onu insan yüklendi
 . .Çünkü o çok zâlimdir çok câhildir
(Ahzâb Sûresi, 72. Âyet Cüz: 22)

Eğer biz bu Kur'an'ı bir dağa indirseydik elbette sen onu Allâh korkusundan başını eğerek parça  parça olmuş görürdün İşte misaller! Biz onları
insanlara düşünsünler öğüt alsınlar diye veriyoruz.(Haşr Sûresi, 21. Âyet)

Şüphesiz bu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüt ve bir şereftir, ondan hesaba çekileceksiniz
(Zuhruf Süresi, 44. Âyet)

Allah'ın insanlara doğru yolu bulmaları için gönderdiği en son kitaptır.
Onun getirdiği ilkeler kıyâmete kadar geçerlidir. 

Kur'an'ı Kerim, Okunması yaşanması ibâdet olan Kitap'tır.
Kur'an'ı Kerim Hak ile batılı, 
Doğru ile yanlışı, İyi ile kötüyü
ayırt eden Furkan'dır. 
İnsanlığın yolunu kıyamete kadar aydınlatacak Nur'dur. Bütün ahlâkî sorunları tedavi edecek Şifa'dır.
En tehlikeli yollarda bile
yolumuzu kaybettirmeyecek Hüda'dır. 
İnsana yaratıcısını ve kendini unutturmayacak Zikir'dir. Kur'an'ı Kerim bize iman esaslarını ve ibadetleri öğretir.
Duâ etmeyi ve ahlaklı olmayı öğretir.

Allah (c.c.) insanı en güzel şekilde yaratmış, Kâinattaki her şeyi Onun hizmetine sunmuştur"

Kur'an'ı Kerim bize Helâli ve Haramı,
İyiyi ve kötüyü, doğruyu ve yanlışı öğretir. 
Kıssalar vasıtasıyla ibret almayı ve
dersler çıkarmayı Öğütler.

Kur'an'ı Kerim bir arkadaş gibidir"
Kur'an'ı Kerim kitapların ve sözlerin en güzelidir. 

Dünyanın en güzel kitabı
Kur'an'ı Kerim'dir.
İnsana en faydalı ilaç Kur'andır.
Kur'an oku şifa Allah'tan'dır.

Kuran-ı Kerim'den şifâ beklemeyene
Şifâ nasip olmaz.(Hadis-i Şerif)

Sözün en hayırlısı Allah'ın kitâbıdır. Kur'an-ı okuyana yaşayana,
Sevene müjdeler olsun.

Sevgili Peygamber Efendimiz Hz Muhammed Mustafa Sallallahu
Aleyhi Vesellem Buyuruyor ki:
Sizin en hayırlınız, Kur'an'ı Kerim'i öğrenen ve öğretendir. 
(Tirmizî, Fedâilü'l-Kur'ân, 15)

Kur'an okuyunuz, çünkü Kur'an kıyamet gününde Kendisini okuyanlara şefâatci olarak gelecektir.
(Müslim, Müsafirin253)

Kur'an Okurken:
Allâh'ım senin rızânı kazanacak.
Gönülleri fethedecek rahatlatacak,
Kur'an okumayı bana nasip eyle.

Allah, ile konuşmak isteyen
Kur'an Kerim okusun.
(Hadis-i Şerif)

ALLAH ile arasını düzeltenlerin,
İnsanlar ile arasını ALLAH düzeltir.

İnsanlarla az konuş,
Allah ile çok konuş

Az konuşmak îmandândır. (H-Ş)

Kur'an okumak insan zekâsına
kuvvet verir.
(Hz Ali r.a)

Bu Kur'an insanlara bir açıklama,
Takva sahipleri içinde bir hidâyet
ve bir öğüttür.
(Ali İmrân, 3/138)

En kötü günüm Kur'an'a
bakmadığım gündür.
(Hz Osman r.a)

Ben hergün bir defâ Rabbimin emirnâmesine (Kur'an'a)
Bakmamaktan hayâ ederim.
(Sahâbe: Ebû Musâ El-Eşâri)

Yüce Dinimiz İslam Allâh'ın Hükmüdür.
İslam dîni insanlara gönderilmiş
en büyük nimet.

Allah katında din İslam'dır.
Kim İslam'dan başka bir din ararsa (Bilsin ki o din) ondan kabul edilmeyecek ve O ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır.
(Al-i İmrân Süresi, 3/19-85. Âyet)

İslam ülkelerinin bilimden uzaklaşmasının sebebi
Kuran'dan uzaklaşmasıdır.

Dünyâya hâkimdi Osmanlı devleti
İnsanlara öğretmişti medeniyeti
Avrupadan çıktı şimdi sahtesi
Allah korusun bütün İslâmiyeti.
(Kemal Koç)

Âhir zaman'da 
İslam düşmanları 
Üzerimize çökecekler. 

Osman Gâzi
daha genç iken, Peygamber Efendimiz’in (sav.) neslinden gelen Şeyh Edibali’ye misâfir olur. Gece istirahat etmesi için kendisine ayrılan odanın duvarında asılı olan Kur’an-ı Kerim’i görünce; “Ben bu Allah kelâmının olduğu yerde nasıl yatarım” diyerek ona hürmeten ellerini bağlar ve sabaha kadar Cenab-ı Hakk’a niyazda bulunur.
Sabaha yakın yorgunluktan gözleri kapanınca şöyle bir rüya görür:
Bir ses ona şöyle der:‌ Mâdemki sen ellerini bağlayıp büyük bir edeple
Kur’an-ı Kerim’e hürmet ettin,
senin evlatların da nesilden nesile
şan ve şerefe nail olsun ve
insanlar arasında hürmet görsünler.‌
Allah Celle Celâluhü ondan razı olsun.

Bir giydiğini, bir daha giymeyen
Osman Gâzi, 
Bunu müsrifliği sebebiyle yapıyor değildi. Garibanları sevindirirdi. Cömertti 
Bilâkis bir garibanı sevindirmek maksadıyla cömertliğinden yapardı. Birisi elbisesine dikkatlice baksa hemen çıkarıp ona bağışlardı.

İslamlık ince insanlık
Tasavvuf ince Müslümanlık.

İslâm güzelde,
Müslümanlar bunun neresinde?

Müslümanım diyene aldanmayacaksın Müslümanın alametleri varmı üstünde
ona bakacaksın.

Kur’an’a Karşı Edep‌‌
Her Müslüman’ın Kur’an’a karşı edeple hürmette bulunması dîni bir vecibedir..
Ezeli ve ebedi, sönmeyen ilâhi bir güneş olan Kuran-ı Kerim, akıl ve kalbimizi nurlandırdığı gibi, bütün kâinatı da nurlandırdı. Aynı şekilde, ahiretimizi de o aydınlatacaktır. Bu bakımdan, Ona karşı en küçük bir edepsizlik ve hürmetsizlik insanı felâkete götürür.

Kur’an-ı Kerim’i öğrenip öğretmek, onun emrettiği şeyleri yapıp, yasakladığı şeylerden kaçınmak, Kur’an-ı Kerim’e karşı en büyük edeptir.

Peygamberimiz buyuruyor ki: İslam dîni, samîmi mensupları az olacaktır. Bu dava garip geldi garip gidecek. Bu davaya gönül veren gariplere ne mutlu!
(Hadîs-i Şerif)

İslam'a hizmet, İnsana hizmettir.
Zahmet ettin. Zahmet değil hizmettir.
Hizmette ibadettir. 
Bu güzel bilgileri okudun, Amel edersen. banada Allah razı olsun dersen ümmeti Muhammed'e Duâ edersen hizmetimin karşılığını almış olurum. 
İnsanlara teşekkür etmeyen
Allah'a şükretmemiş olur.

Allah’ım! Ayakta iken beni İslâm ile koru, otururken beni İslâm ile koru, uyurken beni İslâm ile koru, hakkımda hiçbir düşman ve hasetçinin isteğini yerine getirme. Perçeminden tuttuğun şeylerin şerrinden Sana sığınırım. Her türlü hayrı Senden isterim ki bütün hayırlar Senin elindedir.
(İbn Hıbban, "Ed’ıye", No: 934)

Kur'an'da Geçen Mü'minlerin
100 Özelliği:
1. İnsanlar arasında adâletle hükmederler.
(En’am-151)
 
2. Allah’a asla şirk koşmazlar.
(Furkan-68)
 
3. Namuslarını (ırzlarını) korurlar.
Furkan-68
 
4. Hakkı bile bile gizlemezler.
Bakara-44
 
5. Namazlarını huşu içinde ve doğru olarak kılarlar. Mü’minun 2,9
 
6. Anne ve babalarına “öf” bile demezler.
İsra-23
 
7. Boş şeylerden tümüyle yüz çevirirler. 
Mü’minun -3
 
8. Mallarıyla ve canlarıyla cehd ederler/çabalarlar. Tevbe-5
 
9. Asla zanda bulunmazlar.(Câsiye, 24)
 
10. Cahillerle asla tartışmazlar.(Furkan, 63)
 
11. Kınayıcının kınamasından korkmazlar.
(Maide-54)
 
12. Asla yalan söylemezler.Mü’minun,
 
13. Emânetlerine ihânet etmezler.
Söz verdiklerinde sözünde dururlar.
Zekâtlarını hakkıyla verirler.
Yolda kalmışlara yardım ederler.
(Bakara Suresi, 177)
 
14. Yetimin hakkını asla yemezler.
(Nisa, 2)
 
15. Kafirlere karşı sert, birbirlerine karşı merhametlidir. Fetih-29
 
16. İnsanların kusurlarını affederler.
Al-i İmran-135
 
17. Yalnızca Allah’a dayanıp güvenirler.
Tevbe-20
 
18. (Savaş gerektiği zaman) Kâfirler ile Allah yolunda savaşırlar. A.İmran-28
 
19. Darlıkta da bollukta da infak ederler.
Al-i.İmran-133
 
20. Kızdıkları zaman öfkelerini yenerler.
Al-i İmran-133
 
21. Başkalarının ilahlarına sövmezler.
En’am-108
 
22. Haksız yere bir cana kıymazlar.
En’am-151
 
23. Allah’ın ayetlerini az bir pahaya satmazlar.
Al-i İmran-199
 
24. Zinaya asla yaklaşmazlar. 
/ Mü’minun -5
 
25. İnananlara ‘sen mü’min değilsin’ demezler. Nisa-94
 
26. Rasullerden hiçbirini birinden ayırt etmezler. Bakara-136
 
27. Yeryüzünde alçak gönüllü olarak yürürler. Furkan-63
 
28. Ölçüyü ve tartıyı doğru olarak yaparlar.
En’am-52
 
29. Helal ve temiz olan şeylerden yerler.
Bakara-168
 
30. Asla yalan şahitlik yapmazlar.
Furkan-72
 
31. Dillerini eğip bükerek (geveliyerek)
Allah adına yalan konuşmazlar.
Nisa-135
 
32. Allah’ın adı anıldığında kalpleri ürperirler. 
Enfal-2  
 
33. Yoksulluk yüzünden evlatlarını öldürmezler. En’am-151
 
34. Yeminlerini hiçbir zaman bozmazlar.
Nahl-91
 
35. Adaklarını yerine getirirler.
İnsan-7
 
36. Allah’ın ahdini yerine getirirler, anlaşmayı bozmazlar. Ra’d-20
 
37. Yakınlarına (akrabalarına) yardım ederler.  Bakara-177
 
38. Yolda kalmışlara ve hastalara yardım ederler. Bakara-177
 
39. Yoksullara ve esir düşenlere yardım ederler. Bakara-177
 
40. Zorda, darda ve savaş anlarında sabrederler. Bakara-177
 
41. Verilen rızıktan yerli yerince harcarlar.
Enfal-33
 
42. Kuranı ağır ağır düşünerek okurlar.
Müzemmill /4
 
43. Dinde zorlama ve baskı yapmazlar.
Bakara/ 256
 
44. İnsanlara iyiyi emreder, kötülükten de alıkorlar. Enfal-71
 
45. Açıklanınca hoşlarına gitmeyecek şeyleri sormazlar. Maide-101
 
46. Yapacakları işlerde kendi aralarında danışırlar. Şûra-38
 
47. Gerçekten felaha kavuşanlardır.
Mü’minun-1
 
48. Müminler ancak Allah'a kulluk eder,
yalnız ondan yardım dilerler.
(Fatiha/5)
 
49. Allah'tan korkup-sakınırlar, yasakladığı şeyleri yapmaktan çekinirler. 
(Âl-i İmran/102)
 
50. Yalnızca Allah'a güvenirler.
Onlar başka kimseden korkmazlar.
(Bakara/249)
 
51- Allah'a şükrederler.
Darlıkta ya da bollukta üzülmez
ya da böbürlenmezler. 
(Bakara/172)
 
52- Kesin bilgiyle iman etmişlerdir.
Allah'ın rızasını kazanmaya çalışırlar. 
(Hucurat/15)
 
53- Kur'an'a kuvvetle bağlıdırlar.
Tüm hareketlerini Kur'an'a göre düzenlerler.
İnsanları Kur'an'a ile uyarırlar.
(A'raf/170)
 
54- Allah'ın her şeyi gören ve işiten olduğunu bilir, sürekli Allah'ı hatırda tutarlar. 
(Âl-i İmran/191)
 
55- Allah karşısında acizliklerini bilirler. Mütevazidirler. (Bakaraa/286)
 
56- Her şeyin Allah'tan olduğunu bilirler. Telaşa kapılmaz, serinkanlı ve tevekküllü davranırlar. 
(Tevbe/51)
 
57. Asıl hedefleri ahireti kazanmaktır. Ancak dünya nimetlerinden de faydalanır, dünyayı yaşanabilir hale getirmek için çalışırlar. 
(Nisa/74)
 
58- Sadece Allah'ı ve müminleri dost ve sırdaş edinirler.(Maide/55-56)
 
59- Akıl sahibidirler. Sürekli dikkatli ve uyanıktırlar. Devamlı olarak müminlerin ve dinin lehine akılcı hizmetler yaparlar. 
(Mümin/54)
 
60- İnkarcılara karşı büyük bir fikri mücadele verirler. Yılmadan, gevşemeden mücadelelerini sürdürürler. (Enfal/39)
 
61- Hakkı söylemekten çekinmezler. İnsanlardan çekindiklerinden dolayı gerçeği açıklamaktan geri kalmazlar. Kınayıcıların kınamasından korkmazlar.(Maide/54, 67)
 
62- Allah'ın dinini tebliğ ederler.
Çeşitli biçimlerde insanları Allah'ın dinine davet ederler. (Nuh/5-9)
 
63- Baskıcı değillerdir. Merhametli ve yumuşak huyludurlar. (Nahl/125)
 
64- Öfkelerine kapılmazlar, hoşgörülü ve bağışlayıcıdırlar.(Âl-i İmran/134)
 
65- Güvenilir insanlardır. Son derece güçlü bir kişilik sergiler, etraflarına da güven telkin ederler. 
(Duhan/17-18)
 
66- Onlar güzel ahlak sahibidirler. Kalem/4
 
67- Eşleriyle iyi geçinirler. Nisa/19
 
68- Zulümden ve öldürülmekten korkmazlar. Zorluklara katlanırlar. 
(Ankebut, 2-3 ve Tevbe, 111)
 
69- İnkarcıların saldırı ve tuzaklarıyla karşılaşır, alaya alınırlar.(Bakara/14, 212)
 
70- Hiçbir şeyi Allah'a denk ve benzer tutmazlar.(İhlas, 4)
 
74. İnkarcılara karşı tedbirlidirler.
(Nisa/71, 102)
 
75. Şeytanı ve yandaşlarını düşman edinmişlerdir. (Fatır/6)
 
76. Münafıklara karşı mücadele eder, münafık karakterlilerle birlikte olmazlar.
(Tevbe/83, 95, 123)
 
77. İnkarcıların zorbalıklarına engel olurlar. (Ahzab/60-62)
 
78. İçki, kumar ve fallardan uzak dururlar. Maide/90
 
79. İman etmeyenlerin gösterişli yaşantısına özenmezler. (Kehf/28)
 
80. Zenginlik ve mevkiden etkilenmezler.
(Hac/41)
 
81. İbadetlere titizlik gösterir, namaz, oruç ve benzeri ibadetleri dikkatle yerine getirirler. (Bakara/238)
 
82. Çoğunluğa değil, Allah'ın verdiği kıstaslara uyarlar. Enam/116)
 
83. Allah'a yakınlaşmak, iyi bir mümin olmak için gayret sarfederler.(Maide/35)
 
84. Kuranı aralarında hakem yaparlar. Enam/114
 
85. Atalarına körü körüne uymazlar. Kur'an'a göre hareket ederler. (İbrahim/10; Hud, 11/62, 109)
 
86. İsraftan kaçınırlar. (Enam/141)
 
87. İffetli davranırlar ve Allah'ın istediği şekilde evlenirler.
(Müminun/5-6; Nur, 24/3, 26, 30)
 
88. Dinde aşırılığa kaçmazlar.
(Bakara/143; Nisa, 4/171)
 
89. Fedakardırlar. (İnsan/8)
 
90. Temizliğe dikkat ederler.
(Bakara/125, 168)
 
91. Müminlerin arkasından konuşmaz,
kusurlarını araştırmazlar.
(Hucurat/12)
 
92. Haset etmekten kaçınırlar.
(Nisa/128)
 
93. Allah'tan bağışlanma dilerler.
(Bakara/286)
 
94. Kuranı ağır ağır düşünerek okurlar. Onunla diri olanları uyarırlar. Müzemmil /4 yasin/70
 
95. Birbirlerini ötekileştirmez, aşağılamaz, karalamaz, kötü isimlerle çağırmazlar.
Hucurat/11
 
96. Akıllarını kullanırlar. Yunus/100
 
97. Onlar birbirlerine selam verir,
esenlik dilerler. Nisa/86
 
98. Onlar sözü dinler en güzel söze uyarlar. Zümer/18
 
99. Onlar yumuşak, kibar ve zarif konuşurlar. Taha/44 isra/23 bakara/83
 
100. Sadece Rabbini yüceltirler...
(Müddessir/3)

Kur’an okuduğun zaman seninle, âhirete inanmayanlar arasına gizli bir perde çekeriz.
Ayrıca onu anlamamaları için kalplerinin üzerine örtüler, kulaklarına da bir tıkaç koyarız. Sen rabbinin Kur’an’daki ismini tek başına andığında canları sıkılmış olarak arkalarını dönüp giderler.
(İSRÂ, 45-46. Âyet)

En Büyük Mucize Kuran'ı Kerim 
Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:
Elif Lâm Râ. Bu Kur’an, Allah’ın izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, çıkarman için sana indirdiğimiz kitaptır…

Hz Aişe r.a Peygamberimizin ahlâkının Kur'an olduğunu söylemiştir.
Kuran'ı Kerim de
onun ahlakını şu şekilde övmektedir:
Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin.
(Kalem, 68/4)

İnsan Kur'an'a uyarsa insanlığını muhâfaza eder. Biz Kur'an'a uyarsak,
Allâh'ın emirlikleriyle hareket edersek, Kur'an'a göre yaşarsak o zaman olgun mümin oluruz. Hayatımızdan lezzet alırız. mutlu oluruz.

Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: Sözlerin en doğrusu, Allah’ın Kitabı; hâl ve tavrın en güzeli ise Muhammed’in hâl ve tavrıdır.
(Nesâî, Îdeyn, 22)

Kur'an hakkıyla yaşanırsa hiçbir sorun kalmaz. Kur'an anayasamız;
Resul önderimizdir.
Allah (CC) Kuran ahlâkı nasip etsin.

Sözlerin en güzeli, en doğrusu Allâh'ın kitâbıdır. Rehberliğin en güzeli Hz Muhammed'in Rehberliğidir.
(İbn Hanbel, III, 320)
(Nesâî, Îdeyn, 22)

Biz, o peygamber'e şiir öğretmedik.
Bu, ona yaraşmaz da. Ona verdiğimiz ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur'ân'dır.
Aklen ve fikren diri olanları uyarması ve kâfirler hakkındaki o sözün azâbın gerçekleşmesi için Kuran'ı indirdik.
(Yâsin Sûresi, 69-70. Âyet Cüz: 23)

KURAN-I KERİM ile bağlarımızı diri tutalım. Okuduğumuz âyetlerin anlamlarını da öğrenmeye çalışalım. Çocuklarımızın yazın öğrendiklerini kışın unutmamaları için onlara yardımcı olalım. Kur’an okuma ve anlama becerilerini tekrar ettirelim onlara.
خَيْرُكُمْ مَنْ تَعَلَّمَ الْقُرْآنَ وَعَلَّمَهُ 
Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerdir.
(Tirmizî, Fedâilü'l-Kuran, 15)
buyuran Peygamber Efendimizin sözünden ibret ve ilham alalım.
Kur’an öğrenmeye ve öğretmeye ayrılan her sâniyenin, hatta her anın, Allah’ın rızasını kazanmaya vesile olduğunu unutmayalım.

Kur'an ölülerin kitâbı değildir.
O, yaşayan ve düşünen topluluk için
Hidâyet rehberidir.
(Hafız Mehmet Akif Ersoy)
 
Kur'an'ı Kerim'in Türkçe anlamını da okuyalım, Allâh'ın bize verdiği öğüdü anlayalım ve amel edelim. Allah (c.c) Kuran'ı anlayıp yaşamamız için indirmiştir. 

Kuran-Kerim okumak güzel,
Anlamını bilerek okumak daha güzel.
Âyetler Allah'ın sözleridir.
Sözler senin vicdânınla konuşa bilir. 
Her bir söz şahsımdan değil,
Kur'an'ın sana bir mektubu.
Kur'an'dan Reçete.
 
Allah'ım ölmüşlerimize rahmet eylesin,
Sağ olanlarımıza merhameti ile muamele eylesin. Kur'an okurken, aslında duâ ediyoruz. Kur'an'ı Kerim: Duâ'dır. Şifa'dır. Öğüttür.

Bu Kur’an, bizim indirdiğimiz mübarek bir Kitap’tır. Şu halde ona uyun ve Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.”
(En’am, 6/155)

Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki
Bütün şan ve şerefiniz ondadır...
(Enbiyâ Sûresi, 10. Âyet)
 
Size öyle bir emanet bırakıyorum ki,
ona sımsıkı sarıldığınız müddetçe yolunuzu şaşırmazsınız. O emanet, Allah'ın kitabı ve nebisinin sünnetidir...
(Hâkim, O, 171/318)
 
Bereket ve Huzur İçin: Kur’an okumayı bilenler evlerinde işyerlerinde her gün bir iki sayfada olsa mutlaka Kur’an-ı Kerim okusunlar. Bilmeyenler bir an evvel ecel gelmeden Kuran okumayi öğrensin bu yolda devam sebat eylesin..
 
Kim Kur'an'ı küçük yaşlarda öğrenirse
Kur'ân onun etine ve kanına işler.
Yani Kur'an'ın feyziyle nurlanır.
(Ali el-Müttaki, Kenz, I, 532)

Babam Kuran'ı Kerim okumasını öğretmedi diyenler acaba babanız size cep telefonu kullanmayı öğretti mi?
Onu nasıl öğrendiniz?

Kuran'ı okumak için gayret eden ve ancak kekeleyerek zorlukla okuyan kimseye
iki kat sevap vardır.
(Buhâri, Tevhid, 52;
Müslim, Müsâfîrun, 243)

Kur'an-ı ağır ağır, tâne tâne oku.
(Müzzemmil Süresi, 4. Âyet Cüz: 29)

Kur'an okuduğun zaman,
kovulmuş şeytandan Allah'a sığın.
(Allâh'a sığınma, "Eüzübillâhimineşşeydânirracîm"
diyerek yapılır. "Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım" demektir.
*Gerçek şu ki; şeytanın, inanan ve yalnız Rablerine tevekkül eden kimseler üzerinde bir hâkimiyeti yoktur.
*Şeytanın hâkimiyeti, sâdece onu dost edinenler ve Allâh'a ortak koşanlar üzerindedir.
(Nahl Sûresi, 98-99-100. Âyet Cüz: 14)

Mü'minler o kimselerdir ki, Allâh'ın adı anıldığında yürekleri titrer, kendilerine Allâh'ın âyetleri okunduğunda bu onların imanlarını arttırır. 
Onlar yalnızca rablerine güvenirler.
(Enfâl Sûresi, 8/2)

Ey insan! Yaşıyorken, 
Hemde Kur'ân çağında;
Çırpınıp duruyorsun,
cehâlet batağında.
Kalbin katı... Gözün kör...
Başın kibir dağında
Kur'ân sana gel diyor,
bak bendedir adresin,
Ey eşref-i mahlûkat! ..
Daha Kur'ân ne desin! ..
 
Özgürce seçmen için,
iki yoldan birini;
Apaçık bildiriyor,
bütün ayetlerini.
Ya Peygamber, Ya şeytan...
Seç diyor rehberini;
Öyle seç ki; sırattan rüzgar gibi geçesin,
İlle şeytan diyorsan..
Daha Kur'ân ne desin! ..
 
Ya Cennet bahçesidir, ya ateştir
O mezar, Mekân var mı dünyada,
öyle derin, öyle dar?
Hiçbir şey yakın değil, 
İnsana ölüm kadar. 
Diyor ki; hesabı var,
aldığın her nefesin; 
Mezarlar konuşurken...
Daha Kur'ân ne desin! ..
 
Malın, mülkün, şöhretin,
Dünyada herşeyin var;
Ya dünyadan Rabb'ine,
Götürecek neyin var?
Bana yeter diyorsan,
şu üç günlük itibar;
Bir dördüncü gün var ki;
çok çetindir bilesin, 
Bunlar masal diyorsan..
Daha Kur'ân ne desin! ..
 
Âyet diyor ki; eğer, dağa inseydi Kur'ân; Paramparça olurdu..
Dağ, Allah korkusundan.
Hangi insan durup da,
ibret almaz ki bundan?
Sen ki, bir dağ yanında,
ne kadar da cücesin,
Haddini bilmen için..
Daha Kur'ân ne desin! ..
 
O münezzeh ruhundan,
ruh vermekle insana;
Erişilmez bir şeref, bahşetti 
Allah sana, Ne kadar sevdiğini,
buradan anlasana!
Sen ki; taparcasına,
kendine kul kölesin,
Nefsini put yapana..
Daha Kur'ân ne desin! ..
 
Bir gün var ki; çok yakın,
dağların yürüdüğü,
Göklerin, güneşleri önünde sürüdüğü,
Kâinatı toz duman, dehşetin bürüdüğü;
Kıyâmet senaryosu,
oyun değil bilesin;
Hâlâ ürpermiyorsan..
Daha Kur'ân ne desin! ..
 
O büyük mahkemede,
bütün diller susacak;
Konuşacak bu defa,
göz, kulak, el, kol, bacak.
Uzuvlar birer birer,
haramları kusacak;
Açılacak önünde,
defterleri herkesin;
Kendine gelmen için..
Daha Kur'ân ne desin! ..
 
O gün, buyruk verenler,
buyruğa baş eğecek,
Cehennem öfkesinden,
köpürüp kükreyecek,
Ve doldun mu dedikçe,
daha yok mu diyecek;
Yandıkça o deriler,
değişecek bilesin;
Hâlâ secde yok ise..
Daha Kur'ân ne desin! ..
 
Gör ki, dünya sırtında,
nice insan taşıyor;
Kimi yaşarken ölmüş,
kimi ölmüş yaşıyor.
Kimi Arş-ı Âlâ'ya 
dolu dizgin koşuyor;
İşte Cennet.. İşte sen..
Gayret et ki giresin;
Ey! Eşref-i mahlûkat! ..
Daha Kur'ân ne desin! .. 
(Cengiz Numanoğlu)

Kuran'ı Kerim olmasa ve Allâh'a olan inancım olmasa, Kendimi boşlukta hissederim...

Onlar Kur'an'ı düşünmüyorlar mı?
Yoksa Kalplerin üzerinde kilitler mi var?
(Muhammed Sûresi, 24. Âyet)

Kalplerinde bir hastalık mı var, yoksa şüphe ve tereddüde mi düştüler? Yoksa Allah ve Resulünün kendilerine karşı zulüm ve haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, işte onlar asıl zâlimlerdir.
(Nûr Süresi, 50. Âyet Cüz: 18)

Kalplerinde münafıklıktan kaynaklanan bir hastalık vardır. Allah da onların hastalıklarını artırmıştır. Söyledikleri yalana karşılık da onlara elem dolu bir azap vardır.
(Bakara Suresi, 10. Âyet) 
Kalbi bozuk olan münafıklar, Allah Teâlâ’nın Hz. Peygamber’e ve müminlere çeşitli lutuflarını gördükçe, İslâm’ın adım adım tamamlanarak yerleştiğini müşâhede ettikçe haset ve kinleri artmakta, bu da bozuk kalplerini daha bozuk hale getirmektedir. Ruh ve beden sağlığı bakımından kalp çok önemli bir organdır; o sağlıklı olunca bütün vücut sağlıklı olur. Kur’an dilinde kalp daha ziyade vicdan, iman ve ahlâkın merkezi mânasında kullanılmaktadır. Münafıklık, ikiyüzlülük bir ahlâksızlıktır; vicdanda, ahlâk merkezinde mevcut bir bozukluğun acı meyvesidir, nifak devam ettikçe bozukluk da nicelik ve nitelik yönünden artarak devam eder.
Kaynak: Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 1 Sayfa: 80
 
İnsan, Kendisinin başı boş bırakılacağını mı sanır.
(Kıyamet, 36. Âyet Cüz: 29)
 
Dininizi iyi öğrenin yoksa,
Yaşadığınızı din zannedersiniz.
Târihinizi iyi öğrenin.
Yoksa hâinleri kahraman zannedersiniz.
 
Allâh dînini düzelten kişinin
dünyasını da düzeltir.
(Hz Ali r.a)

Kendi inandığı değerleri yaymaya çalışmayan toplum yok olmaya mahkumdur. 
İçimizde bu meseleyi çözmemiz lâzım. 

Bir kimse bildiği ile amel ederse,
Cenâbı hak ona bilmediğini öğretir.
(Hâdis-Şerif)

Cenâb-ı Hak Buyuruyor;
Kendinizi ( övüp övüp)
Temize çıkarmayın.
Allah, kimin Takvâ sâhibi olduğunu
çok iyi bilir.
(Necm Süresi, 32. Âyet)

Bu Kur'an insanlara bir açıklama,
Takvâ sahipleri içinde bir hidâyet
ve bir ِğüttür.(Ali İmrân, 3/138)
 
Allâh'a karşı Takvâlı olun.
Takvâ demek doğru yaşamak demektir.
Allah'ın emirlerine uymaktır.
Helâl ve Haramlara dikkat etmektir.

Takvâ, insanın her hâlinde Allâh'a karşı saygılı olması, O'na itaatsizlik
etmekten sakınmasıdır.
İçten gelen bu duyarlılık ile kişi,
günâha dâir her şeyden kendisini soyutlar ve büründüğü takva elbisesi (Âraf, 7/26) ile her türlü kötülükten korunmuş olur.
Takvâ elbisesine bürünmüş, tertemiz, günâha bulaşmamış, taşkınlık gösteremeyen, kin ve haset beslemeyen bir kalbin ve dürüst bir dilin sâhibi, insanların en faziletlisidir.
(İbn Mâce, Zühd, 24)

Gün gelecek, takvâ sâhiplerini seçkin konuklar olarak Rahmân'ın huzurunda toplayacağız.
(Meryem Sûresi, 19/85)

> İnsan, öfkesini yenmedikçe
takva sahibi olamaz.
> Öfkelerini yenenler ve insanları affedenler cennetliktir.
> Bir kul, dilini tutmadıkça
takva sahibi olmaz.
> Takva, hatâyı bırakmak ve amellere güvenip aldanmamaktır. 
> Takva ile işlenen hiçbir amel,
az değildir.
> Takva; akıllıca yapılan işlerin
en güzelidir.
> Takvâsı azalan kişinin,
hayâsıda azalır.
 
Ey îman edenler! Allah’a ve Rasûlü’ne itaat edin ve Kur’an’ı dinlediğiniz hâlde ondan yüz çevirmeyin. 
(Enfâl Sûresi, 20. Âyet Cüz: 9)

İyi bilin ki bütün işler sonunda
Allah'a döner
(Şüra Süresi, 53. Âyet Cüz: 25)

Kuran'ı sâdece okutan ve okuyanların değil, Onu ezberleyenlerin de Peygamber Efendimiz tarafından övülmüştür. Bir hadiste; Kuran'ı okuyup ezberleyen ve amel eden helâl kıldıklarını helâl sayan ve Haram kıldıklarını haram kabul edip uzak duran Hâfız kimselerin cennete gireceklerini ve Kur'an sayesinde âilelerine Şefaatçi olabileceklerini bildirmiştir.(TirmîziFedâilü'l Kuran13/2905;
Ahmed, I, 148)

Evkâdının, Hâfız ve Şehit olmasının
sana faydası var.
Hâfızlar ve Şehitler cennete girecekler.
Hâfızlar ve Şehitler 70 kişiye şefaat edecekler.(Hz Muhammed sav)

Peygamber Efendimiz Hz Muhammed Mustafâ Sallallâhu Aleyhi Vesellem Buyuruyorlar ki, Kıyâmet günü Hafız olan kişiler peygamberlerle, Sıddıklarla, Şehitlerle beraber olacaktır.

Kuran'ı Kerim'i ezberleyip okuyan kişi,
Vahiy melekleriyledir.
(Buhâri, Tefsir, Abese, 1)

Kur'an-ı Kerim'i öğrenip unutmak çok büyük günahtır.
İlmin âfeti unutmaktır.
İlmini unutan insan.
Deliden daha beter olur.

Hâfız olmak güzel,
Hâfızlığı tutmak daha güzel.

Hafız olmak kadar
Hafız kalabilmek de önemlidir.

Hâfızlık hayât boyu bir derstir.
Hâfızlık herkese nasip olmayan
Emek isteyen bir çalışmanın eseridir.

Hafız olmak zor.
Hâfız kalmak daha zor.
Hâfiz olmayı. Hâfız kalmayı.
Hâfız ölmeyi Allah herkese nasip etsin.
Allâh'ım ömrümün sonuna kadar beni Kur'an'a hadim eyle.
Rabbim kelâmına lâyık eylesin.
 
Her evde, Her ailede
Bir HÂFIZ olsun. 

HÂFIZLAR GÜLE BENZER 
Güle baktığınız Zaman Aşk göreceksiniz fedâkarlık göreceksiniz, çile göreceksiniz bâzen vuslat bâzen hasret göreceksiniz. Peygamber sevdâlıları güle baktığı zaman gül kokusu değil, Hz. Rasûlullâh'ın kokusunu alırlar. Bir HÂFIZ'A baktığınız zaman sıradan bir evlâda bakar gibi değil KUR'AN'A bakar gibi bakacaksınız. Yusuf'u görür gibi bakacaksınız.
Gökyüzünü Yıldızlar.
Yer Yüzünü Hafızlar Süsler.

Hiçbir şey bilmeden başladım sana 
Belki birkaç kelime, birkaç duâ hâriç
Kolay bir şey sanmıştım, yanıldım.
Âşığım sana âşığım hafızlığım.
 
Hafızlığım, iyiki başladım sana,
Nîmetlerinden bir bir faydalandım
Zor olduğunu yaparken anladım.
 
Sınav günü geldi çattı
Sırtımdan nice terler aktı
Sınavda bile Allâh'ın yardımı vardı,
Bir taşla iki kuş vurdum,
Hem HÂFIZ, hem MÜEZZİN oldum.
Hafızlık belgesi aldığım da,
Hafız olduğumu anladım.
Bu güzel duyguyu,
Allah her müslümana nasip etsin. 
Ne olur, Her ailede bir Hâfız olsun. 
 
Beni hâfız olanlar daha iyi anlar
Hâfızlık asıl bitince başlar
Senin için gözümden akan yaşlar
Âşığım sana Hâfızlığım.

Hafızlığın başı soğan gibi acıdır.
Sonu şekerden baldan tatlıdır.

Kuran'ı Kerim'e devam eyle.
Bizlerden de hayır duânı eksik etme.
 
DUÂ
Yârabbi, Yârabbi, Yâ Râbbi
İlim, Amel, İhlas, Takvâ nasip eyle bize.
Kemal'e ermeyi olgunlaşmayı Kur'an'ı Kerim'in ahlakıyla ahlaklanmayı yaşamayı nasip eyle her müslüman'a.
YÂRABBİ
Kuran'ı Kerim ve Dinimiz İslam'ı
en güzel şekilde Öğrenmeyi öğretmeyi,
Anlamayı anlatmayı,
Yaşamayı ve yaşatmayı
bana ve ümmeti Muhammed'e nasip eyle.
ALLÂH'IM, Okumuş olduğumuz Kuranı Kerim ölmüşlerimize rahmet olsun.
Dirilerilerimize, yaşayan ölülerimize. Hastalarımıza, ağrı acısı olan kardeşlerimize şifâ olsun.
YÂ RABBİ: 
Kalbimizden îmânı, Dilimizden Kuran'ı Kerim ve duâ'yı eksik etme.
Hakkımızda herşeyin en hayırlısını hayırlı bir şekilde bizlere nasip et. ALLÂH'IM
Bizleri salih ve sâlihâ kullarından eyle.
 
❤️ ❤️ ❤️
Sekiz Bereketli Süreler
Felâk - Nas - İhlas 
Âmenerrâsulu, (HAŞR) Huvallahullezi.
Fâtihâ, Âyete'l Kürsi ve Fetih Sûresini okuyana O gün Cin ve Şeytan zarar veremez, Nazar değmez. Kötü düşünceli insanların ve Kendi nefsinin şerrinden korunmuş olur.(Deylemi)
 
İhlas Suresi: Hz Muhammed bu sure hakkında, Kur'an'ın üçte birine denktir buyurmuştur.
(BUHÂRİ TEVHİD, 1)
 
FÂTİHÂ ÜMMÜL KİTAPTIR.
(Kitapların anasıdır)
Kur'an'ın Kerim'in Özüdür özetidir 
(Hadis-i Şerif)
(Darekutni, Salat, Babu
Vucubi Kıraati Bismillah)


Fâtihâ Sûresi, Kur'an'ın kapısıdır,
Nasıl ki bir odaya girmek için önce kapıyı açmak gerekiyorsa Kur'an'a girmek için de kapısı olan Fâtihâ 'yı açmak gerekir. Fâtihâ Kur'an'ın özü olduğu için Allah bütün Kuran'ı Fâtihâ'da özet olarak anlatmış, izah etmiştir; yâni Fâtiha'yı tefsir etmeyen, fatihânın da tefsir etmediği tek bir âyet bile yoktur.

Fâtiha'yı bilmeyenler Kuran'ı bilemez,
Fâtihâ'yı anlamayanlar da Kuran'ı anlayamaz; çünkü Allah'ın Kuran'da anlattığı her şey Fâtihâ da özet olarak mevcuttur. Fâtihâ'yı öğrenmek, anlamaya çalışmak ve îman edip amel etmektir.
And olsun ki biz sana tekrar edilen yediliyi Fâtihâ'yı ve Kur'an'ı indirdik.
(Hicr, 87)

Allah Kur'an da ne anlattığını Fâtihâ'da kısaca beyan etmiştir. Bu yüzden fâtihâ'yı bilen hiç kimse"ben Kuran'ı bilmiyorum"diyemez; çünkü Fâtihâ'yı mânâsıyla berâber öğrenen herkes Allâh'ın Kur'an'da ne anlattığını kesin olarak öğrenmiş olur.
Biz de Namazlarda günde en az
yirmi sefer tekrarladığı Fâtihâ'nın ne mânâya geldiğini bilsin, Fâtihâ'yı okurken Allâh'a nasıl bir söz verdiğinin farkında olsun, öyle ki Fâtihânın ne kadar önemli olduğunu, Fâtihânın kendisi için bir 
bir nîmet olduğunu anlasın, ona sarılıp Elhamdulillâhi Rabbil Âlemin âyetine doğru bir yolculuk yapsın ve 'Ben Kuran'ı anlamadım, bilmiyorum" diyen hiç kimse kalmasın.

FÂTİHÂ'SIZ NAMAZ OLMAZ.
Fâtihânın mânâsını bilmeyenin de 
Fâtihâsı olmaz.

Peygamberimiz bir hadis-inde Fâtiha'yı okumayanın namazı yoktur. Buyurmuştur
(Buhâri, Ezân, 95)
 
Fâtihâ Süresini her okuduğumuzda Cenab-ı Hakk'ın"Kuluma dilediği verilecektir" buyuruyor.

Fatiha Süresi ve Mânâsı:
Hamd Âlemlerin Rabbi. Merhâmetli olan.
Merhâmet eden ve Din gününün sâhibi olan Allâh'a mahsustur. Allâh'ım ancak sana kulluk eder ibâdet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola. Nîmete erdirdiğin kimselerin yoluna gazâba uğramayanların sapmayanların yoluna eriştir.

Fâtihâyı bildiği halde sıkıntı çekenlere şaşarım! Her türlü ihtiyaçta neden Fâtihâ okumazlar.
(İbn Arabi Hz)


❤️ ❤️ ❤️ 
Âmenerrasülu 
Allah'tan bize hediye
Bizler hergün yatsı namazından sonra bu âyetleri okur, îmânımızı dile getiririz.
 
Âmenerrâsulu'yü okuyana gece ibâdet etmiş sevâbı verilir.(Şir'a)

Bakara sûresinin sonundaki iki âyeti her kim
gece vakti okursa bu iki âyet –o gece– ona yeter”
>Âmenerrâsûlu'yü okumanın geceyi ihyâ etmeye ve kötülüklerden korunma için yeterli olduğu görüşü hakimdir.
(Buhârî, “Fezâil”, 10)
(İmam-ı Nevevi)
 
Akıllı bir adam görmedik ki, Bakara Süresi'nin sonundaki iki âyeti okumadan uyusun.
(Dârimi, Fazâilü'l-Kuran 14)
Ömer Bin Hattap 

Amenerrasulü Anlamı (Diyanet meali)
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
Bakara Suresi, 285- Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene inandı îman etti,
Mü'minler de (inandı iman ettiler) Her biri; Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine inandı îman ettiler ve şöyle dediler: Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz. Şöyle de dediler: İşittik ve itaat ettik.
Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz.
Sonunda dönüş yalnız sanadır.
Bakara Suresi, 286- Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar.
Onun kazandığı iyilik kendi yararına,
Kötülük de kendi zararınadır.
(Şöyle diyerek dua ediniz)
Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme!
Bizi affet, bizi bağışla, bize acı!
Sen bizim mevlâmızsın. Zâlimler,
Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.

Sevgili Peygamber Efendimiz Hz Muhammed Mustafâ (SAV), Hadis-i Şeriflerinde Amenerrasulüyü ve anlamını okumanın sevâbından fazîletlerinden bizlere bahsetmektedir.
Allah (c.c)'un hazinelerinden biri olduğu hadis-i şerifte şöyle bahsedilmektedir:
Dört şey Arşu'r-Rahman'ın altındaki hazîneden (Cennet hazinelerinden) indirilmiştir. Bunlar Fatiha-i Şerif, Ayete'l-Kürsi, Sure-i Bakara'nın sonu (Amenerresulü) ve Kevser Suresidir.
(El-Mütteki, Kenzu'l Ummal, 1/558)
Peygamber Efendimiz’e (sas) mîraçta üç hediye verilmiştir: Beş vakit namaz, Bakara Sûresi’nin son iki ayeti, ümmetinden Allah’a şirk koşmadan ölenlerin büyük günahlarının bağışlanacağı müjdesi.(Müslim, Îman, 279) buyrulmaktadır. 
3 Gece boyunca evinde Amenerrasulü okunduğu taktirde o eve şeytanın giremeyeceğini gösteren hadis-i şerifte; "Bu iki ayet bir evde üç gece okundu mu artık şeytan o eve yaklaşamaz.
(Tirmizî, Sevâbu’l-Kur’ân 4) Dolayısıyla evlerimizden şeytanı def etmek için Amenerrasulü okumayı alışkanlık hâline getirmeliyiz.

İSLAM BİLGİNLERİNE GÖRE YATSIDAN SONRA AMENERRASULÜ OKUMAK...
Ölen kimsenin ruhuna okunacak duâlardan en bilinenin Yasin-i Şeriftir. Kabir ziyâretinde bulunulduğunda okunabilecek bir diğer suresi önerisi olarak Amenerrasulüye şu şekilde işaret edilmektedir: ''Vefat eden Müslümanı fazla bekletmeyin, kabrine götürmekte acele edin. Kabrinde onun başucunda Fatiha, ayak ucunda ise Âmenerrâsûlu'yu okuyun.[Taberani]
İbni Âbidin, cenâzeyi definden sonra, çevresinde oturup ya da çömelip, sessizce Bakara sûresinin başını ve sonunu okumanın ölü için dua ve istiğfar önemi taşıdığı görüşü hakimdir. Her kim bir gece Amenerrrasulü – okursa, artık o iki âyet ona (ibadet etmek ve belâlardan korunmak bakımdan) kâfi gelirler.(Buhari)
AMENERRASULÜ SURESİNİN ANLAMI:
Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene inandı îman etti, Mü'minler de inandı (îman ettiler) Her biri; Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine inandı ve îman ettiler ve şöyle dediler: "Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz. Şöyle de dediler: "İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız sanadır.(Bakara-285) Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, Kötülük de kendi zarârınadır.
Kim ne ederse kendine eder.
İyilik eden, iyilik bulur.
Kötülük eden kötülük bulur.
İyilikler kötülükleri yok eder.
(Şöyle diyerek dua ediniz)
Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme.
Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. (Zâlimler) Kâfirler, topluluğuna karşı
bize yardım et.
(Bakara Suresi, 286)

Ey Rabbimiz! Bizi bağışla, bize merhamet et, bizi doğru yola ilet.
(Fâtihâ Sûresi, 1/7)
❤️ 
Euzü billâhi`s-semî`il-Alîmi mineş şeydânirracîm
(Üç defâ okuyunuz)
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
لَوْ اَنْزَلْنَا هٰذَا الْقُرْاٰنَ عَلٰى جَبَلٍ لَرَاَيْتَهُ خَاشِعاً مُتَصَدِّعاً مِنْ خَشْيَةِ اللّٰهِۜ وَتِلْكَ الْاَمْثَالُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ
هُوَ ٱللَّهُ ٱلَّذِى لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ۖ عَٰلِمُ ٱلْغَيْبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ ۖ
هُوَ ٱلرَّحْمَٰنُ ٱلرَّحِيمُ
هُوَ ٱللَّهُ ٱلَّذِى لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلْمَلِكُ ٱلْقُدُّوسُ ٱلسَّلَٰمُ ٱلْمُؤْمِنُ ٱلْمُهَيْمِنُ ٱلْعَزِيزُ ٱلْجَبَّارُ ٱلْمُتَكَبِّرُ ۚ سُبْحَٰنَ ٱللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ
هُوَ ٱللَّهُ ٱلْخَٰلِقُ ٱلْبَارِئُ ٱلْمُصَوِّرُ ۖ لَهُ ٱلْأَسْمَآءُ ٱلْحُسْنَىٰ ۚ يُسَبِّحُ لَهُۥ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ ۖ وَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ
HÜVALLAHÜLLEZİ SURESİ
ANLAMI: Eğer biz, bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik elbette sen onu Allah korkusundan başını eğerek parça parça olmuş görürdün.
İşte misaller! Biz onları insanlara düşünsünler diye veriyoruz. O, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan Allah’tır. Gaybı da, görünen âlemi de bilendir. O, Rahmân’dır, Rahîm’dir.
O, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan ALLAH'tır. O, mülkün gerçek sâhibi, kutsal
(her türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olan Allah’tır.
Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır. O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah’tır. Güzel isimler O’nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O’nu tesbih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
(Haşr Sûresi, 21-22-23-24. Ayetler)
(Ayrıca bak; Teğâbun, 64/1)

Şüphesiz biz emâneti göklere, Yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler.
Onu insan yüklendi.
Çünkü o çok zâlimdir, çok câhildir.
Mü'min kadınların da tövbelerini kabul etmek için insana emâneti yüklemiştir.
Allah çok bağışlayandır.
çok merhâmet edendir.
(Ahzâb Sûresi, 72.
73. Âyet Cüz: 22)
 
Huvallahullezi okumanın FAZİLETİ
Malik b. Yesâr`dan rivayet edildiğine göre Rasûlüllah (sav) şöyle buyurmuştur:
Kim sabahleyin üç defa “euzubillahis-Semî`il-Alîmi mineş-şeydânirracim” der, sonra Haşr suresi`nin sonundaki üç ayeti okursa Allah kendisine 70 bin melek vekil kılar, bunlar akşama kadar o kişiye dua ve istiğfar ederler. Eğer o gün vefat ederse şehid olarak ölür. Bunu akşamleyin okuyan da aynı derecededir.
(Tirmizî, Müsned, Beyhakî, Taberani,
İbn Kesîr) (bk. Kurtubî, XVNI/1)
Sabah ve akşam namazların bitiminde,
Üç defâ: Euzü billâhi`s-semî`il-Alîmi mineş-şeydânirracîm…diyerek Okumak müstehaptır.
 
Âyetel Kürsi Türkçe Okunuşu
Bismillahirrahmânirrahîm.
Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm,
lâ te'huzühu sinetün velâ nevm,
lehu mâ fissemâvâti ve ma fil'ard,
men zellezi yeşfeu indehu illâ bi'iznih,
ya'lemü mâ beyne eydiyhim vemâ halfehüm, velâ yü-hîtûne bi'şey'im min ilmihî illâ bima şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel'ard, velâ yeûdühû hıfzuhümâ ve hüvel aliyyül azim
 
Ayetel Kürsi Okumanın Faziletleri ve
Faydaları Nelerdir?
Allah-u Teala’nın en yüce isminin yer aldığı ayeti kerime bizzat Hz. Muhammet (s.a.v) tarafından müjdelenmiştir. Özellikle geceleri yatmadan okuyanın bütün kötülüklerden korunacağı hatta şeytanın ona yaklaşamayacağı vurgulanmıştır. Ayetel Kürsi’nin faziletleri şu şekilde sıralanabilir:
- Onu okuyan Kuluna Allahü teâlâ bir melek gönderir. Âyet'el kürsi'yi okuyan kulunun sevaplarını yazar ve günahlarını siler. 

- Her kim Âyet'el Kürsi'yi okursa
dünya'da Cennet'e girer.
(Beyhakî)
 
- Namazlardan sonra okumak
mendup olarak nitelendirilir.
 
- Ayetel Kürsi’yi sürekli okuyan darlık, zorluk ve sıkıntı çekmeyecektir.
Bolluk ve berekete kavuşacaktır.
Şifâ bekleyen hastalar şifâ bulur.
 
Besmele çekilerek İhlas ve samimiyetle
okunması tavsiye edilir. 
Bu şekilde insanların, Şeytanın ve cinlerin şerrinden nazardan
Allah’a sığınırsınız.
Dara düşenin, bunalıma girenin okunması tavsiye edilir. Ayetül Kürsi geceleyin inmiştir. Peygamberimiz tarafından Hz. Zeyd ’e yazdırılmıştır. 
 
Ayeti kerime indiğinde dünyadaki bütün putlar yere düşer.  Bütün kralların başındaki taçlar yere yuvarlanır.  Şeytanlar birbirinden kaçışarak İblis’in yanına toplanır. 
 
Ayet içerisindeki esma-i ilahiye hiçbir ayeti kerimde bulunmaz. Ayeti kerime içerisinde açık ve gizli toplamda 17 yerde Yüce Allah’ın ismi geçer.
 
Ayetel Kürsi okuyanın yedi kalenin içine girmiş gibi muhafaza edileceği vurgulanmaktadır.
 
Ayetel Kürsi Peygamberlerden bahsetmez. Yüce Allah’ın esmalarından bahseder.
 
Cuma günü okumak çok faziletlidir.
 
Şifâ için okunan sürelerden biride
Yasin-i Şeriftir.
Bunun yanında Haşr Suresi'nin son üç ayeti, Amenerrasülü, Fâtihâ, İhlâs, Felâk, Nas, ve Âyetel Kürsi de okunur.
  
Saygı ve Sevgilerimle
Selam ve Duâ emâneti ile 
Duâr eder, Duâ beklerim
Duâ edenlerimiz çok olsun inşaallah
Emeğe saygı için;) Bir Allah razı olsun deyin yeter bana. Duâ'ya ihtiyacım var.
 
Araştırmacı
Hafız Müezzin Yazar
Murat Uçar 
 
  Bugün 51789 ziyaretçi (193335 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol